RAMAZAN GAZELİ

Memduh CUMHUR Aşkım beyâna gelmez bir kıyl ü kâl içinde… Lâyık mesel bulunmaz sonsuz misâl içinde… Cânân arar durur can âlemde tâ ezelden, Ten fark eder mi cânı farzımuhâl, içinde? Kesrette vahdet ehli fânî cihânı neyler? Bir gölgedir bu dünyâ, bin bir hayâl içinde… Farkında tenle sâim, cem‘inde canla kāim, Aşk ehli hep celâli görmüş cemâl içinde… Farkıyla cemde dâim, […]

Continue reading »

NURDAN YEDİ GÜVERCİN

LEYLÎ (Şükran IŞIK) Arş-ı Âlâ’dan indi Hira’ya yedi dilber, Gül kokan ellerinde deste deste gül vardı. Sordum adınız nedir? «Yedi Hâ-Mîm» dediler. Baştanbaşa rûhumu râyihalar sardı. Nurdan yedi güvercin Hira’dan yola çıktı. Yollar dağlara perçin, nur kapısı açıktı. O şehirde güller nur, sözler nur üstüne nur, Gül yüzlü bir yetimin gördüğü rüya çıktı. Gül serper âhûlara melekler mâverâdan, Canla cânan […]

Continue reading »

FERYAT NAFİLE

Hadi ÖNAL Eyvah! Gitti gençlik, söndü umutlar, Şimdi başka hava çalıyor udlar. Yağmur değil, kar serpiyor bulutlar. Yetmedi sermaye, hâlâ boş file, Yok başka bir bahar, feryat nafile. Ben ki sevgiliye aşkla tutsaktım. Hayata hep sıcak renklerle baktım. Bitmez sanıp zamanı boş yere yaktım. İşte geldim; ihtiyaç yok kefile, Yok başka bir bahar, feryat nafile. Darılıp küsse de gülşendeki gül, […]

Continue reading »

Yahya Kemal yılı münasebetiyle aziz üstada nâçiz bir NAZÎRE

Harun ÖĞMÜŞ Nasılsa aktı gönül bir nihâle, devrinde… Elif misâli boyum döndü dâle, devrinde … O cilveler, o bakışlar, o nâz, o istiğnâ… Verirdi gönlümü sonsuz melâle, devrinde… Derim bakınca taaccüp edip o günlerime: «Kapılmışız bir erilmez hayâle, devrinde!» Ne dostu dinleyerek geçtim aşk u sevdâdan; Ne aldırış ederek kîl u kāle, devrinde… Beş-on gazeldir o aşkın yegâne hâtırası; Uyup […]

Continue reading »

CEYLÂNI VURULMUŞ BİR DAĞ YÜREĞİM

GÜNBEYLİ (Mahmut TOPBAŞLI) Ceylânı vurulmuş bir dağ yüreğim, Yansıtmaz hüznünü dilim taşlara. Zamanı eskiten kadîm dileğim, Teselli sunar hep akan yaşlara. Ceylânı vurulmuş dağın hüznüne, Ortak olur, bölüşürüm yasını. Sığınıp gülşende gülün gönlüne, Hira’dan tanırım dağ havasını. Ceylânı vurulmuş dağdaki zaman, Ilık rüzgârlarla dolar ruhuma. Özümden beslenen ezelî lisan, Ebedî bir aşkı salar ruhuma. Ceylânı vurulmuş dağ aşkla bakar, Bu […]

Continue reading »

MEKKE’DEN MEDİNE’YE, SONSUZA…

CELİL (Halil GÖKKAYA) -Muhterem Hocam, Hâfız-ı Kur’ân M. Ali EŞMELİ’ye âfiyet dualarımla…- Yüzüne baktıkça içim açılır, Gözlerin gözümde dursun Kur’ân’ım… Sûreden sûreye şûle saçılır, Tepeden tırnağa nursun Kur’ân’ım… Kulaklar duymuş mu böylesine ses? Her sözün emsalsiz, her hâlin enfes! Mevlâ’mızı zikrederiz her nefes, Âyetler kalbimde vursun Kur’ân’ım… İblislerin oyunları çok yavuz, Tuzak dolu sana varan yolumuz, İstemem ben Sen’den başka […]

Continue reading »

BAYRAM, O’NUNLA BAYRAM

BENEKÇE SEYRÎ (M. Ali EŞMELİ) O öyle bir yüce kuldur ki oldu başlara tâc, O öyle Şâh-ı Rusül’dür ki eylemiş mîrâc. Buyurdu Hak, bize; İslâm, O’nunla İslâm’dır, Bütün gönüllere bayram, O’nunla bayramdır…

Continue reading »

BUGÜN BAYRAM SABAHIDIR

Bestami YAZGAN Güneş bir başka doğuyor, Bugün bayram sabahıdır. Gökten mutluluk yağıyor, Bugün bayram sabahıdır. El öpünce gül dudaklar, Açılır dostça kucaklar, Sevgiye doyar yürekler, Bugün bayram sabahıdır. Tatlı diller şekerleşir, Mutluluk kalbe yerleşir, Eller, gönüller birleşir, Bugün bayram sabahıdır.

Continue reading »

43. Sayı Takdim

Kıymetli Okuyucularımız, Gökteki ayın devamlı bir sefer hâlinde akıp gidişi gibi, takvimlerdeki ay da gün gün yaprak yaprak dökülüp gidiyor, hazan yaprakları gibi… Sadece hakkı verilen aylardan geriye elde avuçta bir şeyler kalıyor. Sadece hakkı verilen demlerden gönülde ve ruhta hasletler kalıyor. Ramazân-ı şerif hilâlinin her yıl semamıza doğması, bir başka ifadeyle, her sene «Rahmet, Mağfiret ve Kurtuluş Eşiği»ne kabul […]

Continue reading »

Ölmeden Evvel GERÇEK DOSTU BULMAK

İbrahim Hakkı UZUN ibrahimhakki@gmail.com Gaflet terzisi, ömrün kıymetli kumaşını aralıksız bir sûrette ayların makası ile parça parça kesip bitirirken; insana gereken, ihsan edilmiş olan sayılı nefeslerini tüketmeden evvel kendisine «sâdık bir dost» bulabilmesidir. Belki de bu dostu bulabilmek umuduyla insan, küçük yaştan itibaren hep kendine bir dost edinme arayışı içinde olmuştur. Bu sebeple yaşı ve aklı kemale erme yolunda ilerledikçe, […]

Continue reading »
1 872 873 874 875 876 1.015