AYNADAN YANSIYANLAR
Ahmet ARSLAN
Yol açılır elbet her bir âleme,
Bakalım aynada daha neler var!
Alınır, çizilen plân kaleme,
Bakalım aynada daha neler var!
Kendini bilmeden, yola düşenler,
İhsandan uzakta olup coşanlar,
Faydasız ilimle sona koşanlar…
Bakalım aynada daha neler var!
Bu nasıl câzibe, bu nasıl neşe;
Yaptığı, insanı çeker ateşe!
Sığmaz gördükleri hayale, düşe;
Bakalım aynada daha neler var!
Tarihte baş tâcı «edep» de orda,
Çekilmiş köşeye yüreği korda,
Bu resmi şaşarak görürsün burda,
Bakalım aynada daha neler var!
Ne analar gördüm, karalar bağlar;
Yetimler ah eder, öksüzler ağlar,
Sahipsizlikleri yürekler dağlar…
Bakalım aynada daha neler var!
Ne uğruna bilmem; alınan canlar,
Akar, insafsızca dökülen kanlar,
Bu acıyı yalnız yanmışlar anlar,
Bakalım aynada daha neler var!
Huzur, güven için tüten bacalar,
Uykusuz gözlerle geçen geceler,
Umarız sonunda biter acılar;
Bakalım aynada daha neler var!
İyi işler yok mu? Elbette ki var,
Güzel ahlâklısı Yaratan’a yâr,
Dengeler cihanı sevgi denen har,
Bakalım aynada daha neler var!
Güzel ahlâk; her an mecburuz sana,
Edep odu saldın, bu yanmış cana,
Böylesi nesiller sığmaz cihâna;
Bakalım aynada daha neler var!
Bu aynada solgun yüzler de vardır,
Zamansız yaşanan güzler de vardır…
Arslan Ahmet; gülen gözler de vardır,
Bakalım aynada daha neler var!