YÜREK TELÂŞI

Bestami YAZGAN Şikâyetin nedir, dîvâne gönül? Sen sevdâ çekmeyi kolay mı sandın? Kanadın mı yandı, pervâne gönül? Sen sevdâ çekmeyi kolay mı sandın? Yüreğinden ecel teri dökülür, Nazik tenden tatlı canın sökülür, Sarı lâle gibi boynun bükülür, Sen sevdâ çekmeyi kolay mı sandın? Güneş vurduğunda gün tutuşacak, Sürgün gecelerde an tutuşacak, Daha alev alev kan tutuşacak, Sen sevdâ çekmeyi kolay […]

Continue reading »

21. Sayı Takdim

Kıymetli Okuyucularımız, Milletleri ve vatanları oluşturan ve yaşatan birtakım temel ve hayatî unsurlar vardır. Bunlar zedelendiği ve yok edildiği vakit, toplumların ve ülkelerin geleceği, bin bir tehlikenin girdabında boğulur. Bu unsurlar, özetle bizleri biz yapan tarihî, millî ve dinî değerler manzumesidir. Bunlara sık sık temas edilse de Nasrettin Hoca’nın fıkrasında anlatıldığı gibi bindiği dalı kesen düşüncesizler ve ahmaklar yüzünden varlık […]

Continue reading »

Doç. Dr. Mustafa ÇİÇEKLER ile mülâkat…

RÖPORTAJ “Îsî-demî hodâ be-firistâd u bergirift” İslâmî Edebiyatta Hazret-i İsa Etrafında Oluşan Mazmunlar Bâd-ı Îsâ, bâd-ı Îsevî, bâd-ı Mesîh, bâd-ı Mesîhâ, dem, dem-i ihyâ, dem-i Îsâ, dem-i Îsâ-yı Meryem, dem-i Îsevî, dem-i Mesîh, dem-i Mesîhâ, nefes-i Îsevî, nefes-i Mesîh-i Meryem, enfâs-ı Îsâ… Bütün bu terkipler, Hazret-i Îsa’nın ölüleri diriltmesine ve hastaları iyileştirmesine işaret etmektedir. Doç. Dr. Mustafa ÇİÇEKLER ile mülâkat… […]

Continue reading »

Prof. Dr. Mustafa UZUN ile mülâkat…

RÖPORTAJ “Gökyüzünde İsa ile Çağırayım Mevlâm Seni” Hıristiyanlardan Daha Çok Seviyoruz: Edebiyatımızda Hazret-i İsa Türk edebiyatı için İslâm dini, mühim bir beslenme kaynağıdır. Bu bakımdan Hazret-i İsa da diğer peygamberler de haklarındaki malûmatın çokluğuna ve özelliklerine göre yazılı metinlerimizde oldukça geniş bir şekilde ele alınmışlardır. Prof. Dr. Mustafa UZUN ile mülâkat… Yüzakı: Efendim, gayr-ı müslimler zaman zaman Hazret-i Peygamber ve […]

Continue reading »

Yahyâ Kemâl’de Sonbahar Düşünceleri

Sadettin KAPLAN Sonbahar, şairin gönlünde hâkimiyetini kurmuştur artık. «Mevsimler» onu istediği, özlediği bahara bir türlü erdiremez… Hüzün dolu bir türküdür sonbahar… Rüyâ gibi bir yazdı. Yarattın hevesinle Her ânını, her rengini, her şi’rini hazdan. Hâlâ doludur bahçeler en tatlı sesinle! Bir gün, bir uzak hâtıra özlersen o yazdan mısralarıyla başlar Yahyâ Kemâl’in «Geçmiş Yaz» adlı şiiri. Ömründe geçmiş yazların sımsıcak […]

Continue reading »

Mahlâs ve Mahlâs Nükteleri

Prof. Dr. Nihat ÖZTOPRAK Mahlâs, şairin sanat ismidir ve aynı zamanda şiire attığı imzadır. Güçlü şairleri korkutan asıl şey mahlâslarını kullanan güçsüz şairlerin zayıf/kötü şiirlerinin kendilerine mal edilmesidir. Türk edebiyatı geleneğinde hemen her şairin gerçek isminin dışında şiirlerinde kullandığı «mahlâs» diye adlandırılan bir şair adı vardır. Mahlâs, şairin sanat ismidir ve aynı zamanda şiire attığı imzadır. Bu anlayışla Nedim: Ma‘lûmdur […]

Continue reading »

Dâhîler Nasıl Yetişti?

Murat Selim MEHMEDOĞLU İnsanoğlunun terbiyesi kolay değildir. Uzun emek ve çile ister. Ressamdan, şairden veya bir başka sanatkârdan daha mâhirane bir sanat sahibi olmayı gerektirir. Zira eğitilenler arasından, eğitimin kalitesine göre dâhîler de çıkar molozlar da. Her işin kendine göre bir zorluğu vardır. Fakat en zor iş, insan yetiştirmektir. Çünkü hür fikre sahip olan insanoğlunun terbiyesi kolay değildir. Uzun emek […]

Continue reading »

Aah Mürüvvet!

Mustafa Asım KÜÇÜKAŞCI Çok sağlam bir bina idi bizim Mürüvvet Apartmanı. Zamanında bu binayı inşa edenler çok muhkem yapmışlardı. Eski, fakat çok sağlam bir bina idi bizim Mürüvvet Apartmanı. Zamanında bu binayı inşa edenler çok muhkem yapmışlar. Temelini her türlü sarsıntıya göğüs gerecek derinlikte kazmış, sağlam payandalara dayanan güçlü bir temel atmışlar. Binanın malzemesinde de hiç hile hurda yapmamışlar. Ne […]

Continue reading »

Anadolu İyi ki Müslüman!

M. Ali EŞMELİ Anadolu eğer Müslüman olmasaydı, Anadolu Türklüğü diye bir gerçek olmazdı. Bulgarların ve Macarların eridiği gibi bu koca millet de erir giderdi. Bu cennet vatan Türk yurdu değil; ya Fransız yurdu, ya İngiliz yurdu, ya da Yunan yurdu olurdu. İnsanlık âlemi, bir ormana benzer. İçinde güzelinden çirkinine her çeşit varlık mevcuttur. Kimi bülbül gibidir, kimi gül gibi. Kimi […]

Continue reading »

Ah Bir Doğrulabilsek!..

Hadi ÖNAL Fikren, zihnen, rûhen öylesine bir çöküntü içerisine girdik ki gittikçe belâgatte anlayışsızlaşıyor, düşüncede fakirleşiyoruz. Hâlimizi, mâzimizle mukâyeseden dahî korkar olduk. Kaderimiz hasretimizi büyüttü. Çırpınıp durdukça çaresizliğimize korkaklaştık. Ürker olduk sevdamızdan. Hakk’ın gazabına çarpılıp da rahmetinden mahrum kalanlarda sık sık rastlanan iç paniklerle yaşar olduk. İnançlarımızın zayıflığından mıdır yoksa îmanımızın noksanlığından mı bilinmez ama fâsit bir korku deryasının azgın […]

Continue reading »
1 991 992 993 994 995 1.023