NASİPSİZLERİN NASİPSİZ BAHANELERİ

YAZAR : Âdem SARAÇ ademsarac@yyu.edu.tr 13 İslâm Güneşi her tarafa nüfûz ederek karanlıkları aydınlatmaya başlayınca, karanlık tıynetli müşrikler Dâru’n-Nedve adı verilen meclislerinde toplandılar. Ateşli tartışmalardan sonra, aldıkları kararı uygulamak için hemen bir heyet oluşturup Ebû Tâlib’e gönderdiler. Peygamberimiz -aleyhisselâm-’ı şikâyet edecekler ve amcasından O’nu bu işten vazgeçirmesini isteyeceklerdi. Bu maksatla gelen müşrik heyeti şunlardan oluşuyordu: Utbe bin Rebîa, Şeybe bin […]

Continue reading »

AŞKA YOLCULUK, AŞKLA YOLCULUK

YAZAR : Ahmet SÂDIK Çocukluk yıllarım, Anadolu’nun şirin bir ilçesinin mütevâzı bir köyünde geçti. Köyümüzün umur görmüş insanları; uzun kış gecelerinde rahmetli dedemlerin evinde toplanır, mâneviyat dolu gönül sohbetleri yaparlardı. Bir gün konu; Allah adamlarından, ricâl-i gaybdan, üçler, yediler, kırklardan açıldı. Sohbet, benim seviyemin çok üzerinde idi. Rahmetli dedem; üç adamın beyazlar giymiş hâlde ve üç beyaz atla bu gece, […]

Continue reading »

Bedir’den Çanakkale’ye ve Suriye’ye; VİCDAN UFKUMUZ VE İNSANLIK HUDÛDUMUZ

YAZAR : Osman Nûri TOPBAŞ Hocaefendi İKİ GÖZ VAR Kİ… Fahr-i Kâinat -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz buyurur: “İki göz vardır, onlara cehennem ateşi değmez: • Allah için ağlayan göz, • Allah yolunda nöbet tutarak uyanık sabahlayan göz.” (Tirmizî, Fedâilu’l-Cihâd, 12/1639) Cehennemden âzâd olmuş bu iki gözün hasletleri: Haşyet, şefkat, hizmet ve gayrettir. İlâhî kameranın nazarı altında olduğunun şuurunda; Allâh’ı […]

Continue reading »

Ölmeden Evvel Ölmek; PERDELER AÇILMADAN EVVEL GÖRMEK

YAZAR : Osman Nûri TOPBAŞ Hocaefendi GÖRÜRCESİNE KULLUK… Hazret-i Mevlânâ, dünya hayatında saâdetin sırrını veren bir teşbih ile sorar: “Bir padişahı yüzüne karşı öven ile padişahın yanında bulunmadığı hâlde ondan utanan, çekinen, onu seven bir olur mu?” Misâli genişleterek cevap verir: “Memleketin bir ucunda, hudutta bulunan bir kale muhafızı; padişahtan ve pâyitahttan çok uzaklarda bulunduğu hâlde, kaleyi düşmanlardan korur, gözetir; […]

Continue reading »

ÎMAN DOLU GÖĞSÜN ZAFERİ

YAZAR : Sami GÖKSÜN Çanakkale Harbi, tarihin kaydettiği en büyük savaşlardandır. Renkleri, ırkları, dilleri değişik, çeşitli milletlerden oluşan, insan selini andıran düşman orduları; milletimizin üzerine saldırmış, askerlerimizin göğsüne mermi ve bomba yağdırmıştır. Öyle müthiş bir istîlâdır ki, sanki yerin altından binlerce dinamit fışkırmış, yerler ölü püskürtmüş; Gelibolu Yarımadası’nın sırtlarına, derelerine, vadilerine yağmur gibi insan uzuvları serilmişti. Uçaklar bomba atıyor, ağır […]

Continue reading »

Komşuya Tahammül Sebebiyle Gelen HİDÂYET

YAZAR : İrfan ÖZTÜRK İbn-i Mes‘ud -radıyallâhu anh- buyurmuşlardır ki: “Mü’min, günahını şöyle görür: O, sanki üzerine her an düşme tehlikesi olan bir dağın dibinde oturmaktadır. «Dağ üzerine düşer mi?» diye korkar durur. Günahkâr ise, günahı burnunun üzerinden geçen bir sinek gibi görür.” (Buhârî, Deavât 4) Akıllı kişiler, küçük günahlarını bile büyük görenler ve bu günahlarında ısrar etmeyerek hemen tövbe […]

Continue reading »

İSLÂM, ZAMAN AŞIMINA UĞRAMAZ

YAZAR : Sami BÜYÜKKAYNAK skaynak48@hotmail.com İslâm, hayat dînidir. Bu özellik, onun var oluşunun temel dinamiğidir. İnsanlar tarafından İslâm’ın kabul edilmesi yani din olarak seçilmesi; aslında hayatın anlamında yaşanması mânâsına gelir. Aynı zamanda hayata müdâhil olan bir dîn oluşu da, onun dinamik yani her dâim hayata müdâhil olmasını zorunlu kılar. Zaten O’nu canlı kılan da bütün müntesiplerini kıyâmete kadar dinamikliğe doğru […]

Continue reading »

NASIL VAR?

YAZAR : M. Ali EŞMELİ seyri@seyri.com seyri@yuzaki.com İki arkadaş lokantadan içeri girerken çekingen olanı tekrar sordu: –Ben bugün züğürdüm, senin paran var değil mi? –Merak etme, var dedim ya! Güzelce karınlarını doyurdular. Hesaba sıra gelince bir de baktılar ki mutfakta bulaşık yıkıyorlar. Beriki sitem doluydu: –Bana param var demiştin, bu ne? –Var olduğunu sen de gördün! –Tabiî, tabiî… 80 liralık […]

Continue reading »

SAHÂBE-İ KİRAM

YAZAR : Âdem SARAÇ ademsarac@yyu.edu.tr Peygamberimiz -aleyhisselâm-; insanlığın kurtuluşu için tebliğe ilk başladığı andan itibaren erkek-hanım, genç-ihtiyar, zengin-fakir, hür-köle ayırımı yapmaksızın bütün insanları İslâm’a davet etti. İlk müslümanlar dikkatli bir şekilde incelendiği zaman, içlerinde toplumun her kesiminden fertlerin bulunduğu görülecektir… Ayrıca ilk müslümanların genellikle gençlerden oluşan bir topluluk olduğu dikkatimizi çekmektedir. Müslüman olduklarında birkaç kişi 50 yaş civarında, birkaç kişi […]

Continue reading »

Zaman ve İlim Nimetleriyle; ÖMRÜN VE HAYATIN TEFEKKÜRÜ -2-

YAZAR : Osman Nûri TOPBAŞ Hocaefendi KALP KIVÂMI NİSBETİNDE… İlk emir «اِقْرَأْ / Oku!»dur. Cenâb-ı Hak, « اِقْرَأْ/ Oku!» emriyle insana hangi şeyi tahsil ve tefekkür edeceği, bu tahsil ve tefekkür ile de idrak ve şuurunu nasıl tekâmül ettirebileceği hususunda birbirini şerh eden üç kitap lutfetmiştir: • Kendi iç âlemi, • Zerreden kürreye, hâdisat ve vâkıalarıyla kâinat ve; • En […]

Continue reading »
1 115 116 117 118 119 173