SAATÇİ

Dr. Halis Ç. DEMİRCAN cetindemircan2@hotmail.com.tr Her şey vaktini bekler. Ne gül vaktinden önce açar, Ne güneş vaktinden erken doğar. Bekle senin olan sana gelecektir… (Hazret-i Mevlânâ) Küçük bir Anadolu kasabasının tek saat tamircisiydi. Bu meslek ona dedesinden, babasından yâdigâr kalmıştı. Tıpkı dedesi gibi, babası gibi kasabalının getirdiği her türlü saati tamir eder, aynı zamanda dükkânına çok yakın olan tahminen 170 […]

Continue reading »

YÛNUS’U GÜL, YAVUZ’U GÜL!..

Servet YÜKSEL servety@t-online.de   Ah mine’l-aşk, bir gönlüm var, Gecesi gül, gündüzü gül… Yâr bağında bülbülüm var, Sükûtu gül, avazı gül… Mor dağlara bahar gelmiş, Çiğdemi gül, yarpuzu gül… Hasret akıp giden selmiş, Irmağı gül, denizi gül… Bu sevdanın çöllerinde, Yetimi gül, öksüzü gül… Kaldım gurbet ellerinde, Yolları gül, gökyüzü gül… Bahçemize nazar etmiş, Elması gül, kirazı gül… Derdi, hüznü […]

Continue reading »

Hak, Hukuk, Adâlet ve Merhametle Tarihe ve Cihana Yön Verenler; HANGİ MEKTEPTEN MEZUN?

M. Ali EŞMELİ seyri@seyri.com seyri@yuzaki.com İnsanlığa nefes aldıranlar, müstesnâ bir terbiye ile yetişmiş olan sîmâlar. Tarih boyu büyük zulümlerin ve kargaşaların amansız kıskaçlarından gönülleri çekip kurtaran kudretli ve dirâyetli kimseler, mükemmel derecede yetişmiş, çok güçlü eğitilmiş kimseler. Hak ve bâtılın birbirine karıştığı hengâmlarda şaşıranlara, azıtanlara, helâke yuvarlananlara ve gaflet girdaplarında perişan olanlara, gerçek bir yol rehberliği yapan, onları azap rotalarından […]

Continue reading »

NE GAM BÂKÎ ne DEM BÂKÎ

Sami GÖKSÜN Zamanında dervişin birinin yolu bir köye uğrar. “−Beni burada birkaç gün ağırlayacak kimse var mı?” diye sorar. Köylüler; “−Bizim durumumuz pek yok ama seni ağırlayacak iki kişi var: Biri Şakir diğeri Haddâd’dır. Şakir’e gitmen senin için daha iyi olur.” derler. Ve derviş Şakir’in evine varır. Durumunu arz eder. Kabul görüp orada güzel bir şekilde ağırlanır. Gün gelip oradan […]

Continue reading »

A BÜLBÜL…

ŞAİR : Servet YÜKSEL servety@t-online.de Bencileyin gurbet elde ararsın, Hangi bağda gülizârın a bülbül… Yüreğine dikenleri sararsın, Kan renginde ah û zârın a bülbül… Hicran kafesinde kanat vurursun, Hüznün şahlanınca dîvan durursun, Bir hasret ki erir, akar, kurursun; Yok mu yârdan bergüzârın a bülbül?.. Pervânesi üçler, kırklar, yediler, «Aşkın kokusunu sürmüş» dediler, Seherde açarken görmüş dediler; Aklı gitmiş rûzigârın a […]

Continue reading »

DERVİŞ

ŞAİR : FECRÎ (Yard. Doç. Dr. İbrahim BAZ) ibrahim.baz@hotmail.com Derviş kapı kuludur, Lâ ilâhe illâllah! Tarîkı aşk yoludur, Lâ ilâhe illâllah! Derviş gece demlenir, «Hak» der gözü nemlenir, Âsî nefis gemlenir; Lâ ilahe illallah Dervişe derdi derman, Ölmeden ölmek ferman, Rehberi yüce Kur’ân; Lâ ilâhe illâllah! Dervişler ihvan olur, Halkada Hakk’ı bulur, Demese kalbi kurur; Lâ ilâhe illâllah! Derviş dâim […]

Continue reading »

SEHERDE

ŞAİR : Bekir İsmet ÇİÇEK bekirismetcicek@gmail.com Dervişin sehere hasreti derin, Gönlünü Rabbine bağlar seherde. Gününü kuşatır nûru seherin, Feyz ve rûhâniyet çağlar seherde. El, ayak çekilip kesilince ses, Ölüm tesbihine dönüşür nefes, Derin uykulara dalınca herkes, Kulluk kuşağını dolar seherde. Alıp yanlarını sıcak yataktan, Rahmet ümit edip ve korkaraktan, Secdeyle yakınlık dileyip Hak’tan, Teheccüd namazı kılar seherde. İstiğfâr ederek cümle […]

Continue reading »

BİR DERVİŞ OLSAYDIM!

ŞAİR : Osman TAŞ osmantas909@gmail.com Bir derviş olsaydım, Yûnus misali, Gönlümü bir aşka salabilseydim! Kalbimde hep ismin, gözümde yaşlar, Mârifetten nasip alabilseydim! Konuşsaydım, sarı çiçek dilinden, Kokunu alsaydım, seher yelinden, Hakk’a doğru gidenlerin yolundan; Sürüne sürüne gelebilseydim! O vefâsız fânîleri bırakıp, Her dem gönülden, gönüle akıp, Boyun büküp, ulu dîvâna çıkıp; Aşkın deryâsına dalabilseydim… Ebûbekir gibi dostun izinde, Hakk’ın nûru […]

Continue reading »

YARA, YARA, YARA…

YAZAR : Mustafa Asım KÜÇÜKAŞCI tali@yuzaki.com “Namaz kıldırma işini deruhte eden kişiye ücret verilmesi câiz midir?” “Ücret karşılığında Kur’ân okunur mu? Ya okutulur mu? Yani öğretilir mi?” Bunlar tarihimizde tartışılmış meseleler. Bir caminin imam hatibinin; namaz kıldırmak karşılığında değil, o caminin faaliyetlerini yürütme, camiyi vaktinde açma, muhafaza vb. vazifeleri karşılığında bir ücret alabileceğine hükmedilmiş. Kur’ân öğretmek ve benzeri ilmî faaliyetlerde […]

Continue reading »

Ney Üçlemesi NEY, NEFES, NEYZEN…

YAZAR : Ali Rıza KAŞIKCI ali_rz_@hotmail.com 1… NEY Malûmdur. Ney daha bir kamışken koparılır kamışlıktan. Sonra yedi delik açılır vücudunda. Yedi sevda yarası. Bir ucundan nefesini verir insanoğlu ve parmaklarıyla «ney»in yaralarını sarar. Ve «ney»den çıkan ses de insanoğlunun yaralarını. İçine kızgın yağlar doldurulur. «Ney»in derdidir bu yağ. İnsanoğlunun sermayesi gibi onun sermayesi de derdidir çünkü. Yedi yara taşır o […]

Continue reading »
1 2