Şah ve Irgat

Nurettin KORKUT Yarını belli olmayan fakir ırgatlar o anda ellerinde bulunanı paylaşmayı öğrenmişlerdi. Paylaşmadaki huzuru anlamışlardı, eşyanın hakikatine ermişlerdi. Ali Râmitenî Hazretleri, gönlündeki güzellikleri uzaklara taşıyabilme gayretiyle, Harezm şehrine hicret etmeye karar vermişti. Harezm şehrine yaklaşınca iki müridini, Harezm Şâhı’na gönderdi. Dedi ki: “Gidin şaha: «Şehrinize fakir bir dokumacı geldi, bu şehirde yaşamak üzere sizden yazılı bir vesika istiyor, izin […]

Continue reading »

Meğer Bir Hiç Peşindeymişim!

Mehmet NİŞANCI Neden bir hiç peşinde koşuyoruz da bize lâzım olan hakikatin peşinde koşmuyoruz? “Bütün bu uğraşmalar ve çabalamalar Allah’ın zâtında sükûndur.” Goethe Her şeyden sıkılmıştı. Sığınacak/saklanacak bir yer aramaya başlamıştı kendine. Gece-gündüz sığınacağı/saklanacağı yeri arıyordu. Sonra bir ses duydu: “–Hey, ne arıyorsun?!.” Etrafına baktı; kimseler yoktu. Aynı sesi şimdi daha şiddetli duydu: “–Ne arıyorsun?” “–Sığınabileceğim,” dedi kekeleyerek: “Bir yer […]

Continue reading »

Büyük İhmal

Bünyamin ÇİL Hayat ırmağı bu çağda o kadar hızlı bir sûrette akıyor ki, geride birçok şeyi unutuyoruz. Telâş ve endişelerimiz, ardımıza dönüp bakmamıza fırsat vermiyor. Avrupalı bir grup arkeolog araştırma için Afrika’nın derinliklerinde bir bölgeye giderler. Araştırma yapacakları antik şehri bulabilmek ve eşyalarını taşıtmak için bir kabilenin erkeklerini kiralarlar. Yaptıkları plâna göre en fazla üç gün içinde antik şehre ulaşmaları […]

Continue reading »

Haydi İslâm’a

Âdem SARAÇ Birbirinizi öldürmeyin, çocuklarınıza kıymayın.” diyordu. Hanımları-kızları basit birer eşya parçaları gibi alıp satmayın.” diyordu. Hiç bir zaman batmayan ve asla batmayacak olan İslâm güneşi doğmuştu… Üç yıl boyunca gönülden gönüle intikal eden bu nûr, şimdi açığa çıkacaktı artık. Çünkü, bu sonsuz nûrun sahibi şöyle ferman buyurmuştu… “Sana emrolunan şeyi açıkça söyle (bildir) ve müşriklere aldırış etme (müşriklerden yüz […]

Continue reading »

Kredi Kartları İntihar Ettiriyor!

Ahmet Hamdi YILDIRIM Temelde kredi kartını veren kurum ve kuruluşların en sevdiği müşteri topluluğu zamanında ödemesini yapmayanlardır. Ödemesini zamanında yapan müşteriler sevilmeyen gruptur. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde görevli polis memuru Bayram KAFALI, nöbet tuttuğu Tören Salonu önünde dün sabah beylik tabancasıyla intihar etti. Tören Salonu’nun bekleme noktasında dün sabah saat 09.30’da beylik tabancasıyla kafasına bir el ateş etti. Sağ şakağından […]

Continue reading »

Muhabbet ve Mârifet

YAZAR : Osman Nûri TOPBAŞ Hocaefendi YARATILIŞIN İKİ SIRRI Baştanbaşa kainatın ve bütün varlıkların yaratılışı iki ilahi sır ile donanmıştır: 1.Muhabbetullah, 2 .Marifetullah. Canlı-cansız her şey bu iki sırrın tecellisiyle zahir olmuştur. Hadis-i kudside buyrulur: “Ben gizli bir hazîne idim. Bilinmemi arzu ettim (mârifetime muhabbet ettim) de (bu) kâinatı yarattım.” (İ. Hakkı Bursevi, Kenz-i Mahfi) Yani Cenab-ı Allah, varlıkların her […]

Continue reading »

Bayrama Doğru

Naci ÖZTÜRK Bayram nedir? Gayesiz, öylesine, zaman öldürmeye yönelik eğlence ve şenlik günleri mi? O zaman bayramlar, zevk u safâ vasıtası olurdu. Fakat değil. Çünkü bayram, peşin dünya tutkularına kapılmayan, îman edip ezeldeki sözünü yerine getiren ve âhiret saadetini tercih ederek güzel ameller işleyen mü’minler içindir. Bir bakıma âhiretteki nimetleri hatırlamaya vesile olsun diye dünya hayatında verilen temsilî bir hediyedir. […]

Continue reading »

Kumaşçı ve Karpuzcu

İrfan ÖZTÜRK Padişah vezire sorar: “–Vezir! İstanbul’da evliya var mı?” “–Aman padişahım, İstanbul evliya yatağı olarak bilinir, evliya olmaz mı hiç!” “–Öyleyse birkaç tanesini ziyaret edelim.” “–Sultanım, arzu ederseniz tebdil-i kıyâfet ile şehri dolaşalım.” Vezir ve padişah köylü kıyafetine girip, yola çıkarlar. Önce Mısır Çarşısı’na girerler. Orada bir kumaşçı dükkânına girip selâm verirler. Dükkân sahibi büyük bir edeple selâmı alır […]

Continue reading »

Bir Garip Yolcu

Bünyamin ÇİL Birkaç sene önceki umremde İstanbul’a dönmek için Medine-i Münevvere havaalanına vardığımda yine o bildik telâşlar beni karşıladı. Umreciler uçakta ön sıralarda yer kapabilmek için heyecanlı bir yarış hâlindeydi. Bunun sebebi ise; Suud uçaklarında, dönüşlerde genelde numara usulüne dikkat edilmeyip, herkesin istediği yere oturabilmesiydi. Ben de yanımdaki büyüklerim için -böyle durumlarda kimseyi incitmemeye özen göstererek- önlere geçip, uçakta ferah […]

Continue reading »

Yeniden Doğmak

Âdem SARAÇ Peygamber; Allah tarafından seçilmiş çok büyük, çok özel ve seçkin bir şahsiyet… Peygamberlik; çok büyük, çok özel ve çok seçkin bir vazife… Peygamberler Sultanı’nın vazifesi gerçekten çok büyüktü… İnsanları İslâm’a davet etmek… Sadece insanlık mı? İnsanları ve cinleri İslâm’a davet edecekti O… Bu çok özel vazife, aynı zamanda büyük, çok büyük bir emânetti. Bu emânet özelde Kur’ân-ı Kerîm, […]

Continue reading »
1 165 166 167 168 169 170