Dört Şeyden Allah’a Sığın!

YAZAR : Yard. Doç. Dr. Mustafa CANLI  canli20@hotmail.com BİR HADİS: عَنْ عَبْدِ اللّٰهِ بْنِ عَمْرٍو قَالَ كَانَ رَسُولُ اللّٰهِ j يَقُولُ اَللّٰهُمَّ إِنّ۪ي أَعُوذُ بِكَ مِنْ قَلْبٍ لَا يَخْشَعُ وَمِنْ دُعَاءٍ لَا يُسْمَعُ وَمِنْ نَفْسٍ لَا تَشْبَعُ وَمِنْ عِلْمٍ لَا يَنْفَعُ أَعُوذُ بِكَ مِنْ هٰؤُلَاءِ الْأَرْبَعِ Abdullah bin Amr -radıyallâhu anh-’ın rivâyet ettiğine göre Allah Rasûlü -sallâllâhu aleyhi ve sellem- […]

Continue reading »

Daima Şükür Hâlinde Olmak

YAZAR : İrfan ÖZTÜRK  Çölde yaşayan bir bedevî vardı. Bu adamın bir merkebi, bir köpeği, bir de horozu vardı. Horoz kendilerini sabah namazı için uyandırırdı. Köpek bekçilik yapardı. Merkep de su ve çadırlarını taşırdı. Bu bedevî bunca fakirliğine rağmen son derece şükür ve tevekkül sahibi bir kimseydi. Başına gelen her şeyi hayra yorardı. Bir gün bir tilki geldi horozunu kapıp […]

Continue reading »

O’nun Muhteşem Ahlâkı -25- (Mes’ûliyetlerimiz)

YAZAR : Osman Nûri TOPBAŞ Hocaefendi BOŞ YERE DEĞİL! Cenâb-ı Hak, insanı kulluk imtihanı için yarattı. Bu cihanı da bu imtihanın bir dekoru ve bir dershânesi olması için vâr etti. Âyet-i kerîmelerde buyurulur: وَمَا خَلَقْنَا السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ وَمَا بَيْنَهُمَا لَاعِب۪ينَ “Biz gökleri, yeri ve bunlar arasında bulunanları, oyun ve eğlence olsun diye yaratmadık.” (ed-Duhân, 38) اَفَحَسِبْتُمْ اَنَّمَا خَلَقْنَاكُمْ عَبَثًا وَاَنَّكُمْ […]

Continue reading »

Mü’mine Yakışmayan Vasıf: Cimrilik

YAZAR : Osman Nûri TOPBAŞ Hocaefendi Cenâb-ı Hak buyurur: وَذَرُوا ظَاهِرَ الْاِثْمِ وَبَاطِنَهُۜ “Günahın zâhirini de bâtınını da bırakın! …” (el-En‘âm, 120) Müfessir Fahruddin Râzî -rahmetullâhi aleyh-, bu âyetin tefsirinde şöyle der: “Günahın zâhiri, uzuvların fiilleridir. Bâtını ise, kalbin fiilleridir ki, bunlar, kibir, hased, ucub (kendini beğenme), müslümanlara (karşı da çekememezlik vesaire sebebiyle) kötülük düşünme gibi günahlardır. Bu kısma, kötü […]

Continue reading »

Fedâkârlık Toplumu –
Hayat; acısıyla ve tatlısıyla

YAZAR : Sami GÖKSÜN Hayat; acısı ve tatlısıyla bir imtihandır, mücadeledir. Acılarımızı, sıkıntılarımızı, zorluklarımızı diğer müslüman kardeşlerimizin yardımları ve fedâkârlıklarıyla hafifletebilir veya bitirebiliriz. Sevinçli ve mutlu anlarımızı da yine onlarla paylaşarak artırabiliriz. Bütün bunlar bir fedâkârlık neticesinde ortaya çıkarlar. Anadolu deyimiyle; “Sıkıntılar paylaşıldıkça azalır, sevinçler paylaşıldıkça çoğalır.” Bütün bunlar bize bir sorumluluk yüklemektedir. Sorumluluklarımızın yerine getirilmesi elbette belirli bir fedâkârlığı […]

Continue reading »

Bereket

YAZAR : Yard. Doç. Dr. Mustafa CANLI canli20@hotmail.com   Hayatımızdan Çekilip Giden Mânevî Bolluk: BEREKET BİR HADİS: عَنْ صَخْرٍ الْغَامِدِيِّ عَنِ النَّبِيِّ j قَالَ: «اَللّٰهُمَّ بَارِكْ لِأُمَّت۪ي ف۪ي بُكُورِهَا» Sahr el-Ğâmidî -radıyallâhu anh-’ın rivâyet ettiğine göre Nebî -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz şöyle buyurmuştur: “Allâh’ım! Sabahın erken saatlerini ümmetim için bereketli kıl!” (Ebû Dâvûd, Cihâd, 78) BİR MESAJ: “Berekete inan, […]

Continue reading »

Allah İçin Sevmek

YAZAR : İrfan ÖZTÜRK Sevgi kalplerin cânı, ruhların gıdasıdır. Sevmeyen kalp ölüdür. Kendini yaratanı sevmeyen kalp, rûhunu yitiren bedenden daha soğuktur. Mü’min sevdiğini Allah için sevmelidir; bu onun en belirgin vasfıdır. Sevdiğini Allah rızâsı için sevmek, esasen Allâh’ı sevmektir. Peygamber -aleyhisselâm-’a duyulan muhabbetin kaynağı da Allah sevgisidir. İnsan; sevdiği kişiyi akrabası olduğu için, aralarında iş ve menfaat bağı bulunduğu için […]

Continue reading »

İslâm’ın Medine’ye Girişi -2

YAZAR : Âdem SARAÇ vardisarac@yahoo.com.tr Peygamberimiz -aleyhisselâm- ile Akabe mevkiinde buluşan Medine’nin ilk müslümanlarından Es‘ad bin Zürâre’nin arkadaşları şunlardı: HAZRET-İ AVF BİN HÂRİS -radıyallâhu anh- Akabe’de Hazret-i Peygamber ile buluşup müslüman olduğunda, ancak 14-15 yaşında vardı. Medine’ye döndüğünde ilk işi; en yakınları olan ailesine, yani anne-baba ve kardeşlerine İslâm’ı anlatmak oldu. Hazret-i Avf -radıyallâhu anh-, İslâm ile şereflendiğinde yüzüne yansıyan […]

Continue reading »

O’nun Muhteşem Ahlâkı -24-

YAZAR : Osman Nûri TOPBAŞ Hocaefendi (Bâtınî Farzlar: Sabır ve İstikamet) ZÂHİRÎ ve BÂTINÎ İLİM Dînimizin emirleri iki maddede hulâsa edilir: • Tâzim li-emrillâh: Allâh’ın emirlerini huşû ile, kalp ve beden âhengi içinde, tâzim ile tatbik edebilmek. • Şefkat alâ halkillâh: Allâh’ın mahlûkātına şefkat sergilemek. Cenâb-ı Hakk’ın rahmet sıfatından nasîb alabilmek. Bu kemâle erişebilmek için de, iki türlü ilim gerekir: […]

Continue reading »

Ukbâyı Yakan İki Ateş

YAZAR : Osman Nûri TOPBAŞ Hocaefendi Öfke ve İhtiras: UKBÂYI YAKAN İKİ ATEŞ KÖLENİN KÖLESİ!.. Hak dostlarının tercümanı olan Hazret-i Mevlânâ, Mesnevî’sinde insanın iç âlemine dair çok kıymetli ahlâkî ve tasavvufî tahlillerde bulunmuştur. Bunları ise hikâye ve kıssalarla müşahhas hâle getirmiştir. Öfkenin zebûnu olan insanın zavallılığını şu temsilî hikâye ile anlatır: Bir padişah söz arasında şeyhin birine; “–Dile benden ne […]

Continue reading »
1 73 74 75 76 77 170