GÜL AĞACI

YAZAR : Dr. Halis Ç. DEMİRCAN cetindemircan2@hotmail.com.tr Ağ gül ile kırmızı gül, Çift yetişmiş bir bahçede. Bakışırlar hâre karşı, Hârı, ezhârı güldür gül… (Kul Nesîmî) Seher vakti, Sultan Tepesi’nden Üsküdar’a, Mihrimah Sultan Camii sırtlarından aşağıya doğru elindeki asâsını Arnavut kaldırımlarına «Taak! Taak!» diye vurarak inerken, boğazın Karadeniz tarafından gelen o esrarengiz mavnayı fark etmişti gece bekçisi Murtaza Efendi. Galata rıhtımına […]

Continue reading »

SANA GELDİK EY RASÛL!

ŞAİR : NİYAZKÂR (Köksal CENGİZ) niyazkar@gmail.com Davet ettin o mübârek Ravza’na, Günahlarla Sana geldik ey Rasûl! Sonsuz senâ, haccı bize yazana, Günahlarla Sana geldik ey Rasûl! Affet bizi uymadıysak sünnete, Şefaat kıl bu isyankâr ümmete, Her birimiz muhtaç bin bir himmete; Günahlarla Sana geldik ey Rasûl! Bunca zaman ömrü heder eyledik, Nefse uyup arsız kelâm söyledik, Hamd yerine feryat, figān […]

Continue reading »

149. Sayı Takdim

Kıymetli Okuyucularımız İnhiraflara, Hıyânetlere ve Sapıtmalara Karşı; Hak Yolculuğunda KİTAP ve SÜNNET TERAZİSİ Cetveller belirlerdi sınırları… Masa başında hazırlanan plânlar, hileler, komplolar… “Bizim çocuklar başardı…” diye haber verilirdi darbeler, uzaktaki çağdaş firavunlara… İşgalciler, sözde bağımsızlık vermişlerdi müstemlekelerine… İdarecileri, meclisleri, orduları olabi-lirdi bu ülkelerin. Fakat uydu olmak şartıyla. Üs vermek şartıyla… Dünyanın beşten küçük ol-duğunu kabullenmek şartıyla… Asırlarca haçlı ordularıyla gelmişlerdi. […]

Continue reading »

SEN’İN SÂYENDE

ŞAİR : SEYRÎ (M. Ali EŞMELİ) Yâ Nebî, kulluğun ne büyük mevkî! Allâh’a öyle bir Habîb oldun ki; Bülbül oldu konuşanlar Sen’inle, Güle döndü Sen’i dinleyen çile! Seni gören gözler nûr oldu ey Nûr, Bir anlık bir bakış, sonsuz bir huzur! Sana âşık olan gönle lütuf çok, Ona kıyâmette hiçbir korku yok! Şeref buldu, Seni bilen her akıl, Hatrın için […]

Continue reading »

NEVBAHAR…

ŞAİR : CELİL (Halil GÖKKAYA) halilgokkaya@gmail.com Beş mayısta açmışım ben gözümü, Hıdırellez kaynağından bir çayım, Tekâmülde bulmuşum tek çözümü, Hem taze, hep yeni heyecandayım… Benim kıpır kıpır bir yüreğim var, Kabına sığmayan, doru bir tayım, Çok şükür yurduma geldi nevbahar, Hep duru, hep diri heyecandayım… İslâm sadağında bir ok huyuyla, Kızılelma diye gerilmiş yayım, Kendime gelirim abdest suyuyla, Hep taze, […]

Continue reading »

SAÂDET

ŞAİR : (MECNÛN) İbrahim Hakkı UZUN ibrahimhakki@gmail.com Dünyâda huzur bulmak için çırpınan insan, Binlerle yolun yolcusu olmuş, yine nâdan! Tek çâre, uyup Sünnet’e, Kur’ân’a sarılmak, Dünyâda ve ukbâda saâdet, budur ancak! vezni: mef’ûlü / mefâîlü / mefâîlü / feûlün

Continue reading »

TERÖRİST OLDU

ŞAİR : Hakkı ŞENER sairimam01@hotmail.com Son günlerde nice meşhur hocalar, Koptu gelenekten modernist oldu. Kiminin ardından çıktı localar, Nass ile oynadı reformist oldu. Üç kitap okudu, beş tane yazdı, Onda her şey siyah ile beyazdı, Güvendi nefsine, azdıkça azdı, Savruldu sonunda bir deist oldu. Savunduğu fikre kendi uymadı, Ağzı dedi, kulakları duymadı, Dünyaları yedi yine doymadı, Devlete saldırdı terörist oldu. […]

Continue reading »

Kesrette Vahdet HALK İÇİNDE HAK İLE BERABERLİK…

Hazret-i Mevlânâ’nın Gönül Deryâsında Sır ve Hikmet İncileri YAZAR : Osman Nûri TOPBAŞ Hocaefendi FÂNÎ ALÂKALAR Âyet-i kerîmede buyurulur: “Bilin ki dünya hayatı; ancak bir oyun, eğlence, bir süs, aranızda bir övünme ve daha çok mal ve evlât sahibi olma isteğinden ibarettir. (Dünya hayatı) tıpkı bir yağmur gibidir ki, onun yetiştirdiği şeyler, ziraatçilerin hoşuna gider. Sonra kurur da sen onun […]

Continue reading »

DÜNYA DEDİKLERİ BİR GÖLGELİKTİR

YAZAR : M. Ali EŞMELİ seyri@seyri.com seyri@yuzaki.com Hazret-i Mevlânâ der ki: “Âh… O hem var gibi görünen, hem de görünme­yen hayalden… Âh…” Bu ilhamdan bir temsil: Hava güneşli. Yüksekte bir kuş uçuyor. Gölgesi de dünyaya vurmuş, sanki yerde de bir kuş uçuyor! O gölgeyi gören ahmağın biri de, onu avlanmak derdinde. Peşinden koşuyor, koşuyor, tâ tâkati kesilinceye kadar. Haberi yok; […]

Continue reading »

FELSEFENİN ÇIKMAZLARI

YAZAR : Osman Nûri TOPBAŞ Hocaefendi AKLIN VERİLİŞ GAYESİ Cenâb-ı Hak, insana akıl nimetini lutfeylemiştir. Çünkü Hak Teâlâ; insanı bir imtihan dershânesi olan dünyaya, «mârifetullah» tahsili için göndermiştir. Yani Rabbinin insana bahşettiği akıl kuvvesinin gayesi, O’nu okumaktır. Bu sebeple Fahr-i Kâinât Efendimiz’e nâzil olan ilk âyet-i kerîme; “Yaratan Rabbinin adıyla oku!” (el-Alak, 1) emri olmuştur. İnsan; kendini, kâinâtı ve Rabbinin […]

Continue reading »
1 2 3 4 5 7