DEVRAN SENİN
SEYRÎ (M. Ali EŞMELİ) Okyanuslar geçtiğin dost uğruna, Yoldaşın Nil, sırdaşın hâlâ Tuna, Koştuğun her kıt’a şâhit coşkuna, Elde bayrak muhteşem devran senin!..
Continue reading »Muhteşem Bir Mâzîden İhtişamlı Yarınlara…
SEYRÎ (M. Ali EŞMELİ) Okyanuslar geçtiğin dost uğruna, Yoldaşın Nil, sırdaşın hâlâ Tuna, Koştuğun her kıt’a şâhit coşkuna, Elde bayrak muhteşem devran senin!..
Continue reading »VAROĞLU (Mehmet Ali VAR) Daralmış gönlüme ferahlık veren, Memleket özledim, bitsin bu hasret… Halkını bir evlât aşkıyla saran, Memleket özledim, bitsin bu hasret… Ülkemde kalmasın tembelce yatan, Terakkîye gönül versin tüm vatan, Kudretiyle olsun dünyaya kaptan, Memleket özledim, bitsin bu hasret… Karşılıksız sevgi, nurdan daha ak, Olamaz gönüller dostundan uzak, Sadâkati dâim üstün sayacak, Memleket özledim, bitsin bu hasret… Maşrıktan […]
Continue reading »Yusuf DURSUN yusufdursun66@gmail.com Böyle imiş alınlarda yazılar, Vatan imdat ister, yürek sızılar. Saçları kınalı körpe kuzular; Çanakkale mahşerine koştular, Cennette şakıyan yavru kuştular! Daha bıyıkları bile çıkmadan, Of demeden, usanmadan, bıkmadan, Bir kez olsun arkasına bakmadan, Çanakkale mahşerine koştular, Cennette şakıyan yavru kuştular! Boyları tüfekten bile küçüktü, Ama yürekleri dağca büyüktü, Ve tatlı canları sîneye yüktü; Çanakkale mahşerine koştular, Cennette […]
Continue reading »Zahit GENÇ Mutluluk duygumu yalnızlık boğar, Yüreğim daralır, kararır dünyam. Bir kaygı eksilir bin kaygı doğar, Acılar emzirir rûhuma akşam. Ufkumu gözlerken gözbebeklerim, Akşamın rengini ahlarım dokur. Gönlümde açarken göç çiçeklerim, Hüznümü yüzümden yıldızlar okur. Işığı kaybolan ey kara ülke, Çıkın artık gurbet yörüngesinden. Ayrılık bende mi değişmez ilke, Hüzün mü garibin payına düşen? Hayat bir rüyadır, ölüm hakikat. Düşünür […]
Continue reading »SÜKÛTÎ (Hızır İrfan ÖNDER) Hem gökler hem yerler Sen’i anarken, Gönlüm gaflettedir, nasıl yanmayım? Semâvat, aşkından dâim dönerken Gönlüm gaflettedir, nasıl yanmayım? Ancak zikreden kalp mutmain olur, Nefsini körelten çok zengin olur, Hakk’a uyan insan hep metin olur, Gönlüm gaflettedir, nasıl yanmayım? Bilirim mevcûdat emre âmâde, Sâlih kullarında amel ziyâde, Sersem kafam bir sen misin âzâde? Gönlüm gaflettedir, nasıl yanmayım? […]
Continue reading »SEFERÎ (M. Nejat SEFERCİOĞLU) Yaratılmış neye baksan yüce Mevlâ görünür. Sîne çâk olsa eğer; «Lâ» ile; «İllâ» görünür. Umudun bittiği her yerde O’nun rahmeti var, Bâd eser bir gül açar bülbül-i şeydâ görünür. Aramaz boş yere cânânını Mecnûn artık, Uyanık gözdeki rûyâda da Leylâ görünür. Geceler haşre kadar sürmeyecek elbette, Yeni ay doğmasa gam çekme süreyyâ görünür. Seferî olsan eğer […]
Continue reading »Servet YÜKSEL Debelenip dursun akıl «niçin»de, Bir varmış bir yokmuş ömür dediğin… Gönül sanki zindan, zindan içinde, Bağrımdaki okmuş ömür dediğin… Gel seyre dal bir ırmağın başında, Çölün ortasında, dağın başında, Bir gurbet ki gözlerinin yaşında, Ne yaman firakmış ömür dediğin… Adım adım menziline yürüyen, Gece-gündüz damla damla eriyen, Bahtımın yeline düşüp titreyen, Bir sarı yaprakmış ömür dediğin… «Lâ râhate» […]
Continue reading »Sadettin KAPLAN Gül kokuyor kuş sesleri bu sabah; Yine zülfün seher yeline değdi… Kavurdu gönlümü kor gibi bir ah; Belli ki, yâd eli eline değdi… Ağlamışsın; yaprak döktü dallarım, Düğümlendi sana gelen yollarım, Yokluğunu kucaklarken kollarım; Hangi hoyrat kollar beline değdi?.. Bahar gülü idin kış ayazımda, Adın mühür gibi alınyazımda, Şarkım figan oldu gönül sazımda; Mızrabın o hasret teline değdi… […]
Continue reading »Rıfat ARAZ Yâ Rab nefes verdin, nefsimi süzdüm; Yaz verdin, kış verdin, güz verdin bana!.. Deryadan habersiz deryada yüzdüm; Sırrımı sezmeye öz verdin bana!.. Aşk verdin ihsanı zühd ile seçtim; Nefsimden nefsime vecd ile geçtim!.. Mârifet bağında taze dil açtım; Kapına gelecek yüz verdin bana!.. Garibim dinmedi feryâdım, âhım; Sırtımda dağ oldu her bir günâhım!.. Mağfiret Sen’indir, Sen’de felâhım; Tâ […]
Continue reading »Olcay YAZICI -Yüzyılın çığlığına adanmış şiir- Karakış/beyaz ölüm: Karlar üstüne üştü. Kefenlendi kardelen, çığlık çığa dönüştü!.. Üşüten soğuk tabut: Çağın çelikten kuşu, Artık hissetmeyecek o sıcak dokunuşu… Titretti kalbimizi, közden yakıcı sözü, İsmâil, İsmâil’in asra yansıyan yüzü… Kıyâmeti yaşadı, sisli keşiş dağında, Sessizliğe gömüldü, gökçe ekin çağında… Çaresiz, yapayalnız; Azrâil’ine bakan… Dilsiz ve sağır dünya: Buz kesildi sıcak kan… Kahreden […]
Continue reading »