Göçüp Gitmeden ÖZÜMÜZE DÖNME VAKTİ!

Yunus Sami EŞMELİ yunussamiesmeli@hotmail.com İlmî, fikrî ve ahlâkî hayatımız gün geçtikte çölleşiyor. Ülkemizde bir tarafta; TikTok, Instagram, YouTube bağımlısı milyonlarca genç zuhûr etti. Sosyal medya detoksu diye bir ilâcın üretilmesini gerekli kılan, nice hastalıklar türedi. Konuşmaları bilgiden, ahlâktan, kültürden mahrum ama film replikleriyle zengin hâle geldi. Gecesini gündüzüne katıp ilmî çalışmalar yapanlarla, birkaç saatini harcayıp «gülmeme challenge» videosu çekenin kazancı […]

Continue reading »

UNUTULACAK ŞEY Mİ?

Sami GÖKSÜN Bizleri yaratan, yaşatan, rızıklandıran, sonunda da ölümümüzü takdir edip huzûruna alacak olan Cenâb-ı Allah’tır. Ezelî ve ebedî olan Allâh’ın yarattığı ilk insan, Hazret-i Âdem -aleyhisselâm-’dır. Hazret-i Âdem’in ve Hazret-i Âdem’den yaratılan Hazret-i Havvâ’nın nesli de insandır. Bu gerçeği bize haber veren Allâh’ın kelâmı Kur’ân-ı Kerîm’in şanlı tebliğcisi Peygamberimiz Hazret-i Muhammed -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’dir. Bu hakikatin dışında başka […]

Continue reading »

DONUP KALDIK; ATEŞLERDE, SULARDA!

GÜNBEYLİ (Mahmut TOPBAŞLI) mahtopbasli@hotmail.com   Tabiî âfetler zaman zaman bütün insanlığın imtihanı olmuştur. Kimi zaman bir uyarı, kimi zaman bir ceza olarak ilâhî hikmetin insanlığa mesajı olarak görünmüştür. Zelzele başta olmak üzere, sel (yeryüzünü suların kaplaması), yangın, yel âfetleri kutlu Kitâbımızda sözü edilen âfetlerdir. Âd kavminin (yıldırım), Semûd kavminin (ses/çığlık) ile helâkı, Lût kavminin (üzerlerine taş yağarak) helâkı, Nûh’un gemisi […]

Continue reading »

Şer‘î Kaidelerle Tasavvuf -7- İLİM, İRFAN, İBÂDET ve ZÜHD İÇ İÇE

Dr. Ahmet Hamdi YILDIRIM (Şâzelî meşâyıhından Ahmed Zerrûk [v. 899/1494] Hazretleri’nin; tasavvufu, usûl ve fıkıh kaideleriyle anlattığı Kavâidü’t-Tasavvuf ve Şevâhidü’t-Taarruf adlı eserinin tercüme ve şerhine devam ediyoruz.) YOL FARKLI MENZİL AYNI Müellifimiz, dokuzuncu kaidede; nisbetleri farklı olsa da, sûfî, fakîr / derviş, ehl-i takrîb diye anılan zümrelerin sûfîlikte birleştiğini anlatmıştı. Şimdi meslek, yani tutulan yol bakımından da aynı yaklaşımı sergileyerek […]

Continue reading »

GENÇ OYALAMA TESİSLERİ

Mustafa Asım KÜÇÜKAŞCI tali@yuzaki.com Geçtiğimiz ay üniversite tercihleri için baraj puanı geri çekildi. Salgın hastalık vs. mazeret gösterildi. Tenkit mahiyetinde şu değerlendirmelere rastladım: İşsizlik rakamlarının düşük görünmesi için yapılan bir manevra! Yani normal şartlarda üniversite kazanamayan, en düşük puanlı yüksek tahsil müesseselerine bile şartları elvermeyen bir grup gencimizi, 4-5 sene daha oyalamak ve işsiz hissettirmemek. Bu arada bazı istatistiklerin de […]

Continue reading »

MİFTÂH-I BİSMİLLÂH

Ferdî   مــكتــب مــفتــاح بســــــم الله ايله، فــتــح اولــور هر مشــكلات الله ايلـه. Mekteb-i miftâh-ı bismillâh ile, Fetholur her müşkilât Allâh ile. ______________________________________________ miftah: Anahtar. fetholmak: Açılmak, (müşkil) hallolmak, giderilmek. müşkilât: Problemler, sıkıntılar, karışık işler.

Continue reading »

İLİM ve TAHSİLE BAKIŞ

Dr. Ahmet Hamdi YILDIRIM Cenâb-ı Allah; insanı sâir mahlûkattan, yani hayvanlardan ilimle ayırt etti. Yani insana ilim hususiyeti verdi. Hayvanlara vermedi. Dolayısıyla; İlim sahibi olmak bir meziyettir. İlim sahibi olmak, eşyanın hakikatine vâkıf olmakla alâkalı bir husustur. Yani her şeyin gerçeğini öğrenmeye yönelik bir gayrettir. Böyle olunca da bütün ilimler Allâh’a nisbet edilir. İlim Allâh’ın öğrettiğidir. Bize öğreten Allah Teâlâ’dır. […]

Continue reading »

SABIR

ECRÎ (Huzeyfe YÜKSEL)   Sancılar kalbe imtihan, ey can. Sabredersen verir Hudâ sana şan. Bil ki ey kul, yemek ateşte pişer, Pişmemiş aş gelir de kim onu yer? Toprak altında çatlayan o tohum, Gün gelir bahşeder dalında lokum. Kor ateşlerde yanmadan, söyle! Ham demir hiç girer mi bir şekle? Izdırap çekmeyen nefes hamdır. Anla! Her imtihan bir ikramdır. Göz açar […]

Continue reading »

BABA DOSTU BÖYLE OLUR MU?

Fahri SARRAFOĞLU sarrafoglufahri@gmail.com Müslüman, diğer müslümanların elinden ve dilinden zarar görmediği kimsedir. Mü’min de; halkın, can ve mallarını kendisine karşı emniyette bildikleri kimsedir. Osmanlı döneminde birçok Avrupa şehri; kılıçla, topla, tüfekle değil, güzel insanların güzel hâl ve hareketleri sayesinde önce oradaki insanların kalplerinin fethedilmesiyle kazanılmıştır. Şimdi anlatılacak olan hikâye, 1980’li yıllarda İstanbul’da gerçekleşmiş gerçek bir hikâyedir. Burada ismi geçen Yavuz […]

Continue reading »

YABANCI

CELİL (Halil GÖKKAYA) halilgokkaya@gmail.com   Başlara yapışık telefonların, Madeni mi bizden, pili mi yaban? Sayısı tükenen taş fırınların, Mayası mı bitmiş, kili mi yaban? İsmi yok, Has Hâcib gibi pîrlerin, İbn-i Haldûnlara bakış mı serin? Hayvanat bahçesi olmuş yerlerin, Turnası, leyleği, fili mi yaban? Akşemseddin, Nâbî, Fuzûlî de pus, Gazâlî, Nâimâ, Kuşçu’da fânus! Ne kadar Mevlânâ, ne kadar Yûnus, Eğitimin […]

Continue reading »
1 194 195 196 197 198 1.015