Efendimiz’e İttibâda En Müstesnâ Sahâbî ABDULLAH İBN-İ ÖMER

Ömer OKUDAN okudan@yuzaki.com Bundan tam 1400 yıl önce, 610’da başlamıştı Allah Rasûlü’nün risâleti… İlk üç yıl boyunca İslâm’a davet, hususî bir çerçevedeydi. Buna rağmen Kur’ân mesajının girmediği tek bir ev kalmamıştı… Davet açıktan olmayınca, bir tepki de olmamıştı. Fakat açıktan davet emri gelince; iş değişti. «Lâ ilâhe illâllah» demek büyük bir suç oldu… Baskı ve işkenceler başladı… Hapsedildiler… Evden kovuldular… […]

Continue reading »

BESMELENİN FAZÎLETİ

İrfan ÖZTÜRK Bilinmelidir ki, Allah Teâlâ’nın kitabı Kur’ân-ı Kerîm’in başlangıcı besmeledir. Rivâyete göre diğer bütün peygamberlere gelen kitapların başlangıcı da besmele-i şerîfedir. Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz, bu konuda şöyle buyurdu: Cenâb-ı Allah -celle celâlühû- kalemi yarattığında onu yüz boğum (düğüm) yaptı. Her düğüm arasında beş yüz yıllık bir mesafe bulunuyordu. Sonra Cenâb-ı Hak, ona heybetle nazar kıldı. Kalem […]

Continue reading »

KORUNAN VE KORUYAN KUR’ÂN -2-

Enver Osman KAAN enoskaan@hotmail.com Kur’ân yedi harf üzere nâzil olmuştur. Bu yedi harften maksat, kabîlelerin birbirinden faklı lehçeleridir. Hazret-i Ömer ile Hişam bin Hakîm -radıyallâhu anhüm- arasında geçen şu meşhur olay bunun delilidir. Hişam bin Hakîm’in Furkan Sûresi’ni farklı şekilde okuduğunu duyan Hazret-i Ömer namazın sonunu zor getirir ve namaz bitince Hişâm’ın yakasından tutarak Rasûlullâh’ın huzuruna çıkarır. Hazret-i Ömer Rasûlullâh’a; […]

Continue reading »

DİNLEMEKTEN ANLAMAYA

Âdem SARAÇ ademsarac@yyu.edu.tr Herkes onu Ümmü Abd’ın oğlu diye çağırırdı. Fakat asıl adı Abdullah, babasının adı Mes‘ûd, annesininki Ümmü Abd idi. Daha doğrusu Abdullah bin Mes‘ûd diye meşhur olan büyük sahâbe buydu. Henüz çocuk-genç arası bir yaştaydı. Mekke vadilerinde insanlardan uzak yerlerde koyun otlatır, çobanlık yaparak geçimini sağlamaya çalışırdı. Birçok kişinin koyunlarını güttüğü gibi, Mekke’nin önde gelenlerinden Ukbe bin Muayt’ın […]

Continue reading »

ALLAH RASÛLÜ’NÜN DÖRT SEÇKİN DOSTU -2 İKİ NÛRA NÂİL HAYÂ TİMSÂLİ HAZRET-İ OSMAN

YAZAR : Osman Nûri TOPBAŞ Hocaefendi Ebedî Fecre -Tarihe Yön Veren Zirve Şahsiyetler; Gönüllere Taht Kuranlar- Çâr Yâr-ı Güzîn;   Hulefâ-i Râşidîn’in üçüncüsü, cömertlik şâhı Hazret-i Osman -radıyallâhu anh-; hayâ, edep, Kur’ân’a hizmet ve muhabbette emsalsiz bir nümûne idi. Peygamber Efendimiz’in kerîmesi Hazret-i Rukıyye ile evlenme şerefine mazhar olan Hazret-i Osman, mübârek zevcesinin vefâtından sonra hüzne gark olmuştu. Efendimiz -sallâllâhu […]

Continue reading »

TEHLİKELİ BİR KRİZ…

Hüdâyî ÜSKÜDARLI Bu yazı dizisi, hayâlî bir roman tekniğiyle değil, toplumun içinde yaşadığı hâdiseler ve ulvî hakikatler etrafında oluşan gerçekleri ve meseleleri canlandırma, tasvir, konuşma ve sohbet üslûbu ile kaleme alınmıştır. Bir yanda zulmet ve onun hüsran dolu ahvâli, diğer yanda ezelî ve ebedî nûrun nimet ve bereketli ahvâli. Bu ikisinin arasında zulmetten nûra açılan bir hidâyet penceresi… Hastahâneye zor […]

Continue reading »

GÜZEL AHLÂK -3-

Doç. Dr. Seyit AVCI seyitavci1968@mynet.com İlim; kişinin söz ve davranışlarını güzele, iyiye doğru yönlendirir. Söz ve davranışları güzel olan, Yaratıcı’nın emrine uyan, insanî ölçüler içinde yaşayan bir insanın üstün bir kişiliğe sahip olacağında hiç şüphe yoktur. Her şeyin bir kıvâmı olduğu gibi, insanın kıvâmı da ilimle birlikte ahlâk güzelliği iledir. Tabir câizse ilim; iç güzelliği, ahlâk da dış güzelliğidir. İnsan […]

Continue reading »

Tercümânü’l-Kur’ân ABDULLAH İBN-İ ABBAS

Ömer OKUDAN okudan@yuzaki.com Hicret’ten dört yıl kadar önce… Şehirlerin anası Mekke’de… Mü’minler henüz bir avuçtu ve Ebû Tâlib Mahallesi’ndeydiler… Müşriklerin boykotu altında, yokluk içinde geçen ıstıraplı, çileli günlerdi… İşte bu şartlar altında dünyaya geldi; istikbalde, «Ümmetin Âlimi» unvânını alacak olan Abdullah İbn-i Abbas -radıyallâhu anhümâ-… Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem- henüz bir şeyden haberi olmayan annesine; “Ey Ümmü’l-Fadl! Senin bir […]

Continue reading »

O’NUN SEVDİĞİNİ SEVMEK

İrfan ÖZTÜRK Kişi, sevdiğini her şeyiyle, her hâliyle sever. Bilhassa sevdiğinin sevdiklerini… Cenâb-ı Hak, hepimize Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’i ve O’nun sevdiklerini sevmeyi nasip eylesin. Peygamber Efendimiz’in en çok sevdikleri arasında en başta; ehlibeyti, onlar içinde de sevgili torunları gelir. Efendimiz, sevgili kızı Hazret-i Fâtıma ve oğlu gibi yetiştirdiği Hazret-i Ali’nin evlâtları olan, Hazret-i Hasan ve Hüseyin’e çok […]

Continue reading »

GÜZEL AHLÂK

Hadi ÖNAL hadional@mynet.com Üstün özelliklerle donanımlı insan, aklını kullanarak doğruyu bulma; kalbini kullanarak da güzeli görme yeteneğine sahip bir varlık olarak yaratılmıştır. Yaratan; eşref-i mahlûkat olarak değerlendirdiği bu varlığa bütün bu özellikleri ve güzellikleri bahşetmekle kalmamış, onun doğruya yönelmesi, güzeli keşfetmesi için de âlemlere rahmet; yaşantısı, çizgisi, davranışları ile örnek, Kur’ân ahlâkı ile mücehhez Hazret-i Muhammed -aleyhisselâm-’ı peygamber olarak göndermiştir. […]

Continue reading »
1 139 140 141 142 143 173