SELÂM CENÂB-I MUSTAFÂ’YA…

SEYRÎ (M. Ali EŞMELİ) Selâm, Cenâb-ı Mustafâ’ya es-salâtü ve’s-selâm, Selâm, O Seyyidü’l-verâya es-salâtü ve’s-selâm… Melâikeyle, Rabbimin selâm adıyla, aşk ile, Selâm, ezelde merhabâya es-salâtü ve’s-selâm… Ziyâretiyle Cibril’in, muhabbetiyle can dilin, Selâm, selâmı canfezâya es-salâtü ve’s-selâm… Gülün diliyle, bülbülün diliyle dâimâ selâm, Selâm, O en güzel sadâya es-salâtü ve’s-selâm… O’nunla pâyidar zemîn, O Rahmeten li’l-âlemîn, Selâm, O el-Emin livâya es-salâtü ve’s-selâm… […]

Continue reading »

EN BÜYÜK KÂR

TÂLÎ (Mustafa Asım KÜÇÜKAŞCI) Halîfe Hazret-i Sıddîk Ebûbekir devri… Rızıkta darlığa dönmüştü imtihan nehri… Medîne kıtlığa düşmüştü, yoktu hiç yiyecek. Denildi: «Bir koca kervan, bugün-yarın gelecek. Et istiyorsanız et var, bölük bölük develer, Ve yüklerinde de buğday ve yağ getirmedeler…» Kimindi böylesi servet demek olan kervan? Olur mu yoksula, muhtâca el verip derman? Sahâbi Hazret-i Osman’dı bekledikleri zât; O merhamet […]

Continue reading »

Muhsin YAZICIOĞLU’nun vefatına tarihler

TÂLÎ (Mustafa Asım KÜÇÜKAŞCI) Uçtu tâ Mevlâ’ya vuslat tâlibi… Karlı dağlardır onun sır kâtibi… Tam değildir «on»suz, eksik târihin; Alperen! Göster vefâkâr tâkibi… Can verir âlem nizam bulsun diye… Kavganın bir tek şehiddir gālibi… «Lâ yudîullâhu ecra’l-muhsinîn»* (1430) Zâyi etmez sonsuz ihsan sâhibi… لَا يُض۪يعُ اللّٰهُ اَجْرَ الْمُحْسِن۪ينَ *(Bkz. et-Tevbe 120; Hûd, 115; Yûsuf, 90) Vezni: fâilâtün / fâilâtün / […]

Continue reading »

BİZİMDİ

Zahit GENÇ Huduttan hududa koşan yiğitler, Bizimdi, bizimdi, onlar bizimdi… Vurulup toprağa düşen yiğitler, Bizimdi, bizimdi, onlar bizimdi… Asırlardır bizim olan şu Kıbrıs, Karşı kıyı şu adalar ve Rodos, Akdeniz’e hâkim olan Barbaros, Bizimdi, bizimdi, onlar bizimdi… Anayurtta devlet kuran Oğuzlar, Peçenekler, Kayı, Kınık, Kırgızlar, Yıldırımlar, Murat Hanlar, Yavuzlar, Bizimdi, bizimdi, onlar bizimdi… Avrupa’ya korku salan buyruklar, Üç kıtada dalgalanan […]

Continue reading »

İSTANBUL’U FETHEDEN YENİÇERİYE GAZEL

Yahya Kemal BEYATLI Vur pençe-i Alî’deki şemşîr aşkına Gülbangı, âsmânı tutan pîr aşkına “Hazret-i Ali’nin pençesindeki / kudretli elindeki kılıcın aşkına vur! Duâları felekleri tutan, gökyüzünü inleten pîr aşkına vur!” Ey leşker-i Müfettihu’l-Ebvâb vur bugün Feth-i mübîni zâmin o tebşîr aşkına “Ey, Müfettihu’l-Ebvâb, kapılar açan Allâh’ın askeri, vur bugün; Feth-i Mübîn’in gerçekleşeceğine teminat veren, o Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’in […]

Continue reading »

MEVLÂNÂ YOLU

Yusuf DURSUN Mevlânâ dergâhına, Yüzüm sürmeye geldim; Benliğimi dost için, Yere sermeye geldim. «Ne olursan ol.» diyen, «Muhabbetle dol.» diyen, «Hak yol üzre kal.» diyen Yâri görmeye geldim. Bini geçti günahım, Arş’ı kapladı âhım; Olacak mı sabahım, Dosta sormaya geldim. Göğsümde gül bitiren, Canı câna yetiren, Mevlânâ’ya götüren Yola girmeye geldim. Mâverâ düşündeyim, Bir renk cümbüşündeyim, Hakikat peşindeyim; Sırra ermeye […]

Continue reading »

HASRETİM BABA -Sokak çocukları için-

VAROĞLU (Mehmet Ali VAR) Geceleri parklar, sokaklar soğuk, Üşüyen ellerim, donuyor baba… İtin, kurdun sesi geliyor boğuk, Korkular kalbime iniyor baba… Düşürdü sokağa, hürriyet derdi, Kötü arkadaşlar, cesaret verdi, Tutmadı elimden toplumu, ferdi, Yüreğim hüzünden, kanıyor baba… Edindim sokağı, kendime hâne, Kaldım köşelerde, yalnız, bîgâne, Her şeye eyvallah desem bahâne, İnsanlar, huzurlu sanıyor baba… Taze fidan gibi, bükülür boynum, Sokakta […]

Continue reading »

GAZEL

SEFERÎ (M. Nejat SEFERCİOĞLU) Bilmem ki neden gözleri mestâneye kandım?!. Kandım da şu neyler gibi âteşlere yandım!.. Derlerdi sakın saçları Leylâ’ya dolaşma, Güldüm de şu Mecnûn gibi sahrâda uyandım!.. Derlerdi ki her gamzesi cellâda bulaşma, Heyhât ki can derdine düştüm de inandım!.. Sevdâ dediler başlara bin türlü belâdır; Derdim ki yalandır, düşeyazdım da utandım!.. Boş ver dediler gurbeti boş ver […]

Continue reading »

ŞEHİRLER YORDU BENİ

Servet YÜKSEL Bu şehirler yordu beni ey şair! Gel Seyricek yaylasına göçelim. Vurgun yemiş duyguların yeşerir, Yudum yudum sessizliği içelim. Bir pınar başında dalar gidersin, Sular şırıl şırıl içine akar. Mor dağların sînesinde yitersin, Gece her yüreğe bir ateş yakar. Gün doğmadan yola düşer çobanlar, Selâm olsun el değmemiş çiçeğe. Ya çileli anaları kim anlar? Maya diye sevgi katar ekmeğe. […]

Continue reading »

ÖMÜR NE Kİ?..

Sadettin KAPLAN Hayat; can tezgâhında dokuduğun tek halı, Ömrün ilk akşamıyla solmamalı nakışın… Ve rûhun olmamalı bir bedenin hamalı, Sinmeli her nakışa kökboyalı bakışın… Vur kirkiti, yüzyılı bir nefese düğümle; Zamanın dokusunda birer ilmektir anlar… Dünü yarına taşı, gönül denen güğümle; Yarın yok sayılacak bugünü yaşayanlar… Kar yangınıdır ışık ufkunda kör gürûhun; Karatır gözlerini gördüğü her karaltı… Ezel sözüne bağlı […]

Continue reading »
1 846 847 848 849 850 1.023