TAMAM

Bilâl COŞKUN Kırk defa duyduğumuz masal, gerçek sanmışız… Gözlerimiz kapalı dinlemiş inanmışız… Aklımız bin delile «acaba?» diyor lâkin, Bir gülüşe, gönülden «tamam» deyip kanmışız… Her gece hayâliyle daldığımız uykudan, Adını söyleyerek her sabah uyanmışız… Mecnun gibi çöldeyiz, Ferhat gibi dağlarda, Ne yorulup kalmışız, ne bıkıp usanmışız… Sevdâyız çağırırken Kerem gibi saz ile, Kendi nefesimizden tutuşarak yanmışız… Damlayan su altında mermer […]

Continue reading »

DERVİŞİN GÜNÜ

Bekir ÇİÇEK Hayat istiğfarla seherde başlar, Sırdaşıdır seher yeli dervişin… Kıyamda vücutlar, secdede başlar, Rükuyla eğilir beli dervişin… Sonra huşû ile zikre koyulur, Zikrinin yankısı kalpten duyulur, Letâifi kaplar cana yayılır, Zikirle ıslanır dili dervişin… Düşünür ki bir gün ışığı söner, Yaşanan zamanlar hayâle döner, Son nefeste mü’min olmak ya hüner, Acep nasıl ola hâli dervişin!.. Hak dostları halka kurmuş […]

Continue reading »

ÇARESİZLİK

Ahmet ARSLAN arslanahmet52@hotmail.com Deli gibi seven, nice gönülde, Sevda yarasının izini, gördüm… Yakılıp yıkılmış, bir şey yok elde, Çaresizliklerin, yüzünü gördüm… Durur başlarında, çilenin tâcı. Kalplerini yakar, en buruk acı. Sızlıyor acıdan garibin içi, Yoksulun, bükülen dizini gördüm… Özlemler çıldırır, dert seferinde, Küle döner, yürek yangın yerinde, Gönülden vurulmuş, yara derinde, İnsanın, eriyen özünü gördüm… Kimi, yıllar yılı hasretle dolmuş. […]

Continue reading »

HASRET İLE…

SEYRÎ (M. Ali EŞMELİ) -Vefatının 12’nci Yılında Muhterem Musa Efendi (Sâdık Dânâ) Hazretlerine- HASRET İLE… Hasret ile ağlar bülbül, Gözler kalbe çıkrık şimdi. Bu gurbette hasta gönül, Eşiğine çarık şimdi… Gül goncamız erdi aya, Bizim neyimize dünya! Can serâbı fânî derya, Gönül çölde balık şimdi. Erenler sunar meyimiz, Melekler üfler «ney»imiz, Yâre âit her şeyimiz, Bülbül bize tanık şimdi. Sâdık […]

Continue reading »

YOLLAR

TÂLÎ (Mustafa Asım KÜÇÜKAŞCI) tali@yuzaki.com Bir damladır beşer, ezelî gurbetindedir; Yollar… Nehir misâli deniz hasretindedir… Yollar… Hayâle sığmayacakmış kadar uzun, Yollar… Ufuk ufuk çizilen resmi, sonsuzun… Yollar… Bitip tükenmeyecek soylu mâcerâ; Yollar… Semâya doğru Burak izli mâverâ… Yollar sürükler insanı engin ufuklara, Aldırmaz ansızın tükenen yolculuklara… Yıllarca yılmadan yürümek, gök anahtarı… Yollarlar arzın altına yoldan çıkanları… Dosdoğru yol alan bu […]

Continue reading »

YOLCUYA DUÂ

SEYRÎ (M. Ali EŞMELİ)seyri@seyri.com seyri@yuzaki.com Mezar misâli çukur çok, cihanda her ferde, Hudâ, semâya giderken düşürmesin yerde!.. Vezni: mefâilün / feilâtün / mefâilün / feilün (fa’lün)

Continue reading »

UYAN EY YÜREĞİM!..

SÜKÛTÎ (Hızır İrfan ÖNDER) onderirfan@gmail.com Geçip gitti vakit, haberin mi var? Bu garip dünyada değerin mi var? Bilmem ölümsüzlük iksirin mi var? Uyan ey yüreğim gafletten uyan!.. Uyan ey Sükûtî derin uykudan!.. Hesap yokmuş gibi günaha daldın, Mazlumun, yetimin âhını aldın, Zevk u sefâ sürüp kendini saldın, Uyan ey yüreğim gafletten uyan!.. Uyan ey Sükûtî derin uykudan!.. Nimeti vereni hatırlamazsın, […]

Continue reading »

DUÂ

Zahit GENÇ zahitgenc@gmail.com Güçsüz, âciz, boş beşeriz, Doldur bizi yüce Rabbim!.. Hata eder, çok düşeriz, Kaldır bizi yüce Rabbim!.. Güzellik var edep, «ar»da, Koyma Rabbim bizi darda, Hem seferde, hem hazarda, Güldür bizi yüce Rabbim!.. Nimet verdin dünya gibi, Kimi yaşar parya gibi, Rahmetin var derya gibi, Daldır bizi yüce Rabbim!.. Gitsek bile kuzu kuzu, Var dünyanın tadı tuzu, Kaybedersek […]

Continue reading »

GÖRSEM KÂBE’Yİ

Yusuf DURSUN yusufdursun66@yahoo.com Esen yelde, uçan kuşta, Görsem Kâbe’yi Kâbe’yi… Hakk’a doğru akan yaşta, Görsem Kâbe’yi Kâbe’yi… Bir âh etsem yer yarılır, Sırtıma sevda vurulur, Deli çağlarım durulur, Görsem Kâbe’yi Kâbe’yi… Yüce Rabbim yol verince, Boynum olur kıldan ince, Onca milletin dilince, Görsem Kâbe’yi Kâbe’yi… Arınsam ihramla kirden, Rûhum inlese zikirden, Her zerremle dört bir yerden, Görsem Kâbe’yi Kâbe’yi… Bin […]

Continue reading »

EVLİYÂ ÇELEBİ

VAROĞLU (Mehmet Ali VAR) varoglu5@gmail.com -Evliyâ Çelebi’nin doğumunun 400. yılı hâtırasına, yetmiş yıllık ömre yetmiş mısra- Bin altı yüz on birde gelip fânî dünyaya, Yetmiş yıl yaşayarak vâsıl oldu Mevlâ’ya. Hoca Ahmet Yesevî, soyundan kutlu soyu, Baba Mehmet Zıllî’den verâset nice huyu. Kütahya’dan hicretle, yerleşmiş dedeleri, Unkapanı’nda açmış hayata dîdeleri. Evlerinde her zaman konuk seçkin ulemâ, Kâh kıssalar söylenir, kâh […]

Continue reading »
1 342 343 344 345 346 485