Deve mi, Domuz mu? 6

Dr. Harun ÖĞMÜŞ (Manzum Tarihî Tiyatro) [Endülüs’te Emevî Hilâfeti çökmüş, her il müstakil bir devlet hâline gelmiştir. Hâdise, 466/1074-488/1095 yılları arasında Endülüs ve Mağrip’te geçmektedir.] ALTINCI SAHNE (İşbîliye’de bir sokak) Sahnedekiler: Üç İşbîliyeli. Şahıslar: ÜÇ İŞBÎLİYELİ: Halkın görüşlerini yansıtırlar. (İki İşbîliye’li aralarında konuşur): 1. ŞAHIS: Elde ettik sonunda Mürsiye’yi 2. ŞAHIS: Bî-vefâ çıktı amma hercâî 1. ŞAHIS: Maksadın neyse doğrudan […]

Continue reading »

Mevlânâ ve Düşünce

Prof. Dr. Ahmet SEVGİ «Mevlânâ ve Düşünce» konusuna geçmeden önce her hâlde «İnsan nedir?» sorusuna temas etmemiz gerekecek. Zira, düşüncenin temelinde insan vardır. A. Fabre D’OLIVET’in ifadesiyle; “Bir gül fidanının gül, elma ağacının meyve vermesi gibi, insan da düşünce verir.” Yani insanın meyvesi de düşüncedir. Peki; «Nedir insan?»… Belki de dünyanın en zor sorusu bu. İnsanlık tarihi ile yaşıt olduğu […]

Continue reading »

İki Kanatlı Eğitim…

M.Ali EŞMELİ Bu yıl eğitim sezonu Ramazân-ı şerifle birlikte başladı. İki eğitim mevsimi iç içe, ayrı bir güzellik ve bereket oluşturdu. Aynı zamanda ömür kitabımızı nasıl doldurmamız gerektiğine örnek bir yapı tecellî etti. Dünya fakültesi ile âhiret fakültesi aynı üniversitede kendiliğinden el ele verdi. Eğitimde iki kanatlı olmanın zaruretini bir kez daha hatırladık. Çünkü insan hem dünyayı hem de âhireti […]

Continue reading »

Selâmete Çıkmak İçin…

Mustafa Asım KÜÇÜKAŞCI Selâmet, kültür dünyamızın mühim kavramlarından biridir. Selâmet, sağlıklı olma, esenlik; tehlikelerden uzak olma, güvenlik; kurtuluş, düzgünlük, sağlamlık mânâlarını ihtiva eden, hayli şümullü bir kelimedir. Milletimiz vefat eylemiş mü’minlere Allah’tan rahmet dilerken, hayatta olanları andığında; «Allah selâmet versin.» diye dua eder. Yanlarından ayrılanları, «Selâmetle!» diye uğurlar, seferden «sağ-sâlim dönmeyi», bâdireleri «sağ-sâlim atlatmayı», belâ ve musibetlerden, zor durumlardan «sağ-sâlim […]

Continue reading »

Galata Mevlevihanesi

Sabiha TAK Mesnevî şevkini eflâke çıkarmış nâyız Haşre dek hem-nefes-i Hazret-i Mevlânâ’yız (Yahya Kemal) Galata Mevlevîhânesi Fatih Sultan Mehmet ve II. Beyazıt dönemi devlet adamlarından İskender Paşa tarafından 1491 yılında kurulmuştur. Mevlevîhâne 1608 yılında onarım görmüştür. Yapı 1765 yılında yangın geçirmiş ve Sultan III. Mustafa tarafından yeniden inşa ettirilmiştir. Sultan III. Selim 1791-1792 yılında Mevlevîhâne yapılarını yeniletmiş ve semahâneye hünkâr […]

Continue reading »

Deve mi Domuz mu? 5 (Manzum Tarihî Tiyatro)

Dr. Harun ÖĞMÜŞ [Endülüs’te Emevî Hilâfeti çökmüş, her il müstakil bir devlet hâline gelmiştir. Hâdise, 466/1074-488/1095 yılları arasında Endülüs ve Mağrip’te geçmektedir.] BEŞİNCİ SAHNE (Yıl: 471/1078) (Mûtemid, Kurtuba’yı Tuleytula emiri Me’mun’dan geri almayı başarır. Bu arada doğu illerinden Mürsiye’nin ileri gelenleri, emirleri İbn-i Tâhir’den şikâyetçidirler ve Mûtemid’in hâkimiyetine girmeyi isterler. Mûtemid, Mürsiye’yi işgâl edebilmek için bir miktar altın ödemeyi taahhüt […]

Continue reading »

Söze Can Vermek

Prof. Dr. Ahmet SEVGİ Bir aşk ve ıstırap şairi olarak bilinen Fuzûlî’nin şiirleri incelendiğinde öyle hikmetli beyitlerle karşılaşılır ki insan bir an; “Yoksa elimdeki eser Nâbî Dîvânı mı?” diye tereddüde düşer. Onun «söz» redifli gazelinde geçen şu beytini okuyunca sanırım bana hak vereceksiniz: Ver söze ihyâ ki tuttukta seni hâb-ı ecel Ede her sâat seni ol uykudan bîdâr söz. Fuzûlî […]

Continue reading »

Sadık Amca’nın İftar Çıkını

Ayşe AKSU (Birkaç yıl önce bu hâtırayı ağabeyimden dinlediğimde; «Bunu bir gün mutlaka yazmalıyım.» demiştim, anlatılanların paylaşıldıkça billûrlaşacağını ve böylece hâfızalara daha iyi nakşedileceğini düşünerek. O gün geldi, kalemim dillendi; ağabeyimin kulağımdan gitmeyen tatlı sesi eşliğinde, mazide kalan bir zarafet örneği yazıya geçti.) Çocukluğumdaki Ramazanlardan kalan en değerli hâtıralardan biri de, minareye çıkıp, İstanbul manzaralarını temâşa ettikten sonra iftar ezanını […]

Continue reading »

Altın Yapraklar!

M.Ali EŞMELİ Mevsimler gibi; Hükümdarlar geldi geçti. Devran sürdükleri demlere göre elleri, nice hazineler devşirdi. Fakat sonra… Hepsinin yerinde hazan yelleri esti. Sonbahar rüzgârları, ömür defterlerinin yapraklarını sarartıp soldurdu. Ardından teker teker kopardı ve toprağın bağrına fırlattı. Kimisinden geriye tek yaprak bile kalmadı. Kaybolup gittiler; unutuldular. Yok oldular. Çünkü hayatları, hazan mevsimindeki sarı yapraklarla aynı cinstendi. Onlar ilkbahar yeşilliğinde bile […]

Continue reading »

Tasavvuf’ta Lâle’ye Bakış

Sabiha TAK Hazret-i Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’den: “Bana bu dünyada üç şey sevdirildi; kadın, namaz ve güzel koku…” şeklinde bir hadis rivayet edilmiştir. Bu hadiste güzel kokuyu metheden Hazret-i Peygamber’e hürmeten tarihleri boyunca temizliğe büyük önem veren Türk milleti de suya, güzel kokuya ve çiçeklere özel bir saygı göstermişlerdir. Farsça gül kelimesi, kendi dilinde her çeşit çiçeğe isim olurken; […]

Continue reading »
1 48 49 50 51 52 61