ÖZLEDİM…

Hakkı ŞENER sairimam01@hotmail.com Osmanlıca hâlini okumak için tıklayınız…   Yine bahar gelmiş bizim dağlara, Yamacında yazlamayı özledim. Bir yağmur sonrası girip bağlara, Yeşil erik tuzlamayı özledim. Tibili sesiyle şafak atarken, Gün vuran kayada keklik öterken, Sıcak çay, üstünde duman tüterken; Tereyağlı bazlamayı özledim Çayırda koçların vuruşmasını, Kırda tosunların kırışmasını, Koyunla kuzunun karışmasını; Bir kenardan izlemeyi özledim. Pınarın başına yakaydım ocak, […]

Continue reading »

MEVLÂNÂ’NIN GAZELİNİ TÜRKÇE SÖYLEYİŞ -2- BU GECE…

Harun ÖĞMÜŞ harunogmus@gmail.com Osmanlıca hâlini okumak için tıklayınız…   Beni tenhâya çekip; «Kal!» dedi cânan bu gece… Dedim; ancak görünüp kıl bana ihsan bu gece… Bir nişan ver bana ey yâr, bırak mâzereti, Düşeyim ardına yüz üstü perîşan bu gece… Gün cemâlinle münevver, gece zülfünle siyah, Düşsün ay -çehreni göster de- semâdan bu gece… Sen geyik avcısı, ben avladığın bir […]

Continue reading »

MANZARA

GÜNBEYLİ (Mahmut TOPBAŞLI) mahtopbasli@hotmail.com   Astığımız ne varsa rüzgârın kanadına, Bir fırtına çıkınca, o gelmeli yâdına. Kardan ak bulutlarda gözyaşımız saklanır, Bir hüznün ardı sıra, kaç damla ayaklanır. Kirpiğinden süzülen damlasa gül açardı, Gülün açtığı yerde, diken mahzun kaçardı. «Umut dağın ardında» deyip üzdük dağları, Aşkla kuşatamadık, can içre otağları. Hayatın anlamını kapatınca kafese, Hikmetlerden uzakta, kaldık nefes nefese. Her […]

Continue reading »

ŞEHR-İ RAMAZAN

EYÜP (Satılmış ŞEN) sensatilmis@hotmail.com Bir uhrevî mevsim başlar, Aşk gönüle nâzır gelir. Yeşerir mü’mince düşler, Soluklara huzur gelir. Kanma âlemin süsüne, Kulak ver Hakk’ın sesine, Kurul Kur’ân sofrasına; Cümle nimet hazır gelir. Hele buğulansın gözler, Öteleri tutar izler, Ürperir uzak denizler; Kalplere medcezir gelir. Değildir bu ay sıradan, Müjde buyurmuş Yaradan. Perdeler kalkar aradan, Kul sıkışsa Hızır gelir. Aman yetişir […]

Continue reading »

PERDELER…

CELİL (Halil GÖKKAYA) halilgokkaya@gmail.com Osmanlıca hâlini okumak için tıklayınız…   Balçık engeller mi gerçek âşığı, Güneşi görünce siner perdeler… Soldurursa günahların ışığı, Omzuna yük olur biner perdeler… Paylaşmak gerekir ekmeği-aşı, Son nefeste biter şeytan dalaşı, Bırakmayız nefis ile savaşı; Bakıp görmeyeni yener perdeler… Saçımız ağarsın Hakk’ın yönünde, Amel ayan-beyan mahşer gününde, Bazen arkasında, bazen önünde; Herkesi yıllarca dener perdeler… Sünnet […]

Continue reading »

YALAN

Bekir İsmet ÇİÇEK bekirismetcicek@gmail.com   Bir arada duramazlar, Yalan gelir, îmân gider! Aynı kalbe giremezler, Îmân gelir, yalan gider! İlk yalancı, mel‘un şeytan, Yeminine kanıp insan, Yaşadı cennette hüsran; Yalan gelir, iz‘an gider! Göstererek akı kara, Açar vicdanlarda yara, Huzur kaçar uzaklara; Yalan gelir, eman gider! Sözlerin en pespayesi, Münafığın sermayesi, Fitne fesattır gayesi; Düşman gelir, düşman gider! Yalan şâhitlik […]

Continue reading »

KEŞKE UYUSAYDIN OĞUL!

Abdullah Mesud HIDIR mahidir@gmail.com Şeyh Sâdî Şîrâzî, on üçüncü asrın başında Şîraz’da doğdu. Babası vefat edince Sâdî’yi dedesi ve amcası büyüttü. Şîraz’da başladığı tahsiline Bağdat Nizamiye Medresesi’nde devam etti. İbnü’l-Cevzî ve Şehâbeddin Sühreverdî kendisine en çok tesir eden hocaları oldu. Bağdat’taki tahsilinin ardından uzun bir seyahate çıkan Sâdî; Anadolu ve Şam havalisinde birçok şehre gitti. Sâdî Şîrâzî, 1256’da memleketi Şîraz’a […]

Continue reading »

BEYİTLER

Abdullah GÜLCEMAL abdullah_gulcemal@hotmail.com   BİR GÜN OLUR GELİRSİN… Gez elini kolunu, gez sallaya sallaya, Bir gün de sallamadan gelirsin musallâya… ÖZÜNE BAK! Sen lâfın kapçığından uzak dur, özüne bak! Söz söylerken, dinlerken, insanın gözüne bak! DİKKAT ET! Tavuklarla horozla dostluk kuran bir tilki, İki katlı bir kümes plânı çizmiş bil ki!.. HER ŞEYİN BİR VAKTİ VAR Kurma bozuk saati, boşa […]

Continue reading »

BİR AVUÇ BAHAR

Ali AĞIR aliagir70@gmail.com Osmanlıca hâlini okumak için tıklayınız…   Pencereden izlerken güneşin doğuşunu, Tertemiz yüreğinde güzellikler yeşerir. Masmavi gökyüzüne salar akıl kuşunu, Masallar ülkesinde dolunaya sır verir. Elinde uçurtması, koşar dağ yamacına, İçindeki sevinci, dilindeki avazdır. Uyku vakti yıldızlar, dizilir başucuna, Rüyalar bahçesinin çiçekleri beyazdır. Hırçınlığı, öfkesi, dalgınlığı, telâşı. Sahilde bir dalgayla yıkılan kumdan kale. İlim yolculuğunda merakı can yoldaşı, […]

Continue reading »

KUR’ÂNÎ TÂLİMATLAR -28- İLÂHÎ İKRAM

Yazar: Osman Nûri TOPBAŞ Hocaefendi Osmanlıca hâlini okumak yahut indirmek için tıklayınız… YAKINLIK Çölden gelen bir bedevî Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’e şöyle sordu: “–Rabbimiz bize yakın mıdır? Yakın ise O’na içten sessizce yalvaralım. Yoksa uzak mıdır? Öyleyse O’na yüksek sesle nidâ edelim.” Bu suâle cevap olarak Allah Teâlâ, şu âyet-i kerîmeyi inzal buyurdu: وَاِذَا سَاَلَكَ عِبَاد۪ي عَنّ۪ي فَاِنّ۪ي قَر۪يبٌۜ […]

Continue reading »
1 202 203 204 205 206 1.000