Şer‘î Kaidelerle Tasavvuf -6- NE VARLIK NE YOKLUK!

Dr. Ahmet Hamdi YILDIRIM (Şâzelî meşâyıhından Ahmed Zerrûk [v. 899/1494] Hazretleri’nin; tasavvufu, usûl ve fıkıh kaideleriyle anlattığı Kavâidü’t-Tasavvuf ve Şevâhidü’t-Taarruf adlı eserinin tercüme ve şerhine devam ediyoruz.) SUFFE EHLİNİN TÂBÎLERİ Müellifimiz yedinci kaidede, «Tasavvuf» kelimesinin kökü hakkında önde gelen görüşleri zikretmiş ve Suffe ehlinden geldiği görüşüne ağırlık vermişti. Bu görüşe göre tasavvuf, Ehl-i Suffe’ye tâbî olmaktır. Suffe, Hazret-i Peygamber -sallâllâhu […]

Continue reading »

10 MUHARREM ve AŞûRE

Dr. Ahmet Hamdi YILDIRIM Muharrem ayı, Cenâb-ı Allâh’ın hürmete lâyık olarak yarattığı dört haram aydan biridir. Rasûlullah Efendimiz haram aylarda nâfile oruç tutulmasını tavsiye etmiştir. (Ebû Dâvûd, Savm, 54) Çünkü oruç, insanın kendisine gelmesini sağlayan önemli ibâdetlerden biridir. İnsan, midesi boş iken daha bir masum olur. İhtiyaç hâlinde iken daha bir müsamahakâr hâle gelir. Ama bütün ihtiyaçlarının karşılandığı, her türlü […]

Continue reading »

ŞİKÂYETTEN ŞİKÂYET

Ali AĞIR aliagir70@gmail.com Her şeyden, oğuldan-kızdan şikâyet, Kışın soğuğundan, yazdan şikâyet, Çok verince Hakk’a şükrü unuttuk, Ey nankör alınca azdan şikayet!.. (Servet YÜKSEL)   Nisyan ve isyan hâlinde olan insan, dünyaya gönderiliş gayesinden ve hayatının merkezinde yer alması beklenen kulluk vazifesinden bir hayli uzaklaşmış, geçici heveslerinin peşinde koşan; daha iyisinin, daha güzelinin, daha yenisinin hayalini kuran, gününü haz ekseninde yaşamaya […]

Continue reading »

KAÇ KIŞIN ARDI SENSİN?

GÜNBEYLİ (Mahmut TOPBAŞLI) mahtopbasli@hotmail.com   Senin kokun var, diye sevmiştim çiçekleri, Anladım ki solanlar, senden bir iz değildi. Yıldızlardan sorunca ölümsüz gerçekleri, Dağlar aşkla ürperdi, dallar yere eğildi. Senden bir iz peşinde, ararken baharları, Bu şehrin insanları, çalıverdi gönlümü. Kardelenler uç verir görünce neharları, Bense «düğün gecesi» kucaklarım gülümü. Sana kavuşmak için bahtımın kenarında, Merhametle yıkanmış kaç sokak geçiyorum. Sonra […]

Continue reading »

TAKVİMLERİ AYARLAMA…

CELİL (Halil GÖKKAYA) halilgokkaya@gmail.com   Biz insanlık, biz kardeşlik dedikçe, Gidiyor mu zâlimlerin dumanı? Kötülerin zılgıtını yedikçe, Olmadık mı gariplerin limanı? Vakitleri ayarlama zamanı… Ailenin sınırında kalarak, Ehl-i beytin kapısını çalarak, Dümenleri Kur’ân, Sünnet olarak; Binitleri ayarlama zamanı… Vakitleri ayarlama zamanı… Her duruşta müslümanca şahsiyet, Kötü huydan, iyi huya bir hicret, Göstererek düşkünlere merhamet; Nakitleri ayarlama zamanı… Vakitleri ayarlama zamanı… […]

Continue reading »

Salgın Tedbirleri Gevşeyince; İNTİKAM MI TELÂFÎ Mİ?

Mustafa Asım KÜÇÜKAŞCI tali@yuzaki.com İnsan garip bir varlık. Başına gelen musîbetlerin, insanı yola getireceğini, tefekküre ve ibrete sevk edeceğini düşünürüz. Bu sebeple atalarımız bu düşünceyi; “Bir musîbet, bin nasihatten evlâdır.” diye bir tabire de dönüştürmüşler. Lâkin, bu tesirin kısa ve geçici olduğu da bir hakikat.1 Birçok âyet-i kerîmede verilen gemi misâli gibi. Fırtına çıkınca tevbelere sarılan yolcular, karaya çıkınca eski […]

Continue reading »

DÜNYA VE ÂHİRET EŞİNİ İYİ SEÇ

Doç. Dr. Mustafa CANLI canli20@hotmail.com BİR HADİS: ‏عَنْ أَب۪ى هُرَيْرَةَ رَضِيَ اللّٰهُ عَنْهُ عَنِ النَّبِيِّ صَلَّى اللّٰهُ عَلَيْهِ وَ سَلَّمَ قَالَ : « تُنْكَحُ الْمَرْأَةُ لِأَرْبَعٍ : لِمَالِهَا وَلِحَسَبِهَا وَجَمَالِهَا وَلِد۪ينِهَا ، فَاظْفَرْ بِذَاتِ الدّ۪ينِ تَرِبَتْ يَدَاكَ » Ebû Hüreyre -radıyallâhu anh-’ten nakledildiğine göre, Hazret-i Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz şöyle buyurmuştur: “Bir kadınla dört şeyden dolayı evlenilir: •Malı, […]

Continue reading »

AYAZ’IN MÂRİFETİ

Dr. Halis Ç. DEMİRCAN cetindemircan2@hotmail.com.tr “Ehil olmayanlarla, bir an bile eğleşme; çünkü (demir) aynayı suda bırakırsan elbet paslanır.” (Mevlânâ)   Senai Bey ile sohbetimizden… “–Hocam; gemide bir çavuşum vardı, adı Cengiz, hiç yanımdan ayırmazdım onu. Gemiye gelen komutanlar sorarlardı; «–Neden sağ kolun bir rütbeli değil de bir erbaş?» diye.” “–Neden ayırmazdınız Senai Bey?” “–Anlatayım hocam; Bir gün açık denizde seyrediyoruz, […]

Continue reading »

Tarihin Akışını Değiştiren Hâdise: HİCRET

B. Cahit ÖZDEMİR bcahit@hotmail.com Mâzîde, tarihin akışına tesir etmiş, ona yön vermiş nirengi noktaları vardır ki; bunlar nazar-ı itibara alınmadan, insanlığın geçmişi ve bugünü anlaşılamaz; hattâ istikbâli bile değerlendirilemez. İçtimâî hâdiselere geniş ölçüde tesirleri ve tarihin akışını yönlendirmeleri sebebiyle; bunların bir kısmı tarihî devirlerin tasnifinde başlangıç ve bitiş noktaları olarak belirlenmiştir. Yazının îcâdı, kavimler göçü, Batı ve Doğu Roma imparatorluklarının […]

Continue reading »

MESNEVÎ -7-

Z. Özlem ABAY o.abay@hotmail.com ÖMÜR NEYE ADANIR? Benim sırrım feryâdımdan uzak değildir. / Lâkin göz ve kulakta onu duyacak nur yoktur. Hazret-i Mevlânâ bu beyitte; ilâhî esrar ve Rabbânî hakikatleri dile getirdiğini, lâkin muhataplarının, bunları anlamaktan mahrum olduğunu söylüyor. Gözler ve kulaklar onun feryâdına bîgâne kalıyor. Çünkü; «Beni anlayacak nur ve idrak kabiliyetleri yok, böyle olunca sırrım anlaşılmıyor.» demektedir. İnsan […]

Continue reading »
1 186 187 188 189 190 1.003