NE HÂLDEYİZ?

Zahit GENÇ genczahit@gmail.com

-Bünyamin GÖKÇE’ye-

Yoldan çıktık dizi dizi,
Acınacak bir hâldeyiz!
Kaybettik biz kutlu izi,
Acınacak bir hâldeyiz!

Ne örf kaldı ne de ilke,
Tapar olduk mala, mülke;
Nasıl düştük gizli şirke?
Acınacak bir hâldeyiz!

Düşüncemiz derin değil,
Görüntümüz şirin değil,
İçimiz hiç serin değil;
Acınacak bir hâldeyiz!

Hani nerde eski neşe?
Dünkü züğürt, oldu köşe!
El attıysak hangi işe;
Acınacak bir hâldeyiz!

Teknoloji tepti bizi,
Dünya sardı, öptü bizi,
Kula, köle yaptı bizi;
Acınacak bir hâldeyiz!

Ne acı ki, haddi aştık,
Yol bellidir, niye şaştık?
Bu gaflete nasıl düştük?
Acınacak bir hâldeyiz!

İstisnâsız hem de fert fert,
Vatanımı sattı nâmert!
Hepimizde ayrı bir dert;
Acınacak bir hâldeyiz!

Sular gibi akmaz isek,
Güller gibi kokmaz isek,
Dosta dönüp bakmaz isek;
Acınacak bir hâldeyiz!

Yürek dağlar feryâdımız,
Ne ten kalır ne adımız,
Hani nerde ecdâdımız?
Acınacak bir hâldeyiz!

Bu dünya bir «gölge varlık»
Anla bunu, anla artık!
Bakıp durma alık alık;
Acınacak bir hâldeyiz!

Emânettir bu can bize,
Azgın nefis gelmez dize,
Ne söylenir doğru söze;
Acınacak bir hâldeyiz!

Soldurdular gülümüzü,
Susturdular dilimizi,
Beyan ettik hâlimizi;
Acınacak bir hâldeyiz!

9 Temmuz 2019