FAHR-İ KÂİNAT EFENDİMİZ

TÂLÎ (Mustafa Asım KÜÇÜKAŞCI) Âlemlerin Efendisi! «Levlâke» mazharı! Sâyende indi insana cennet anahtarı! Mîraçla açtın ümmete ulvî semâları, Sen’dendir insanoğluna Cebrâilî kanat; Sonsuz salât-selâm Sana ey Fahr-i Kâinat! Cehlin avuçlarındaki taşlar selâmlıyor, Mazlumların gözündeki yaşlar selâmlıyor, Hicrette Sevr önündeki kuşlar selâmlıyor, Kurdun gönüller içre, muhabbetle saltanat, Sonsuz salât-selâm Sana ey Fahr-i Kâinat! Her çağ Sen’inle asr-ı saâdet yudumlasın, Her kul […]

Continue reading »

ŞÜKÜR

VAROĞLU (Mehmet Ali VAR) Beşeri topraktan var eden Rahmân’a şükür… Kur’ân’ına muhatap gören Yezdân’a şükür… Akıl, gönül, ruh ile kulunu ikmâl edip, Mahlûkata halîfe kılan, Deyyân’a şükür… Tabiatı emrine her dem mutî kılarak, Kullarına bahşeden, ulu Mennân’a şükür… Rasûlü’nü kendine en yakın dost ederek, Ümmetine verdiği, rehber Kur’ân’a şükür… Cehâletin karanlık sokağında kalmışken, Kalbimize nurlarla, dolan irfâna şükür… Susamış gönüllere, […]

Continue reading »

AŞK İNCİSİ

Yusuf DURSUN -İşitin ey yârenler Aşk bir güneşe benzer- Anladım ey yâren Yûnus, Aşk güneşe benzer imiş. Âşık olan, ateşlerde Yalın ayak gezer imiş. Esirgemez nimetini, Hak, dağıtır rahmetini; Âşıkların kısmetini, Âşıklara yazar imiş. Aşkmış, «her dem yeni doğan»; Bütün âlemlere sığan, Âşık gönüllere yağan, Mevlâ’dan bir nazar imiş. Kısmet eyleyince Hâlık, Aşk, yağarmış ılık ılık; Suyu fark eyleyen balık, […]

Continue reading »

EY NEBÎ!

Zahit GENÇ Şu ömrümde bir defa, görsem rüyada Sen’i, Gönül bahçem şenlenir, solmaz çiçekler açar. Bütün mü’minler kutlar Sen’i candan seveni, Sen’i seven gönüller, mutluluktan uçarlar. Dünya Sen’le nurlandı, hayat değer kazandı, «Âlemlere rahmetsin!» Ne güzelsin ey Nebî! Söylediğin her söze tüm ümmetin inandı, Sen’sin tüm âlemlerin yaratılış sebebi. İnsanlığa rehbersin ey Rabbimin Habîbi. Sen’i seven bahtiyar, sevmeyenler nasipsiz. Derdimize […]

Continue reading »

GEÇER

SEFERÎ (M. Nejat SEFERCİOĞLU) Her cemâlin isteyen giryân olur candan geçer… İstemez dünyâ vü ukbâ türlü imkândan geçer… Sanmayın âşık olanlar derbeder bîçâredir. Bî-Sütun’dan yol açar çölden ummandan geçer… Vahdetin sırrın çözen der: «Neyleyim ben kesreti?» Âh çekerken gözlerinden yaş döker kandan geçer… Cânı cânandan emânet vermez aslā kimseye, Terk eder fersûde cismin mülk-i sultandan geçer… Kûy-ı cânan menzil olmuş […]

Continue reading »

«GÜL» OLSUN

Servet YÜKSEL Bir hayalden ibaretmiş bu cihan, Öteleri hatırlatsın râyihan, Ey gönül sahibi özün gül olsun. Haddi aşanları zelil ederler, Sâdıkları sever, halil ederler, Ateşe atsalar közün gül olsun. Sükût meclisleri kurmuş erenler, Hâlden hâle girer kulak verenler, Sen bir şey söylersen sözün gül olsun. Ömür bitip sefer günü gelende, O îman nûrunu görsünler sende, Mezarda toprağın, tozun gül solsun. […]

Continue reading »

ŞEFÂAT YÂ RASÛLÂLLAH!

Sadettin KAPLAN Her lâhzada zaman Sen’sin, Şefâat yâ Rasûlâllah!.. Kurtuluşa güman Sen’sin, Sen’de huzur, Sen’de salâh; Şefâat yâ Rasûlâllah!.. Gördük canı açıp teni, Sildik nefsimizden «ben»i, Bildik ve anladık; Sen’i Sevenleri sever Allah; Şefâat yâ Rasûlâllah!.. Sen ey Allah Sevgilisi, Sil gönlümüzdeki isi, Vursun kalbinden iblisi Îman denen özge silâh; Şefâat yâ Rasûlâllah!.. Ümmet dediğin de beşer, Sapıtıyor üçer-beşer… Mahşer […]

Continue reading »

ALLÂH’IM

Osman ALTAŞ Bir aşk ver Allâh’ım, Sen’i bulayım. Gözlerimi açsam, görecek gibi. Çok yüce sırlara vâsıl olayım. Perdesiz kıyâma, duracak gibi. Velâyet nûru ver, erdir ihsâna. Mârifet ufkundan, uçur irfâna. Ulaştır Allâh’ım, kâmil îmâna. «Üçler»in vasfına, girecek gibi. İlâhî! Kalbimi, çevir nurlara. Erdir indindeki, güzel sırlara. Taltif et Allâh’ım, mahrem yerlere. Burak’la mîrâca, varacak gibi. Gönül fezâsında, bir yuva kursam. […]

Continue reading »

İLÂHÎ -Aliye Gülrû’ya-

MÜRİD (Mustafa TAHRALI) Tatlı tatlı dilim var, Minik minik elim var, Yanağımda gülüm var «Rabbim Allah, Hû!» derim. Gökte kurmuş güneşi, Yeryüzünde ateşi, Hiç bulunmaz bir eşi «Rabbim Allah, Hû!» derim. Yerler, gökler eseri, Kuşatmıştır her yeri, Elindedir kaderi «Rabbim Allah, Hû!» derim. Görmek için göz vermiş, Diller için söz vermiş, İnanmaya öz vermiş «Rabbim Allah, Hû!» derim. Vermiş bize […]

Continue reading »

BİR TEBESSÜM

MECNUN (İbrahim Hakkı UZUN) Yandı gönlüm kavrulup, hasret tüter her zerresi; Bir tebessüm bahşedip, lutfen, ferahlatsan beni… Âşığın hicrânı dinmez, Sen’dedir tek çâresi; Bir tebessüm bahşedip, lutfen, ferahlatsan beni… Sen’dedir en zirve ahlâk, Sen güzellik şâhısın, Zulme düşmüş gönle kandil, hak yolun miftâhısın, Hem garip, hem çâresiz insanların dergâhısın, Bir tebessüm bahşedip, lutfen, ferahlatsan beni… Gül Habîbim, kim ki Sen’den […]

Continue reading »
1 830 831 832 833 834 1.002