Şânlı Mazimizden Seçme Nükteler – BİR KÜFE İNCİR…

YAZAR : Abdullah Mesud HIDIR mahidir@gmail.com Selmân-ı Fârisî -radıyallâhu anh-, Selmân el-Hayr, Selmân-ı Pâk veya Selmân el-Hakîm diye de anıldı. Zengin ve itibarlı bir aileye mensuptu. Babası Mecûsî idi. İçindeki mânevî boşluğu doldurmak için yeni bir din arayışına girdi. Hıristiyan bir papazla tanıştı. O kimse kendisine Arap Yarımadası’nda İbrahim Peygamber’in Hanif dîni üzere gönderilecek son peygamberin geleceğini haber verdi. Bir […]

Continue reading »

«YARA»DAN «YÂR»E

YAZAR : Ali Rıza KAŞIKCI ali_rz_@hotmail.com Yâren! Yok mu senin de bir yâren? Şayet yoksa bir yaran, nasıl tanıyacaksın beni? Ben nasıl seçeceğim seni binlerce sûret içinden? Sağ omzunda bir karanfil büyüklüğünde yaran yoksa ben nasıl tanıyacağım seni? Ben yarasından tanırım dostlarımı yâren. Onun için çıktım ben bu yola. Yaran yoksa merhem olamam sana. Ya da sendeki yaradan merhem yapamam […]

Continue reading »

Şânlı Mazimizden Seçme Nükteler – BİR KÜFE ELMA…

YAZAR : Abdullah Mesud HIDIR mahidir@gmail.com Asıl İsmi Muhammed bin Muhammed Buhârî olan Alâüddîn Attâr’ın nesebi, Peygamber Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’e dayanır. Devamlı güzel koku kullandığı için Attâr nisbesiyle anıldı. Babası varlıklı olmasına rağmen bu varlığı terk eden Attâr, Bahâüddin Nakşibend Hazretleri’ne talebe oldu. Hizmet ve irşat faaliyetlerindeki sa‘y u gayretlerinden dolayı hocasının teveccühüne; «Alâüddin bizim yükümüzü hayli yüklendi!» […]

Continue reading »

Şânlı Mazimizden Seçme Nükteler – ŞAŞMASIN ADÂLETİ

YAZAR : Abdullah Mesud HIDIR mahidir@gmail.com Seyyid Emîr Külâl -kuddise sirruhû- 1284 senesinde Buhâra’nın Süharî Köyü’nde doğdu. Hazret-i Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’in neslindendir. Çömlekçi mânâsına gelen «Külâl» lâkabıyla anılır. Emîr Külâl Hazretleri gençliğinde güreşmeyi çok severdi. Bir gün güreş meydanında Muhammed Baba Semmâsî ile tanışıp talebesi oldu. Kısa zamanda kemâle erdi. Daha sonra Bahâeddin Nakşibend’in tasavvufî terbiyesiyle vazifelendirildi. Emîr […]

Continue reading »

BAHÂÜDDİN ŞÂH-I NAKŞİBEND -kaddesallahu sırruh- HAZRETLERİ

ŞAİR : Sâmi İLHAN samilhan@hotmail.com B aba Semmâsî verdi, müjdeyi mürîdâna, A ldı bir «er» kokusu, tâ Buhârâ’dan yana. H induvân Kasrı ismi değişecek buyurdu, Â rifan Kasrı densin, bu beldenin adına! Ü ç günlüktü mübârek, kucağa aldığında, D edi; «Benim oğlumdur!» evlâd olacak bana, D iyar diyar dolaşıp, İslâm’ı anlatacak, İ smini yola vermek yazılmıştı bahtına, N e güzel […]

Continue reading »

Şânlı Mazimizden Seçme Nükteler
NE NİYETLE GELİRSEN

YAZAR : Abdullah Mesud HIDIR mahidir@gmail.com Emir Buhârî 1368 yılında Buhara’da doğdu. Asıl adı Şemseddin Muhammed’dir. Seyyid olduğu için «Emir» diye anıldı. Babası Seyyid Ali, Buhara’nın tanınmış mutasavvıflarındandı. On yedi yaşlarında iken babası vefat edince bir süre çömlekçilik yaptıktan sonra tanınmış mutasavvıflarla hacca gitmek üzere Buhara’dan ayrıldı. Birkaç yıl Medine’de kaldıktan sonra Bağdat’a oradan da Karaman, Niğde, Kütahya ve İnegöl […]

Continue reading »

Dergâh, Tasavvuf Mûsıkîsi Açısından Önemli Bir Merkezdi HASAN HÜSÂMEDDİN UŞŞÂKÎ

YAZAR : Can ALPGÜVENÇ alpguvenc@gmail.com “Bilmiş ol ki bir kimse, dünyada devlet ile sultan iken, kendi zâtından gafil olsa ve kendinden olanı bilmese, öbür âlemde ne bilmiş ola! Zira gafletle, kendi vücudunda olan hidâyeti, emâneti ve hazîne-i saltanatı bilmiyor… Ey gönül! Sana olan hidâyeti bil, âsî olup sultan hazinesini yabanlara harcetme! Âdem’den gafil olma! Sultan defterine yanlış huruf katma! Gözsüz-kulaksız […]

Continue reading »