SELİMNÂME

Güncelleyen: Mahmut KAYA mkaya45@gmail.com

Yahya Kemal BEYATLI

SELİMNÂME
Çaldıran -1514-
Işık saçmakta tuğlar, vermekte hücuma şan,
Kan saçan onca kılıç, vermez düşmana eman.

Karıştırdın ey kader haşırla neşri bugün,
Kıyâmeti andırdı, sanki bu bir imtihan.

Büyük bir öfke ile saldırdı o râfızî,
Tâlih güldü bizlere sol cenahta pek yaman.

Rumeli Beylerbeyi, asker kana belendi,
O gün üç Malkoçoğlu eyledi fedâ-yı can.

Uğrunda her savaşa atılan mücâhidler,
Lâyık mı felâkete, aman Allâh’ım aman!

Her taraf kan içinde, işte bu hengâmede,
Esmeye başlamıştı zafer rüzgârı o an.

Sağ kolda uğratmıştı düşmanını bozguna,
Aslan gibi saldırın, emri vermişti Sinan.

Düşman Şâh’ına karşı bir zafer fırtınası,
Yıldırım gibi darbe indirmişti pek yaman.

Acem tâc u tahtını ayak altına serdi,
Kılıcını tâ Arş’a astı Sultan Selim Han.

Zafer sarhoşu sanki, salınıp durdu tuğlar,
Dizgin kırıp Tebriz’e yola koyuldu tuğlar.
Her tûğ-ı pür-fürûğ verirken hücûma şan,
Her tîg-i bî-dirîg parıldardı hun-feşan.

Meydân-ı haşr ü neşri karıştırdın ey kader,
Andırdı rûz-i mahşeri hengâm-ı imtihan.

Saldırdı fart-ı gayz ile ifrît-i râfızî,
Tâlih göründü bizlere sol kolda pek yaman.

Gark oldu hûna Rûmeli Beğlerbeği’yle ceyş,
Üç Malkoçoğlu eyledi bir bir fedâ-yı can.

Uğrunda her gazâya atılmış mücâhidîn,
Lâyık mıdır felâkete, ey Rabb-ı Müsteân!

Her yanda hûn içinde bu hengâmeden beri,
Hîç esmeyen nesîm-i fütûh esti nâgehan.

Sağ kolda bozdu bozguna uğrattı düşmeni,
Şîrâne bir taarruzu sevk eyleyen Sinan.

Şâh-ı adûya karşı kopan sarsar-ı zafer
İndirdi yıldırım gibi bir darbe-i giran.

Pâmâl-i rahşı kıldı Acem tâc ü tahtını,
Tâ Arş’a astı tîgıni Sultan Selîm Han,

Sermest-i câm-ı vuslat-ı şân oldu tuğlar,
Tebrîz’e reh-nümâ-yı ‘inân oldu tuğlar.