Âh Oğul!

Mustafa Asım KÜÇÜKAŞCI

 

Son aylarda eğitim yuvalarında sıklıkla karşılaşmaya başladığımız, yüreğimizi dağlayan cinayet hâdiseleri üzerine.

Küçücük kalbini nefretle mi doldurdun oğul?
Şu bahar vakti yazık, sen gülü soldurdun oğul!

Ne fenâ işlere girdin ki fenâlaştı baban,
Annenin hâline bak, saç başı yoldurdun oğul!

Katılaşmış şu bakışlar, hani mâsum o gülüş?
Neyi ispât edecektin, neyi oldurdun oğul?

Nereden, rûha bulaşmış bu cinâyet virüsü?
Daha bir süt kuzusuyken, kana saldırdın oğul!

Iffetin boşluğu dolmaz! Yine «kız mes’elesi»!
Kimi sevdin, kime kızdın, niye çıldırdın oğul?!

Nice îkazlara aldırmadı şiddet oyunu,
Hangi tahriklere, iğfallere aldırdın oğul?

Sana katilleri seyrettiren ekranlara yuh!
Körpe vicdânını sattın ya da çaldırdın oğul!

Hakk’a isyân eden insan, kula hürmet mi eder?
Tutmadın emrini Hakk’ın, rafa kaldırdın oğul!

Âh oğul sende mi suç, bizde mi Tâlî ne desin?
Bizi mes’ûliyet ummânına daldırdın oğul!