SÜRGÜN YERİ

TÂLÎ (Mustafa Asım KÜÇÜKAŞCI) Kendini kandırma gönül, sanma bu dünyâ kalıcı, İndirecek hükm-i kader, ömrüne keskin kılıcı! Olsa da dünyâ denilen süslü kadın câzibeli; Bir kocamış dul cadıdır, hamlede pek tecrübeli! Gafleti artırmak için allanıyor, pullanıyor… İlle de kandırmak için, her köşeden çullanıyor! Bir kerecik düşmeye gör, kör kuyudur pis kucağı, Canları nârıyla yakar, böyle tüter pis ocağı! Gün gelip […]

Continue reading »

SÜRGÜN YERİ

TÂLÎ (Mustafa Asım KÜÇÜKAŞCI) Kendini kandırma gönül, sanma bu dünyâ kalıcı, İndirecek hükm-i kader, ömrüne keskin kılıcı! Olsa da dünyâ denilen süslü kadın câzibeli; Bir kocamış dul cadıdır, hamlede pek tecrübeli! Gafleti artırmak için allanıyor, pullanıyor… İlle de kandırmak için, her köşeden çullanıyor! Bir kerecik düşmeye gör, kör kuyudur pis kucağı, Canları nârıyla yakar, böyle tüter pis ocağı! Gün gelip […]

Continue reading »

HAK YOLUNUN REHBERİ

TÂLÎ (Mustafa Asım KÜÇÜKAŞCI) Evvel O’dur; gelmesi en sondadır; Vâroluşun mihveri Peygamberim! Hakk’a muhabbette kemâl O’ndadır; Aşkın özel cevheri Peygamberim! Çekti bütün bizler için mihneti, Ümmete kandîl oluyor sünneti, Gösteriyor arza, sekiz cenneti; Hak yolunun rehberi Peygamberim! Bağrı yanık, gözleri yaş, ağlıyor, Kalbi seherlerde coşup çağlıyor, Karnına taş üstüne taş bağlıyor; Zühd ü verâ önderi Peygamberim! Zulmete son, âteşe kalkan […]

Continue reading »

SAKLAR

TÂLÎ (Mustafa Asım KÜÇÜKAŞCI) Yetmişlere yalnız yetmiş kokana, Söylemez kimseye, saklar yaşını… Ciğerpâresini verir de ana; Göstermez ellere, saklar yaşını… Kim sarsa hayatın dik yokuşuna, Talih kuşu konar yiğit başına… Kimi bedbaht, döner deve kuşuna, Gömülür kumlara, saklar başını… Bir ağaç milyarla tohum saçarken, Cömertler, âleme sofra açarken, Cimri, nefse bile der: Daha erken… Köpekler misali saklar aşını… Kâbusu insanın, […]

Continue reading »

HATÎCE VÂLİDEMİZ

TÂLÎ (Mustafa Asım KÜÇÜKAŞCI) Rasûl-i Ekrem’i bi’setten evvel anladı O, Basîret üstü firâset, Hatîce Vâlidemiz… Emin Muhammed’e teklîfi aşkla yolladı O… Nezâket üstü zarâfet Hatîce Vâlidemiz… O Nûr’a olmak için en yakın ve en mahrem, Azık taşırdı Hirâ sırtlarında Gül Annem, İnandı Ahmed’e en başta, oldu ilk şebnem, Meveddet üstü muhabbet Hatîce Vâlidemiz… Küfür, muhâsara etmişti, el koyup çöreğe… Çocukların […]

Continue reading »

KUR’ÂN’DAN İKTİBAS İLHAMLAR -35- GÖLGEYE DEĞİL, ASLA BAK!

TÂLÎ (Mustafa Asım KÜÇÜKAŞCI) لَنْ يَنَالَ اللّٰهَ لُحُومُهَا وَلَا دِمَٓاؤُ۬هَا وَلٰكِنْ يَنَالُهُ التَّقْوٰى مِنْكُمْۜ “Onların (kestiğiniz kurbanların) ne etleri ne de kanları Allâh’a ulaşır; fakat O’na sadece sizin takvânız ulaşır…” (el-Hac, 37) Zâhirinden ziyâde kalbe eğil, Çekme selfi, görür derûnu Celîl. Der ki Mevlâ: Yenâluhu’t-takvâ… Hakk’a takvâ gider, görüntü değil… vezni: feilâtün / mefâilün / feilün (fâilâtün) (fa’lün) -Câhiliyye halkı […]

Continue reading »

Âh Oğul!

Mustafa Asım KÜÇÜKAŞCI   Son aylarda eğitim yuvalarında sıklıkla karşılaşmaya başladığımız, yüreğimizi dağlayan cinayet hâdiseleri üzerine. Küçücük kalbini nefretle mi doldurdun oğul? Şu bahar vakti yazık, sen gülü soldurdun oğul! Ne fenâ işlere girdin ki fenâlaştı baban, Annenin hâline bak, saç başı yoldurdun oğul! Katılaşmış şu bakışlar, hani mâsum o gülüş? Neyi ispât edecektin, neyi oldurdun oğul? Nereden, rûha bulaşmış […]

Continue reading »
1 2 3 4