213. Sayı TAKDİM

Kıymetli Okuyucularımız,     Hâfızasını kaybetmiş bir insan gibiyiz. Hâtıralarını kaybetmiş. Geçmişiyle bağını koparmış. Hastahânede kişiye; adını, hangi günde olduğunu hatırlayıp hatırlamadığını sorarlar. Şuur yoklaması… Hayal meyal hatırlayacak gibi olacağız fakat, bizi sahte kimlikler ve sahte benlikler ile yanıltmaya çalışanlar var. Palyaçolar ve soytarılar gibi boyalı yüzler… Spot ışıkları, ses bombardımanı… Adı eğlence, neticesi soygun… Cambaza bakarken kimliği kaptırmak…   Bazı bâtıl fırkalarda da […]

Continue reading »

TEPETAKLAK EHRAM

Mustafa Asım KÜÇÜKAŞCI tali@yuzaki.com     Ey tepetaklak ehram, başı üstünde bina;  Evde cinayet, tramvay arabasında zina! Bir kitap sarayının bin dolusu iskambil Barajlar yıkan şarap, sebil üstüne sebil! Ve ferman, kumardaki dört kralın buyruğu Başkentler haritası, yerde sarhoş kusmuğu! Geçenler geçti seni, uçtu pabucun dama Çatla Sodom-Gomore, patla Bizans ve Roma!   Necip Fazıl; Destan adlı şiirinde toplumun düştüğü fesâdı, yozlaşmayı […]

Continue reading »

GENÇLİK ve SERBESTLİK

H. Kübra ERGİN hkubraergin571@gmail.com     Tesettür konusuna, gençlik çağının özellikleri açısından bakalım; diye niyet etmiştik. Çünkü zamanımızda; bazı ailelerin, ergenlik çağına girmiş kız evlâtlarıyla yaşadığı ciddî çatışmalar ve sıkıntılar var.    Gençlik basitçe, çocukluktan yetişkinliğe geçiş dönemi diye tarif edilir. Çocukluk çağı; vazife, mes’ûliyet beklenmeyen, oyunla, eğlenceyle geçirilmesi normal karşılanan bir dönem. Bir çocuk için; hep hoşuna giden şeyleri yapmak […]

Continue reading »

HAZ ve HIZ ÇAĞINDA İSTİKAMET ÜZERE OLMAK

Raif KOÇAK raifkocak@gmail.com     İçinde bulunduğu yaşın üçte birini, köyde geçirmiş biri olarak müşâhede ettim ki; Köy ve şehir, aynı yörede olsa dahî farklı dünyaların birer parçasıymış. Köyde yaşayan bir insan ile şehirde yaşayan insan; hâdiselere çok farklı mânâlar yükleyip, farklı hissiyata sahip olabiliyormuş. Köydeki insan, yağan yağmurun ve karın, ona getireceği bolluk ve bereketi düşünüp şükrederken; şehirde yaşayan insan, […]

Continue reading »

Sömürgecilerin Hedefindeki Ülke; TÜRKİYE

B. Cahit ÖZDEMİR bcahit@hotmail.com Bir ulvî dâvânın takipçisi olarak, rahmet iklimini dünyaya hâkim kılmayı gaye edinen şanlı medeniyetimizi zirveye çıkaran Osmanlı’nın, iç ve dış şartların cenderesinde tarih sahnesinden çekilmesi mukadder olunca; güç ve dünya hâkimiyeti «haçlı zihniyeti»ni temsil eden sömürgecilerin eline geçer. Bu artık «insanı yaşatma» düsturunun sona ermesi; «insanı iliklerine kadar sömürme» devrinin başlayarak, dünyanın kan ve ateşler içinde her gün biraz daha yaşanamaz hâle getirilmesi […]

Continue reading »

DOKTOR ARILAR

Dr. Halis Ç. DEMİRCAN cetindemircan2@hotmail.com.tr   Gel ey benim diyen kişi, arıdan öğren her işi, Hattâ gelişi gidişi hıyâr u ıztırârı gör.   Sa‘y u ‘amelle bir meges, olur bize mededres, Nerde bizde böyle heves, âr et arıdan ârı gör.   Bir arıdaki bâle bak, bir de sendeki hâle bak, Niçün verilmiş el ayak? Su‘âl-i Kirdgâr’ı gör.   Arı gibi vızır […]

Continue reading »

TOKİ CÂİZ Mİ?

Dr. Ahmet Hamdi YILDIRIM  Oturacak bir ev sahibi olmak, hem fizikî hem de psikolojik bir zarûret olarak karşımıza çıkıyor. Ev sahibi olmamak, birtakım psikolojik krizleri de beraberinde getiriyor. “Her yıl başında ev sahibi ne kadar zam yapacak?” diye insanlar tedirgin oluyorlar. Hiç plânlamadıkları şekilde sık sık taşınmalar, ev bulamamalar ve diğer problemler…    Günümüzde devlet, sosyal konut projeleri yaparak, belli […]

Continue reading »

EY YÜCE MAHBUB!

SEYRÎ (M. Ali EŞMELİ)   Ay desem çehrene, aydan daha revnaksın Sen, Gün desem, nûr-i güneşten daha parlaksın Sen!   Noktadır gökteki yıldız bile mîrâcına göz, Aşkın Arş’ındaki en sevgili zambaksın Sen!   Her nakış Sen’de, bakış Sen’de, akış Sen’de, öze, Su desem, cümle sulardan daha berraksın Sen!   Şaşırıp inci desem, inci de Sen’den doğuyor, Sen ki, her katresi deryâ dolu ırmaksın Sen!   Gül desem, ey yüce Mahbub, terinin damlası o, Tâ ezelden ebedî bahçede sağnaksın Sen!   Sana dâir ne desem zerre kalır sırrında, Sevdiğinden Sen’i Allah, bize […]

Continue reading »

YANIK GÖNÜL MUZAFFER YÜREK

TÂLÎ (Mustafa Asım KÜÇÜKAŞCI)   İmbat veren güneş, kavurur çöl alanları, Nûruyla kör eder ona dik dik bakanları…   Güller ve lâlelerle müzeyyen şu bahçenin, Ardında bin mücâdele, ıslāh olan zemin…   Putlar kırıp da tevhidi inşâ eden Rasûl… Mâhî’dir ismi, zâlimi imhâ eden Rasûl…   Mağdurların yanında, ümitler kesilse de; Hılfu’l-fudûle verdi omuz câhiliyyede…   Bir aynadır o yüz, […]

Continue reading »

HİLYE-İ ŞERÎFE’DEN…

SEYRÎ (M. Ali EŞMELİ)   Hakk’ın en sevgili Peygamberi O; Müjdelenmişti ezelden beri O… Öyle bir müjde-i Nîsân idi ki, Tam Rebî-evvel olurken on iki; Bir salât eyledi Hak, ol demde; Es-selâm doldu bu âlem, müjde! Nûr eden nûr ile Peygamber-i Dîn, Doğdu fecrinde pazar ertesinin… vezni: feilâtün / feilâtün / feilün (fâilâtün)                    (fa’lün)

Continue reading »
1 150 151 152 153 154 1.032