EVLÂTLAR ve MES’ÛLİYET NİÇİN BIRAKAYIM?

Yazar: Osman Nûri TOPBAŞ Hocaefendi Ömer bin Abdülazîz -rahmetullâhi aleyh- şarktan garba uzanan muazzam bir devletin halîfesi olduğu hâlde, riyâzat içinde yaşıyordu. Hilâfete geldiğinde hanımından mücevherlerini beytülmâle vermesini istemiş, o da kabul etmişti. Evlâtları da son derecede riyâzat içinde yaşıyorlardı. Bir gün veziri; “–Efendim, beytülmalden aldığınız tahsisâtın kâfî gelmediği görülüyor. Biraz daha fazlasını emir buyursanız da, bir kısmını ihtiyaten biriktirip […]

Continue reading »

BİZİM, FAKAT BİZİM DEĞİL!

Yunus Sami EŞMELİ yunussamiesmeli@hotmail.com Öleceğiz… Her doğan gibi. Kefenleneceğiz… Her ölen gibi. Toprağın altına gireceğiz… Her kefenlenen gibi. Yalnız kalacağız… Her toprağın altına giren gibi. Hesap vereceğiz… Toprak altındaki yalnızlığımızla. Öyleyse bu dünyada sahip olduklarımıza, acaba çok mu mânâ yüklüyoruz? Hepsi geçici nihayetinde. Hiçbiri hesap verirken yanımızda olmayacak. Ama biz hepsinin hesabını vereceğiz. Paramızın, malımızın, mülkümüzün, evlâtlarımızın, hâl-hareketlerimizin ve bütün […]

Continue reading »

DERMÂN O (C.C.)

SEYRÎ (M. Ali EŞMELİ) Dermân O, gönüller daralınca, Bir müjde O, biz hüzne dalınca. Feryâda medet, sancıya rahmet, Mevlâ O, keder faslı çalınca. Her hastalığın O’nda şifâsı, Mîraç yaşatır, Arş’a alınca. Allah’tır O, her derde tesellî, Ummandır O, sahrâya salınca. Şükreyle a Seyrî, O’na sonsuz, Rahmân O Rahîm, can bunalınca…  

Continue reading »

BÜTÜN KAPILARI AÇAN ANAHTAR

Fahri SARRAFOĞLU sarrafoglufahri@gmail.com Meşhur bir otelin lobisine gelen yeni evli çiftler, otele giriş işlemlerini yaptırıyorlardı. Otelde bir hafta kadar kalacaklardı. Kendilerine bir zarf içerisinde oda anahtarı verildi ve oteldeki bütün imkânlardan bir hafta süreyle ücretsiz faydalanabilecekleri söylendi. Resepsiyondaki hanım efendi, anahtarı verirken şu önemli îkazda bulundu: “–Oda anahtarınızı mutlaka dikkatle muhafaza edin. Her şey o anahtara kayıtlıdır. Bütün faaliyetlere girerken […]

Continue reading »

ŞAİRLERLE HASBİHÂL -1-

TÂLÎ (Mustafa Asım KÜÇÜKAŞCI) -müşâare, tanzim, yeniden söyleyiş- Yenişehirli Avnî: Zemin handân olur mu girye-perdâz olmadan eflâk? Gam-ı âlem, kibâr-ı âlemin gamsızlığındandır!..1 Tâlî: Semâlar ağlamadan yeryüzünde yüz gülmez, Büyükler olmasa gamsız, cihanda gam kalmaz!2 Mehmed Âkif: Şudur cihanda benim en beğendiğim meslek: Sözüm odun gibi olsun, hakîkat olsun tek! Tâlî: Odun da olsa, zarâfetle işleyip süsle!.. Müzeyyen eyle mukarnasla kündekâriyle… […]

Continue reading »

NE HÂLDEYİZ?

Zahit GENÇ genczahit@gmail.com -Bünyamin GÖKÇE’ye- Yoldan çıktık dizi dizi, Acınacak bir hâldeyiz! Kaybettik biz kutlu izi, Acınacak bir hâldeyiz! Ne örf kaldı ne de ilke, Tapar olduk mala, mülke; Nasıl düştük gizli şirke? Acınacak bir hâldeyiz! Düşüncemiz derin değil, Görüntümüz şirin değil, İçimiz hiç serin değil; Acınacak bir hâldeyiz! Hani nerde eski neşe? Dünkü züğürt, oldu köşe! El attıysak hangi […]

Continue reading »

ÜMİT IŞIĞI

SÜKÛTÎ (Hızır İrfan ÖNDER) onderirfan@gmail.com Göğü kaplasa da kara bulutlar, Sînemde ümidin çerağı yanar… Dünyayı sarsa da zâlim haydutlar! Sînemde ümidin çerağı yanar… Her akşam çökse de rûhuma kasvet, Kapımı çalsa da dört mevsim hiddet! Aklımı çelse de hâricî kuvvet! Sînemde ümidin çerağı yanar… Hüzün yavaş yavaş mayalansa da! Kalbim lime lime parçalansa da! Dertler katar katar sıralansa da! Sînemde […]

Continue reading »

CANSIZ AT

Şerife Şule TESLİMOĞLU serifeteslimoglu00@gmail.com Ateşten perdenin ardında esrar, Alev alev tüller saklarken Nûr’u. O kutlu davete meftun yürek var, Bekliyor üflesin İsrâfil, Sûr’u. Âlemin özünde kaynarken bu hâr, Arz’ı titretirken, Arş’ı ağlatır. Dağların bağrından yükselen buhar, Asırları «an»lar ile bağlatır. Sevgiliye vuslat muştular nefes, Şükürle kapanır dünyaya gözler. Mütebessim çehre, iniltili ses, Mesrur olan kalpler mahşeri özler. Şöyle geri dönüp […]

Continue reading »

SEN’İN İLE GELDİM SANA!..

Rıfat ARAZ rifat_araz@yahoo.com Kavlimiz var a Sübhân’ım; Sen’in ile geldim Sana!.. «Vuslat» ister bu nur cânım; Sen’in ile geldim Sana!.. İçimde mi, sırr-ı vahdet?.. «Sen’i» söyler, âyet âyet!.. İnceldikçe yol, riyâzet; Sen’in ile geldim Sana!.. Yâ Rab; bu aşk, indi câna, Dile geldi şekil, mânâ!.. Tek Sana’dır, medh ü senâ; Sen’in ile geldim Sana!.. Aşk derdime, Sen’de ilâç; Yed-i nefsim, […]

Continue reading »
1 161 162 163 164 165 1.003