BİLMEZEM

NİYAZKÂR (Köksal CENGİZ)

Dehlizlerde sıkışmışım kalmışım,
Kurtuluş bilmezem çare bilmezem,
Kesretlerde kasvetlere dalmışım,
Vahdetin sırrına erebilmezem.

Gün doğar gün batar mâtem taşarım,
Ele düğün-bayram ona şaşarım,
Zulme karşı elsiz-kolsuz yaşarım,
Yayımı hedefe gerebilmezem.

Sevgi pınarıydım nefretle doldum,
Soysuz-sopsuzlara mahkûm kul oldum,
Cüceler devleşti ürktüm kayboldum,
Hasmımı yerlere serebilmezem.

Kar, boran, fırtına… Sürer de sürer,
Bağrımda sürüyle hâinler ürer,
Nâmerdin tuzağı yerlere serer,
Vuslat menziline erebilmezem.

Güller yaban olmuş, bülbüller susmuş,
Dertler çıban olmuş, mes’uller susmuş,
Diller yılan olmuş, gönüller susmuş,
Mağdurun hâlini görebilmezem.

Tefrika mı girmiş necip millete?
Sîneler baş eğmiş cebr u illete,
Nasıl katlanılır bunca zillete;
Kamçı tutan eli kırabilmezem!

«Tek dişi kalmış»ın azgın zamanı,
Koymadı mazlumda âh u amânı,
Tükendi mi yoksa erlik îmânı,
Asırlardır hesap sorabilmezem!

Nerde umman aşan küheylânlarım,
Zaferden zafere koşan hanlarım,
Allah için coşan balabanlarım?
Niyazkâr cevabı verebilmezem!..