Saltanat Sürmek mi, Hizmet Etmek mi? II

M.Âkif GÜNAY İslâm tarihinin adâlet âbidesi Hazret-i Ömer -radıyallâhu anh- ile ilgili dikkat çekici bir hâdise nakledilir. Hazret-i Mevlânâ’nın da Mesnevî’sine derc ettiği bu kıssaya göre bir gün Rum elçisi Medîne’ye gelerek Müs­lü­manların halîfesinin sarayını sorar. Elçi, bütün Müslümanların hükümdarı olan halîfenin, muhteşem bir sarayı olduğunu zannetmektedir. Sorduğu kimseler ona: “–Halîfe’nin adı, Mü’minlerin Emîri ve Halîfesi olarak bütün cihâna yayılmışsa […]

Continue reading »

Âh Be Oğlum!

İrfan ÖZTÜRK Küçük yaşta anne ve babasını kaybeden Ali bir evin bir oğlu idi. Üç yaşında olan Ali’nin bakacak kimsesi yoktu. Annesi vefat ederken kardeşi Cemil’i çağırmış, Ali’nin bakımını üstlenmesini ve ona iyi bakmasını vasiyet etmişti. Cemil Bey bunu bir görev kabul ederek ablasının vefatından sonra Ali’yi yanına almıştı. Aslında Cemil Bey, nüfusu kalabalık bir aile reisi idi. Beş evlâdına […]

Continue reading »

İslâm ve Müslüman

Adem SARAÇ Mekke… Küfür bataklığında can çekişen, put istilâsı içerisinde yaşayabilme savaşı veren beldelerden bir belde… Şehirlerin anasıydı Mekke… Beldelerin anası. Nûr yatağıydı Mekke… Gül yatağıydı. Ama Mekke, uzun yıllardan beri nûra da hasretti, güle de hasret. Öylesine devran değişmişti ki, her şey alt üst olmuştu… Müfsitler ifsat etmişlerdi güzel Mekke’yi… Garip bir döneme girilmişti artık… Güzel hasletler, hayatı anlamlı […]

Continue reading »

Vasiyet ve Hikmetler Muhyiddîn-i Arabî’den VASİYETLER

Dr. Âdem AKIN | Muhammed YETİM Muhyiddîn-i Arabî Hazretleri, öncelikle Kur’ân ve sünnetten süzdüğü bilgilerin, sonra da kendisinden önce yaşayan ulemâ ve evliyânın eserlerinin ve başta Fütûhât-ı Mekkiyye’si olmak üzere bütün kendi kitaplarının özünü 201 vasiyette toplamıştır. VASİYET 14-B Benim sana tavsiyem Hak Teâlâ’nın emirlerini îfâ, yasakladıklarından da kaçınma hususunda vukuf ve anlayış ehli olmandır. Ki böylece Allah’ın emir ve […]

Continue reading »

Muhabbetin Kudreti…

Osman Nûri TOPBAŞ Hocaefendi HER ŞEY MUHABBETLE CANLI… Hadis-i kudsîde buyurulur: “İhlâs, benim sırlarımdan (öyle) bir sırdır (ki), anu kullarımdan (ancak) sevdiğim kimsenin kalbine emanet ederim. Onu (ecir defterine) yazmak için bir melek ve ifsâd etmek için de bir şeytan ona (ihlâsa) muttalî olamaz.” (Et-Tâc, I, 43) Allah’ın sırrı olan ihlâs gibi bir lütf-i ilahî, insanlar içinde ancak muhabbet-i ilahî […]

Continue reading »

SABIR ŞUURU

Naci ÖZTÜRK Sabır, çamurdan yaratılan insanın kıvam ilâcıdır. Zıtların imtizâcı olan ve nefsinin tabiatında acelecilik bulunan insan çile fırınına girip, sabır ateşinde iyice pişip pekiştikten sonra kıvam bulur. Aksi hâlde cıvık ve basit bir çamurdan farklı değildir. Sabırla yoğrulmayan ve çamur tıynetinden kurtulamayan bir insan, maya tutmadığı için hayatın akışı içinde darmadağın oluverir. Ömrün her anı sabırla iç içedir. İnsan, […]

Continue reading »

Duyguları ve Kendimizi Yönetmek

Turgay ŞİRİN turgay@yuzaki.com Hazret-i Ebû Hüreyre -radıyallâhu anh- anlatıyor: “Rasûlullah -aleyhissalâtü vesselâm- buyurdular ki: «Kuvvetli/kimse, (güreşte hasmını yenen) pehlivan değildir. Hakikî kuvvetli kimse, öfkelendiği zaman nefsini yenen kimsedir.»”) Duyguların öneminden bir önceki sayıda az-çok bahsetmeye çalıştık. Bu sayıda da mevzuyla alakalı bir diğer önemli mesele olan kendimizi yönetmek üzerinde durmaya çalışacağız. Bu hususta duyguları kontrol, kendini yönetmenin temelinde yer alan […]

Continue reading »

SALTANAT SÜRMEK Mİ,HİZMET ETMEK Mİ?

M. Akif GÜNAY kalbi@yuzaki.com Tarih, ibret almak içindir ve ona basîretle bakanlar için nice derslerle doludur. Tarihimize yönelik şartlı bakışların en ziyâde takıldıkları konuların başında, Osmanlı Hânedanı’nın -kelimenin aslî mânâsıyla değil de, kendi zihinlerindeki menfi anlamıyla- «saltanat sürdükleri» iddiası gelmektedir. Güyâ bu saltanat, keyfî bir idareye zemin hazırlayan, zevk u safâ içinde yaşamayı temin eden bir yönetim tarzını ifade etmektedir. […]

Continue reading »

NE HOR GÖR, NE DE İNCİT!

İrfan ÖZTÜRK Eskiden hukuk fakültesini birincilikle bitirenleri mükâfat olarak Medîne-i Münevvere’ye kadı (hâkim) olarak tayin ederlermiş. Gönlü Rasûlullah aşkı ile dolu olan bir genç bunu duyunca bütün gayretini sarf ederek, hukuk fakültesini birincilikle bitirmeye karar vermiş. Gündüz okulda, gece ise evinde mum ışığında ders çalışır, uyku bastırınca parmağını yanan muma tutar, parmağını yakar, uykusunu dağıtırmış. Bir de adak adamış: “Eğer […]

Continue reading »

O Gül’ü Tanımak

Adem SARAÇ O’nu tanırsak, O’nun Allah’tan getirdiklerini de doğru bir şekilde tanımış oluruz… O Kâinatın Efendisi’ydi… Âlemlere Rahmetti… Allah Teâlâ, O’nun nurunu yarattı önce. Bütün âlem O’ndan sonra alem oldu. Her şey O’nun için… Bütün bunlarda bizim için. O’na “Habîbim!” dedi. O’nu sevdi. Bize de O’nu cân u gönülden sevmemizi emretti. O, güzeldi… Güzeller güzeliydi her alanda… Her güzellik O’nun […]

Continue reading »
1 167 168 169 170