Kitap Tanıtımı İstılâhât-ı İnsân-ı Kâmil… TASAVVUF SÖZLÜĞÜ…

Saklı kalmış bir Osmanlı sûfîsi ve müellifi olan Seyyid Mustafa Râsim Efendi’nin (18-19. yüzyıl) kırk dört senelik emeğinin ürünü olan, ansiklopedi niteliğinde bir tasavvuf sözlüğü: Istılâhât-ı İnsân-ı Kâmil… Tek yazma nüshası Millî Kütüphanede bulunan ve Osmanlıca aslı 1256 varaktan oluşan bu nadide eser, tasavvufla birlikte dinî, ahlâkî, fıkhî, tarihî ve edebî konulara da farklı yorumlar getirmesiyle ayrı bir yere ve […]

Continue reading »

Kardeş Ülke Azerbaycan’da YÜZAKI BİR ŞİİR ZİYAFETİ

Azerbaycan… Kadim kardeş toprakları. Şiirin ve şairin baş tacı olduğu memleket. Tarihten beri güçlü isimlerin yetiştiği müstesnâ bir edebî muhit. Söz vadisinde yüzyıllardır kültür ve medeniyet beşiği. Nice dâhî şahsiyetlerin harmanı. Kimler yetişmemiş ki o harmanda! Nesîmîler, Nizâmîler, Fuzûlîler ve daha niceleri. Edebî mânâda dünkü canlığını bugün de aynı şekilde devam ettiren Azerbaycan’da şiir ve edebiyata gösterilen ilgi yüksek. Genişleyen […]

Continue reading »

DİNİMİ TERK ETMEM!

Handenur YÜKSEL Fatih Sultan Mehmed’in üçüncü oğlu olan Şehzade Cem, 23 Aralık 1459’da Edirne’de doğdu. Babasının vefatından sonra tahtta hak iddia eden Şehzade Cem, vali bulunduğu Konya’dan topladığı orduyla Bursa’yı aldı. Ancak ağabeyi II. Bâyezid’le yaptığı savaşı kaybederek Mısır’a kaçtı. Daha sonra yeniden Anadolu’ya geçen Cem Sultan, ikinci teşebbüsünde de başarılı olamayınca Rodos’a sığındı. Şövalyeler tarafından Roma’ya götürülen talihsiz şehzade, […]

Continue reading »

AĞZI ALTINLA DOLDURULMAK İSTENEN MÜEZZİN

Dursun GÜRLEK dursun.gurlek@mynet.com Sâdî, Gülistan’da diyor ki: Bir fıkıh bilgininin son derece çirkin bir kızı vardı. Zamanı geldi, gelinlik çağına yetişti. Çeyizi, malı-mülkü bulunduğu hâlde, bir talibi çıkmadı. Çıkmaz tabiî, en seçkin ipekli kumaşlar bile böyle bir gelinin üzerinde çirkin görünür. Kısacası, fıkıh bilgini mecbur kaldı ve kızını bir âmâya nikâhladı. Anlatıldığına göre, o tarihte Serendip Adası’ndan bir hekim gelmiş. […]

Continue reading »

KENDİ İÇİMİZDE VE İNSAN İLİŞKİLERİNDE DENGE

Aynur TUTKUN aytutkun@gmail.com Çocuğumuzun küçükken yaptığı yaramazlıklara gösterdiğimiz tahammülü, büyüdüğündeki yaramazlıklarına gösteremiyoruz. Değişiklik onda mı bizde mi? Her yaş dönemi için normal olan yanlışlar, onlar biraz daha büyüdüğünde bizi endişelendiriyor. Hâlbuki çocuğun belli yaş dönemlerinde belli yanlışları yapması çok tabiî. Tabiî olmayan şey, bizim beklentilerimizin yükselmesi ve bu yüzden de sabrımızın tükenmesi değil mi? «Hele bir büyüsün o zaman daha […]

Continue reading »

Cevrî Kalfa Sıbyan Mektebi – Sultanahmet İSTANBUL

Can ALPGÜVENÇ alpguvenc@gmail.com OSMANLI TAHTINI FELÂKETTEN KURTARAN CÂRİYE! Cevrî Kalfa, Çerkes asıllıdır. Câriye olarak saraya alınmış, 28 Temmuz 1808’den sonra Harem-i Humâyun hazinedarlığı görevine getirilmiştir. Bu görevde bulunanlara «Hazinedar Usta» unvanı verildiği için, «Cevrî Usta» ismi ile de tanınır. Sultan II. Mahmud’un Cevrî Kalfa’nın rûhu için inşa ettirdiği, Sultanahmet Dîvanyolu’ndaki Sıbyan Mektebi’nin çeşme kitâbesindeki tarihten, kalfanın hicrî 1235, mîlâdî 1819-20 […]

Continue reading »

TÜRKLERİN İSLÂMİYET’E HİZMETLERİ -2-

Ahmet MERAL ahmetmeral@yuzaki.com İLK MÜSLÜMAN TÜRK DEVLETİ İTİL BULGAR HANLIĞI Bulgarlar önceleri Göktürk Kağanlığı’nın idaresi altında yaşıyorlardı. Ancak 630’da Göktürk Kağanlığı’nın fetret devrine girmesi üzerine Bulgarlar Büyük Bulgarya Devleti’ni kurdular. Fakat bu devlet uzun ömürlü olmamış, 665 yılından sonra komşu Hazar Kağanlığı tarafından parçalanmıştı. Bu parçalanmadan sonra Asparuh idaresindeki kalabalık Bulgar kütleleri Tuna’ya yönelmiş ve Balkanlara girerek Tuna Bulgarları Devleti’ni […]

Continue reading »

II. Abdülhamid Han’ın Istırabıyla… GAZZE İÇİN «LÂ HAVLE!»

ŞAİR : SEYRÎ (M. Ali EŞMELİ) -Feryâdımız, belli bir dine ve ırka değil, sadece zalimlere!- Merhamet nerde, zulüm can yutuyor, Soykırımlar hele vicdan yutuyor, Katliam timsahı çıldırdı yine; Durmadan mîdesi, insan yutuyor! Yine vahşet, yine dehşet, yine binlerce zulüm, Zâlimin keyfi kabardıkça kabarmış güm güm! Ne felâket, yine yağmur gibi kurşun yağıyor, Yine lânetli adamlar, bebeden kan sağıyor! Yine mâsumlara […]

Continue reading »

ZALİMLERE TARİH DERSLERİ -I-

TÂLÎ (Mustafa Asım KÜÇÜKAŞCI) Dev aynasında yalan aksi seyreder Firavun!.. Kibirle kendine -hâşâ ki- tanrı der Firavun!.. Mısır’da Yâkub’un evlâdı per-perîşandır, Cenâb-ı Yûsuf için böyle şükreder Firavun!.. Zaaf ve zillete düşmüş, zavallı kul-köleler… Çalıştırır taşın altında, cebreder Firavun!.. Düşünde, düştüğü zulmün görür netîcesini, Sinirlenir, yılan ağzıyla küfreder Firavun!.. Rüyâda gördüğü, Yâkûb oğullarındandır, Hayâtı onlara gaddarca zehreder Firavun!.. «Dökün, doğan bütün […]

Continue reading »

ALLAH YETER!

ŞAİR : SEYRÎ (M.Ali EŞMELİ) BENEKÇE Yerde evsiz mi garip, gökteki dergâh yeter, Zulme uğrarsa eğer, çektiği bir âh yeter! Anlasın yardıma zâlim daha muhtaç kişidir; Yağsa mazlûma belâ, Hazret-i Allâh yeter! Vezni: feilâtün / feilâtün / feilâtün / feilün (fâilâtün) (fa’lün)

Continue reading »
1 864 865 866 867 868 1.028