BİR İSTANBUL GÜZELİNE

KÂFÎ (Ekrem KAFTAN)

Ey güzel sende gizli asırların kederi,
Seninle uyandığım zaman sevdim seheri,
Senden başka kelime bilmez gönül defteri,
Sen bu şehrin şiiri, gönlümün sultanısın!

Âlemler seni söyler kubbede, minarede,
Gözlerinden iz vardır sînemde her yârede,
Gönlün mü dönmektedir nice bin seyyarede?
Rûhumun yükseldiği yektâ âsumanısın!

Aşk ilmini sen yazıp, sen silmişsin ey sabâ,
Yalnız aşk huzurunda eğilmişsin ey sabâ,
Nihayet âşık kimdir sen bilmişsin ey sabâ,
Bildim ki ehl-i dilin sâhib-i zamanısın!

Gözlerinden akıyor Boğaziçi ebede,
Benziyor mahzun gönlün mukaddes bir mabede,
Rabbim bu aşk derdinde âşığa imdat ede,
Ömrümün hem neşesi hem de imtihanısın!

Cümle harfler gül kokan ruhsarında kitaptır,
Her sözün bana sanki mâverâdan hitaptır,
Dilim, gönlüm, kalemin sevdan ile bîtaptır,
Şiirimin baharı ömrün çerâğânısın!

Her şarkı sesindeki âhengin meftunudur,
Âşık aşk mektebinin âzadsız mezunudur,
Seherler nefesinin ebedî medyunudur,
Gülzârda goncaların, güllerin nişanısın!

Bilseydi yaşamazdı Fuzûlî kadîm çağda,
Oturmazdı Muhibbî sırma renkli otağda,
Vaktini geçirmezdi Bâkî viran bir bağda,
Kâfî ne bahtiyar ki tek onun cânânısın!