KELİME-İ TEVHİD

Mustafa Necati BURSALI

Kulun aşkı, muradı,
Lâilâhe illâllah!
İşte tevhidin adı,
Lâilâhe illâllah!

Varmak için menzile,
Gönüller gelir dile,
«Çile bülbülüm çile»,
Lâilâhe illâllah!

Bunda rahmet bol olur,
Melekler kol kol olur,
Tâ cennete yol olur,
Lâilâhe illâllah!

Titretir dağı-taşı,
Keser kini, savaşı,
Budur zikrin en başı,
Lâilâhe illâllah!

Niye gönlün dar senin?
Zikre koyul, Yâr senin,
Elinden tutar senin,
Lâilâhe illâllah!

Işık olur, nur saçar,
Gizli kapılar açar,
Etmez azâba dûçâr,
Lâilâhe illâllah!

Ben ne desem yine az,
Teraziler tartamaz,
Yerinden kıpırdamaz,
Lâilâhe illâllah!

Uğramaz dert ve elem,
Îman tazelenir hem,
Hak dedi: «Ben’im kalem,
Lâilâhe illâllah!»

Gayriye tapmak haram,
Aşk tüter buram buram,
Kulu eder Hakk’a râm,
Lâilâhe illâllah!

Bulut tutmaz semâsı,
Gönülden siler pası,
Zikirlerin âlâsı,
Lâilâhe illâllah!

Hasret yakar sînemi,
Coşar gözümün nemi,
Söndürür cehennemi,
Lâilâhe illâllah!

Bırak da azı-çoku,
Tâ gönülden bir oku,
İşte dermandan koku,
Lâilâhe illâllah!

Dersen; «Olsun kalp cilâm»,
Ver gönülden bir selâm,
İşte en ulvî kelâm,
Lâilâhe illâllah!

Necati dur burada,
Ermek için murada,
De denizde-karada:
«Lâilâhe illâllah!»

Zannetme ki az olur,
Yüreklerde haz olur,
Sünnet olur, farz olur,
Lâilâhe illâllah!

Kalsın aşkı Leylâ’nın,
Cem olup Hakk’ı anın,
Çünkü yâdı Mevlâ’nın,
Lâilâhe illâllah!

Arar isen sen yüce,
Bunu bildim ben yüce,
En güzel ve en yüce,
Lâilâhe illâllah!

Coşar bir Fırat olur,
Tâ cennete hat olur,
Îmana kanat olur,
Lâilâhe illâllah!

Mü’mini velî eder,
Yüceltir, âlî eder,
Hakk’a sevgili eder,
Lâilâhe illâllah!