ZEYTİN AĞACININ RÜZGÂRLA SOHBETİ

YAZAR : Dr. Halis Ç. DEMİRCAN demircan@istanbul.edu.tr “Seslendi rüzgâra sevdalı zeytin: «Yanım sıra es, canım sıra.» Güldü rüzgâr yaşlı zeytine, yanağını okşadı.”1 Senai Bey ile Hacı Selim Ağa Kütüphanesindeki mesaimiz devam ediyordu. Ben Osmanlıca ile ilgili çalışmalar yaparken; Senai Bey, eski deniz haritalarıyla ilgili araştırmalarını sürdürüyordu. Bir sabah Senai Bey kütüphaneye geldi ve; “–Hocam kahvaltı ettiniz mi? Haydi gelin kahvaltı […]

Continue reading »

Hayat Yolculuğunda UNUTAMADIĞIM KARELER -25-

YAZAR : Mehmet MENCET   HİDDET ve ECEL İnsanın nefsini tezkiye etmesi, sadece tasavvufun meselesi değildir. İyi bir öğretmen de nefsini tezkiye edecek. Talebelerine örnek olacağı şuuruyla meselâ ağzından yanlış bir söz çıkmamasına âzamî gayret edecek. Örnek olmak deyince, her bir anne, her bir baba evlâtlarına örnek değil mi? Herkes kendini düzeltmeli, ıslah etmeli, terbiye etmeli. Dilini, gönlünü, işini, aşını, […]

Continue reading »

OSMAN NÛRİ TOPBAŞ ÜSTÂDIMIZ İLE İSTANBUL’UN SIRLARI ÖZEL MÜLÂKATI

YAZAR : Fahri SARRAFOĞLU Fahri SARRAFOĞLU: Muhterem Efendim, öncelikle çok teşekkür ediyoruz. Osman Nûri TOPBAŞ Üstâdımız: Estağfirullah. Fahri SARRAFOĞLU: Muhterem Efendim! İstanbul deyince; tarihimiz, kültürümüz ve gönül dünyamız itibarıyla İstanbul bizim için ne ifade eder? Osman Nûri TOPBAŞ Üstâdımız: İstanbul bizim için çok müstesnâ ve mûtenâ bir şehirdir. Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz; “لَتُفْتَحَنَّ اْلقُسْطَنْطِنِيَّةُ: İstanbul fetholunacaktır…” buyurmuştur. (Ahmed, […]

Continue reading »

BOSNA-HERSEK NOTLARI -2-

YAZAR : Doç. Dr. Harun ÖĞMÜŞ ogmusharun@yahoo.com İnsanların sırf müslüman kimlikleri sebebiyle büyük zulümlere maruz kaldığı ve -Saraybosna’da, Mostar’da ve daha başka yerlerde kurşunlarla delik deşik olmuş birçok binanın şuurlu olarak hasarlı hâlde muhafaza edilişinden anlaşıldığı üzere- savaşın hâtıralarının hâlâ unutulmadığı Bosna’da, bir kısmını tanıttığımız camilerin çevresi dışında maalesef İslâmî bir hava hissedilmiyor. Rehberimize; savaş esnasında Türkiye’ye, bu arada benim […]

Continue reading »

ÖLÜMSÜZ GERÇEKLER

ŞAİR : SEYRÎ (M. Ali EŞMELİ) Bu imtihan yurdunun hâli nasıl bir doku? Ölümsüz gerçekleri, ölmeden önce oku! Omzunda iki defter, ya takvâ hazînesi, Nefis arsız, bu yüzden, ya da fücur karnesi. Her yalan söner, kabre girerken yakar günah, Ey kul, şimdi tevbe et, yarın kâr etmez eyvah! Ya ahsen-i takvimsin, ya esfel-i sâfilîn, Ârifin ecri sonsuz, sonu hüsran gâfilin. […]

Continue reading »

ZAFER MÜJDESİ

ŞAİR : SEYRÎ (M. Ali EŞMELİ) “Yüce yardım ne zaman?” dendiği ahvâli oku, Nefsi kurbanlara can geldi vefattan sonra! Vermeden cânı ne mümkün yeni bir feth-i mübîn, Son zafer müjdesi, tam kıble salâttan sonra… feilâtün / feilâtün / feilâtün / feilün (fâilâtün) (fa’lün)

Continue reading »

Kur’ân’dan İktibas İlhamlar -14- HAK NÛRUNU TAMAMLAR!

ŞAİR : TÂLÎ (Mustafa Asım KÜÇÜKAŞCI) Sönmez güneş, üflemekle, Ey mü’min ümitle bekle! Kâfir ne kadar da kızsa, Müşrik ne kadar da azsa, Hak, nûrunu eyler itmâm! Elbette muzaffer İslâm!.. Allah yenilir mi? Hâşâ! Yer var mı ki hiç telâşa? Hüsrâna hükümlü tâğût! Mağlûp, Firavun ve Câlût, İspâta delil mi? Târih: Vallâhu mutimmu nûrih… Sen gayreti eyle rehber, Tekrar doğacak […]

Continue reading »

SELİMNÂME

Güncelleyen: Mahmut KAYA mkaya45@gmail.com Yahya Kemal BEYATLI SELİMNÂME Çaldıran -1514- Işık saçmakta tuğlar, vermekte hücuma şan, Kan saçan onca kılıç, vermez düşmana eman. Karıştırdın ey kader haşırla neşri bugün, Kıyâmeti andırdı, sanki bu bir imtihan. Büyük bir öfke ile saldırdı o râfızî, Tâlih güldü bizlere sol cenahta pek yaman. Rumeli Beylerbeyi, asker kana belendi, O gün üç Malkoçoğlu eyledi fedâ-yı […]

Continue reading »

144. SAYI TAKDİM

Kıymetli Okuyucularımız, Rahmet yoksa dünya bir çöl… Rahmet varsa, çöller engin birer deryâ… Öyleyse iki dünyada da «rahmet»ten uzak kalmamalı. Âlemlere Rahmet olan Sevgili’yle gönüller daima beraber olmalı. Lâkin, Rahmet ile beraberlik kolay değil. O Âlemlere Rahmet, kendi yüce mânâ ve mahiyetine zıt ahval ile beraber bulunmaz. İnkâr karanlığı varsa rahmetin nûru parıldamaz orada. Zulüm ateşi varsa, oradan rahmet buharlaşır. […]

Continue reading »

NE ZAMAN KURTULURUZ?..

YAZAR : Mustafa Asım KÜÇÜKAŞCI tali@yuzaki.com Mehmed Âkif 1910’da Sırât-ı Müstakîm’de Hasbihâl’ine şu kıssa ile başlamış: “İkindi üstü Ayasofya meydanından geçiyordum; şadırvan avlusundan bölük bölük çıkan cemaat bende evvelâ bir hâtıra, sonra birçok hayal, daha sonra birçok temennî, birçok ümit uyandırdı: (Namık) Kemal Bey merhum bir gün arkadaşlarından Nûri Bey’le beraber yine bu meydandan geçiyormuş. Öğle namazını kılarak caminin muhtelif […]

Continue reading »
1 80 81 82 83 84 171