-Muhterem Ekrem Hakkı AYVERDİ’ye «Edebî ve Mânevî Dünyası İçinde Fâtih» isimli eserin feyziyle… SULTAN FÂTİH’İN GAZELİNİ TERBΑ

MÜRİD (Mustafa TAHRALI) Nakş-ı Hak kim gâh olur bostânını hadrâ döşer Vakt erer baştan ayağa meyveden mahya döşer Çün sabâ fasl-ı hazanda gülşene dîbâ döşer Hak budur her nakşı yerinde olup zîbâ düşer! Vâsıl-ı fasl-ı visâlin olmağa ruhsat bulam Neyleyip milk-i firâkın fethine nusrat bulam Nice tenhâ âsitânın öpmeğe fursat bulam Kûyine azm eylesem sâyem bana hem-pâ düşer! Vasf-ı hüsnün […]

Continue reading »

GÜL ÜZERİNE

MECNUN (İbrahim Hakkı UZUN) Hikmetle bakıp gör ne diyor âleme bir gül: «Bağrım kanıyorken yine ben, hâra tahammül Göstermedeyim, sabrederek hepsine tek tek, İbret alan insan, eder elbette tekâmül. Biz yerle seher vakti derinden konuşurken, Bîgâne kalır göz bile, duymaz bunu bülbül. Kıymet kazanır gözyaşımın düştüğü toprak, Hâlimle benim hâllenerek etti tahavvül. Gül toprağı olmakla şereflendi, sevindi, Gül şebnemi feyziyle […]

Continue reading »

KELİME-İ TEVHİD

Mustafa Necati BURSALI Kulun aşkı, muradı, Lâilâhe illâllah! İşte tevhidin adı, Lâilâhe illâllah! Varmak için menzile, Gönüller gelir dile, «Çile bülbülüm çile», Lâilâhe illâllah! Bunda rahmet bol olur, Melekler kol kol olur, Tâ cennete yol olur, Lâilâhe illâllah! Titretir dağı-taşı, Keser kini, savaşı, Budur zikrin en başı, Lâilâhe illâllah! Niye gönlün dar senin? Zikre koyul, Yâr senin, Elinden tutar senin, […]

Continue reading »

MISIR’A ŞAH OLMAK

M. Faik GÜNGÖR Şükür ekmeğimiz, aşımız bizim. Yağmuru olmayan, bora talibiz. İlk günden dumanlı başımız bizim, İlkbaharda yağan kara talibiz. Yokluk tarlasını hamd ile biçtik Hakk’ı tanımayan serden vazgeçtik. Yollardan Geylânî yolunu seçtik. İyice pişmeye, kora talibiz. Şüphe, kibir, gurur iblisî iştir Tefekkür diriliş, benlik bitiştir. Bu gidiş mahşere doğru gidiştir Islah-ı nefs için hora talibiz. Çile yumağıyla hayatı ördük […]

Continue reading »

BELGRAD MERSİYESİ

Memduh CUMHUR Yollara hasretle düşüp daldım elem rüzgârına, Karşıda gönlümce mübârek Kalemeydan tepesi, Cedlerin at koştuğu yerlerde akından akına, Toprağa sinmişti fetih devrinin ulvî hevesi. Servilerin ruhlar uzanmış ebedî gölgesine; Belki de hâlâ karışır rüzgârın engin sesine, Akşam olurken Kalemeydan’da zafer velvelesi. Ayrılışın hüznünü sessizce taşır yaslı Tuna, Gönlüme aksettirebilsin diye yalnızlığını. Son günün ardında şafak rengi bürünmüş suyuna. Rüzgâra […]

Continue reading »

BİR İSTANBUL GÜZELİNE

KÂFÎ (Ekrem KAFTAN) Ey güzel sende gizli asırların kederi, Seninle uyandığım zaman sevdim seheri, Senden başka kelime bilmez gönül defteri, Sen bu şehrin şiiri, gönlümün sultanısın! Âlemler seni söyler kubbede, minarede, Gözlerinden iz vardır sînemde her yârede, Gönlün mü dönmektedir nice bin seyyarede? Rûhumun yükseldiği yektâ âsumanısın! Aşk ilmini sen yazıp, sen silmişsin ey sabâ, Yalnız aşk huzurunda eğilmişsin ey […]

Continue reading »

AĞLAYIN ŞİMDİ!

İhsan KARİP Bir ömür beyhûde geçti, Ağlayın şimdi gözlerim! İşte gençlik elden uçtu, Ağlayın şimdi gözlerim! Çok koşturdum tez yoruldum, Bulanıktım geç duruldum, Yandım, kül oldum savruldum, Ağlayın şimdi gözlerim! Ne dünyadan murad aldım, Ne ahrete hazır oldum, İşte elim bomboş kaldım, Ağlayın şimdi gözlerim! Hep nefis kahrını çektim, Ne dediyse boyun büktüm, Ben kendimi kendim yaktım, Ağlayın şimdi gözlerim! […]

Continue reading »

HAYIRDADIR NURLU YOL

Hadi ÖNAL Din günü uyanınca ufuklar sır uykudan, «Hayır!» diyen yoklanır, hayırdadır nurlu yol. Saflar sağlam tutulsa, buhur yükselir sudan, «Hayır!» diyen koklanır, hayırdadır nurlu yol. Mahşer soluk alırken; perde kalkar aradan, Yürür ervah, yürür can; hava, su ve karadan, Emr-i mârûfa râm ol, nefse mahkûm olmadan, «Hayır!» diyen aklanır, hayırdadır nurlu yol. Canlar, can pazarında; yükselir tiz ses surdan, […]

Continue reading »

YANIK BİR TÜRKÜ

GÜNBEYLİ (Mahmut TOPBAŞLI) Aşkın gülşeninde gül olmak güzel, Gönülden gönüle yol olmak güzel! Hakikat el edip, nur çağırırken, Kırıp zincirleri kul olmak güzel! Günler kaybolurken zaman içinde, Umutla beklenen yıl olmak güzel! Bir zamanlar alev alev yanmış da, Nârını saklayan kül olmak güzel! Boyun büküp susmak, erce iş değil, Hakk’ı haykıracak dil olmak güzel! Nazlı nazlı akıp gitmek var amma, […]

Continue reading »

BİR GÜN

EDÎBÎ (Recep YILDIZ) Fecrin yine ürperdiği bir gün; Gözler yine hülyâlı yasında… Sen böyle hayâlinle üşürdün, Sonsuz bir elem fırtınasında. Bir yerdi -o yerden- seni gördüm, Yekpâre alevler kıyısında. Elbet yine sessizce yürürdüm, Göğsündeki ilham kuyusunda, Bir parça sükût etmese ömrüm… Bir gün -evet, ömrümce unutmam- o ne gündü! Aksin bu siyah örtüde bir parça göründü. Allâh’ım o bâkî günü […]

Continue reading »
1 402 403 404 405 406 456