SILAMIN DAĞLARINDA

Servet YÜKSEL Mevsim bahar diyorlar Rabbim’den ferman gelmiş, Demek her şey uyandı sılamın dağlarında… Derviş edâlı çicek beyaz örtüyü delmiş, Gün bin renge boyandı sılamın dağlarında… İnsan nasıl dayansın bu bitmez tantanaya? Gün doğarken ansızın varsak Hatçe anaya, Bizde kaşık çalardık sıcacık tarhanaya, Şimdi ocaklar yandı sılamın dağlarında… Bir garip olmuş beni-seni gurbete salan, Nerde kaldın gelmez mi sözüne sadık […]

Continue reading »

ÜSKÜDAR AKŞAMLARI

Sadettin KAPLAN Bu akşam yine sensiz Boğaz’ın aynasında Sönüp giden bir günün o solgun çehresi var Güneşin tunç tasında Islanan altın sular Bir ânın ortasında Ayrılacak birazdan mor ile lâciverde İlk yıldız çırpınırken akşamın oltasında Uyanacak yıldızlar uykusuz tepelerde Dalacak hülyalara Boğaz, gittikçe derin Suların çehresinde yine safran bir hüzün Tedirgin gölgelerin Tuvalindeyse yüzün Budur resmi kaderin Gün nabzımda zonkluyor […]

Continue reading »

BUNCA YILDIR…

Rıfat ARAZ Kırıldıkça gönül putu; Ezip durdum bunca yıldır!.. Ömrü sardı ar bulutu; Çözüp durdum bunca yıldır!.. Nefsim düştü eleğime; Çilem yüklü emeğime!.. Bir sevdayı yüreğime; Yazıp durdum bunca yıldır!.. Kimi sattı kimi aldı; Bu dert beni derde saldı!.. Yalan dünya kime kaldı? Gezip durdum bunca yıldır!.. Varda buldum kudretini; Aldım yokun ibretini!.. Bir âlemin hikmetini; Sezip durdum bunca yıldır!.. […]

Continue reading »

BİLMEZEM

NİYAZKÂR (Köksal CENGİZ) Dehlizlerde sıkışmışım kalmışım, Kurtuluş bilmezem çare bilmezem, Kesretlerde kasvetlere dalmışım, Vahdetin sırrına erebilmezem. Gün doğar gün batar mâtem taşarım, Ele düğün-bayram ona şaşarım, Zulme karşı elsiz-kolsuz yaşarım, Yayımı hedefe gerebilmezem. Sevgi pınarıydım nefretle doldum, Soysuz-sopsuzlara mahkûm kul oldum, Cüceler devleşti ürktüm kayboldum, Hasmımı yerlere serebilmezem. Kar, boran, fırtına… Sürer de sürer, Bağrımda sürüyle hâinler ürer, Nâmerdin tuzağı […]

Continue reading »

-Muhterem Ekrem Hakkı AYVERDİ’ye «Edebî ve Mânevî Dünyası İçinde Fâtih» isimli eserin feyziyle… SULTAN FÂTİH’İN GAZELİNİ TERBΑ

MÜRİD (Mustafa TAHRALI) Nakş-ı Hak kim gâh olur bostânını hadrâ döşer Vakt erer baştan ayağa meyveden mahya döşer Çün sabâ fasl-ı hazanda gülşene dîbâ döşer Hak budur her nakşı yerinde olup zîbâ düşer! Vâsıl-ı fasl-ı visâlin olmağa ruhsat bulam Neyleyip milk-i firâkın fethine nusrat bulam Nice tenhâ âsitânın öpmeğe fursat bulam Kûyine azm eylesem sâyem bana hem-pâ düşer! Vasf-ı hüsnün […]

Continue reading »

GÜL ÜZERİNE

MECNUN (İbrahim Hakkı UZUN) Hikmetle bakıp gör ne diyor âleme bir gül: «Bağrım kanıyorken yine ben, hâra tahammül Göstermedeyim, sabrederek hepsine tek tek, İbret alan insan, eder elbette tekâmül. Biz yerle seher vakti derinden konuşurken, Bîgâne kalır göz bile, duymaz bunu bülbül. Kıymet kazanır gözyaşımın düştüğü toprak, Hâlimle benim hâllenerek etti tahavvül. Gül toprağı olmakla şereflendi, sevindi, Gül şebnemi feyziyle […]

Continue reading »

KELİME-İ TEVHİD

Mustafa Necati BURSALI Kulun aşkı, muradı, Lâilâhe illâllah! İşte tevhidin adı, Lâilâhe illâllah! Varmak için menzile, Gönüller gelir dile, «Çile bülbülüm çile», Lâilâhe illâllah! Bunda rahmet bol olur, Melekler kol kol olur, Tâ cennete yol olur, Lâilâhe illâllah! Titretir dağı-taşı, Keser kini, savaşı, Budur zikrin en başı, Lâilâhe illâllah! Niye gönlün dar senin? Zikre koyul, Yâr senin, Elinden tutar senin, […]

Continue reading »

MISIR’A ŞAH OLMAK

M. Faik GÜNGÖR Şükür ekmeğimiz, aşımız bizim. Yağmuru olmayan, bora talibiz. İlk günden dumanlı başımız bizim, İlkbaharda yağan kara talibiz. Yokluk tarlasını hamd ile biçtik Hakk’ı tanımayan serden vazgeçtik. Yollardan Geylânî yolunu seçtik. İyice pişmeye, kora talibiz. Şüphe, kibir, gurur iblisî iştir Tefekkür diriliş, benlik bitiştir. Bu gidiş mahşere doğru gidiştir Islah-ı nefs için hora talibiz. Çile yumağıyla hayatı ördük […]

Continue reading »

BELGRAD MERSİYESİ

Memduh CUMHUR Yollara hasretle düşüp daldım elem rüzgârına, Karşıda gönlümce mübârek Kalemeydan tepesi, Cedlerin at koştuğu yerlerde akından akına, Toprağa sinmişti fetih devrinin ulvî hevesi. Servilerin ruhlar uzanmış ebedî gölgesine; Belki de hâlâ karışır rüzgârın engin sesine, Akşam olurken Kalemeydan’da zafer velvelesi. Ayrılışın hüznünü sessizce taşır yaslı Tuna, Gönlüme aksettirebilsin diye yalnızlığını. Son günün ardında şafak rengi bürünmüş suyuna. Rüzgâra […]

Continue reading »

BİR İSTANBUL GÜZELİNE

KÂFÎ (Ekrem KAFTAN) Ey güzel sende gizli asırların kederi, Seninle uyandığım zaman sevdim seheri, Senden başka kelime bilmez gönül defteri, Sen bu şehrin şiiri, gönlümün sultanısın! Âlemler seni söyler kubbede, minarede, Gözlerinden iz vardır sînemde her yârede, Gönlün mü dönmektedir nice bin seyyarede? Rûhumun yükseldiği yektâ âsumanısın! Aşk ilmini sen yazıp, sen silmişsin ey sabâ, Yalnız aşk huzurunda eğilmişsin ey […]

Continue reading »
1 404 405 406 407 408 458