TÜRK’ÜN TÜRK’E ADÂVETE HAKKI YOK

Bahtiyar VAHAPZÂDE Yad elinde çiğnenirken şeref, şan, Türk’ün Türk’e adâvete hakkı yok. Her işimiz başlanırken sıfırdan Türk’ün Türk’e adâvete hakkı yok. Dayak olsun bugün gerek sol sağa, Bu vahdetten yurdumuza gün doğa. Bütün millet dönmeliyken yumruğa, Türk’ün Türk’e adâvete hakkı yok. Tarih bizi imtihana çekerken, İmdat umar hepimizden bu vatan, Dünya da hak sesimize kâr iken; Türk’ün Türk’e adâvete hakkı […]

Continue reading »

SU GİBİ AK, ÇAĞLAYARAK

Ahmet ARSLAN Zannetme ki kederle gam, Bu aşk, âşığa göre tam. Üstüne gölge düşerse, Kalır aşklar, o zaman ham… Öter çile bülbülü bak, Âşığın yüzü kardan ak! Kul; Hak yolunda yürürken, Sevdalanır akan ırmak… Menzil yakın, sanma ırak. Malı, mülkü artık bırak! Hak bildiğin aşk yolunda, Su gibi ak, çağlayarak… Tutkum perdeyi kaldırır, Aşkı gönlümde oldurur, Mevlâ’m, içimi-dışımı; Kâmil bir […]

Continue reading »

SELÂM CENÂB-I MUSTAFÂ’YA…

SEYRÎ (M. Ali EŞMELİ) Selâm, Cenâb-ı Mustafâ’ya es-salâtü ve’s-selâm, Selâm, O Seyyidü’l-verâya es-salâtü ve’s-selâm… Melâikeyle, Rabbimin selâm adıyla, aşk ile, Selâm, ezelde merhabâya es-salâtü ve’s-selâm… Ziyâretiyle Cibril’in, muhabbetiyle can dilin, Selâm, selâmı canfezâya es-salâtü ve’s-selâm… Gülün diliyle, bülbülün diliyle dâimâ selâm, Selâm, O en güzel sadâya es-salâtü ve’s-selâm… O’nunla pâyidar zemîn, O Rahmeten li’l-âlemîn, Selâm, O el-Emin livâya es-salâtü ve’s-selâm… […]

Continue reading »

EN BÜYÜK KÂR

TÂLÎ (Mustafa Asım KÜÇÜKAŞCI) Halîfe Hazret-i Sıddîk Ebûbekir devri… Rızıkta darlığa dönmüştü imtihan nehri… Medîne kıtlığa düşmüştü, yoktu hiç yiyecek. Denildi: «Bir koca kervan, bugün-yarın gelecek. Et istiyorsanız et var, bölük bölük develer, Ve yüklerinde de buğday ve yağ getirmedeler…» Kimindi böylesi servet demek olan kervan? Olur mu yoksula, muhtâca el verip derman? Sahâbi Hazret-i Osman’dı bekledikleri zât; O merhamet […]

Continue reading »

Muhsin YAZICIOĞLU’nun vefatına tarihler

TÂLÎ (Mustafa Asım KÜÇÜKAŞCI) Uçtu tâ Mevlâ’ya vuslat tâlibi… Karlı dağlardır onun sır kâtibi… Tam değildir «on»suz, eksik târihin; Alperen! Göster vefâkâr tâkibi… Can verir âlem nizam bulsun diye… Kavganın bir tek şehiddir gālibi… «Lâ yudîullâhu ecra’l-muhsinîn»* (1430) Zâyi etmez sonsuz ihsan sâhibi… لَا يُض۪يعُ اللّٰهُ اَجْرَ الْمُحْسِن۪ينَ *(Bkz. et-Tevbe 120; Hûd, 115; Yûsuf, 90) Vezni: fâilâtün / fâilâtün / […]

Continue reading »

BİZİMDİ

Zahit GENÇ Huduttan hududa koşan yiğitler, Bizimdi, bizimdi, onlar bizimdi… Vurulup toprağa düşen yiğitler, Bizimdi, bizimdi, onlar bizimdi… Asırlardır bizim olan şu Kıbrıs, Karşı kıyı şu adalar ve Rodos, Akdeniz’e hâkim olan Barbaros, Bizimdi, bizimdi, onlar bizimdi… Anayurtta devlet kuran Oğuzlar, Peçenekler, Kayı, Kınık, Kırgızlar, Yıldırımlar, Murat Hanlar, Yavuzlar, Bizimdi, bizimdi, onlar bizimdi… Avrupa’ya korku salan buyruklar, Üç kıtada dalgalanan […]

Continue reading »

İSTANBUL’U FETHEDEN YENİÇERİYE GAZEL

Yahya Kemal BEYATLI Vur pençe-i Alî’deki şemşîr aşkına Gülbangı, âsmânı tutan pîr aşkına “Hazret-i Ali’nin pençesindeki / kudretli elindeki kılıcın aşkına vur! Duâları felekleri tutan, gökyüzünü inleten pîr aşkına vur!” Ey leşker-i Müfettihu’l-Ebvâb vur bugün Feth-i mübîni zâmin o tebşîr aşkına “Ey, Müfettihu’l-Ebvâb, kapılar açan Allâh’ın askeri, vur bugün; Feth-i Mübîn’in gerçekleşeceğine teminat veren, o Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’in […]

Continue reading »

MEVLÂNÂ YOLU

Yusuf DURSUN Mevlânâ dergâhına, Yüzüm sürmeye geldim; Benliğimi dost için, Yere sermeye geldim. «Ne olursan ol.» diyen, «Muhabbetle dol.» diyen, «Hak yol üzre kal.» diyen Yâri görmeye geldim. Bini geçti günahım, Arş’ı kapladı âhım; Olacak mı sabahım, Dosta sormaya geldim. Göğsümde gül bitiren, Canı câna yetiren, Mevlânâ’ya götüren Yola girmeye geldim. Mâverâ düşündeyim, Bir renk cümbüşündeyim, Hakikat peşindeyim; Sırra ermeye […]

Continue reading »

HASRETİM BABA -Sokak çocukları için-

VAROĞLU (Mehmet Ali VAR) Geceleri parklar, sokaklar soğuk, Üşüyen ellerim, donuyor baba… İtin, kurdun sesi geliyor boğuk, Korkular kalbime iniyor baba… Düşürdü sokağa, hürriyet derdi, Kötü arkadaşlar, cesaret verdi, Tutmadı elimden toplumu, ferdi, Yüreğim hüzünden, kanıyor baba… Edindim sokağı, kendime hâne, Kaldım köşelerde, yalnız, bîgâne, Her şeye eyvallah desem bahâne, İnsanlar, huzurlu sanıyor baba… Taze fidan gibi, bükülür boynum, Sokakta […]

Continue reading »

GAZEL

SEFERÎ (M. Nejat SEFERCİOĞLU) Bilmem ki neden gözleri mestâneye kandım?!. Kandım da şu neyler gibi âteşlere yandım!.. Derlerdi sakın saçları Leylâ’ya dolaşma, Güldüm de şu Mecnûn gibi sahrâda uyandım!.. Derlerdi ki her gamzesi cellâda bulaşma, Heyhât ki can derdine düştüm de inandım!.. Sevdâ dediler başlara bin türlü belâdır; Derdim ki yalandır, düşeyazdım da utandım!.. Boş ver dediler gurbeti boş ver […]

Continue reading »
1 401 402 403 404 405 483