BU ÂLEM FÂNÎ!

YAZAR : İrfan ÖZTÜRK Asr-ı saâdetten bir kıssa. Hissemizi alarak ibret ile okuyalım, dinleyelim. Hâne-i sâadette her zamankinden farklı bir hâl vardı. Efendimiz suskun ve durgundu. İçeri girmek için izin isteyen kimseye izin verilmiyordu. Sonra Hazret-i Ebûbekir ve Hazret-i Ömer müsaade isteyince, onlara izn-i nebevî verildi ve içeri girdiler. Peygamberimiz oturuyordu, etrafında ezvâc-ı Nebî… Ses yoktu… Fakat Efendimiz’i bu ağır […]

Continue reading »

Şerîat, Tarîkat, Hakikat ve Mârifet Bütünlüğü İçerisinde TASAVVUF: İSLÂM’IN RÛHU!..

YAZAR : Osman Nûri TOPBAŞ Hocaefendi DİRİ BİR KALP İLE Cenâb-ı Hak insanı yarattı ve ona Zâtına nisbet ettiği bir ruhtan üfledi. Onu; mahlûkat içerisinde en güzel kıvamda, ahsen-i takvîm üzere yarattı. Ona farklı husûsiyetler ve istîdatlar bahşetti. Bunun neticesinde de onu yeryüzünde halîfesi kıldı, ona emâneti yükledi, mukabilinde de ondan kendisine dost olmasını istedi. Kulluk mes’ûliyeti içinde takvâ ve […]

Continue reading »

LEYLÂ’YI İNCİTME!..

YAZAR : Osman Nûri TOPBAŞ Hocaefendi LEYLÂ İLE ANLATILAN… Leylâ ve Mecnun; beşerî bir aşk kıssası olmakla beraber, mânâ ehli için bir remizler deryası olmuştur. Temsîlî teşbih sanatıyla, «muhabbetullâh»ı tahsile gayret eden kul, Mecnun ile; yüce mahbûbu da Leylâ ile temsil edilir. Bu mahbub, bazen kâmil mürşid olur, bazen Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz olur. Muhabbetin nihâî gayesi olarak […]

Continue reading »

HÂL EHLİNİN HÂL LİSANI…

YAZAR : Sami GÖKSÜN Seyyid Burhaneddin Hazretleri, milâdî 1165 yılında Tirmiz’de dünyaya gelmiştir. Tirmiz; Özbekistan’ın güneyinde, Afganistan sınırı üzerinde, Amuderya Nehri ile Suhanderya Nehri kavşağında, yeni Tirmiz şehrinin biraz batısında bugün harabeleri kalmış eski bir şehirdir. Seyyid Burhaneddin Hazretleri; gerçekleri derinlemesine araştırdığı için «Muhakkik», insanların kalplerinden geçen gizli sırları keşif yoluyla bildiğinden de, «Seyyid-i Sırdan» unvanlarıyla anılmıştır. İlk tahsilini babasından […]

Continue reading »

ULUSLARARASI İMÂM-I RABBÂNÎ SEMPOZYUMU

İslâm dünyasında daha ziyade «Mektûbât» isimli eseriyle tanınan ve eserleri asırlardan beri feyizle okunan «Müceddid-i Elf-i Sânî» (hicrî ikinci bin yılın yenileyicisi) İmâm-ı Rabbânî’nin daha iyi tanınması ve mesajının hatırlanması için İstanbul’da 15-17 Kasım 2013 tarihleri arasında uluslararası katılımlı ilmî bir sempozyum düzenlendi. 30 yerli, 10 yabancı akademisyen ve araştırmacının katılımıyla gerçekleşen sempozyumda İmâm-ı Rabbânî’nin hayatı, eserleri, düşünceleri, tesirleri ve […]

Continue reading »

HAZRET-İ ÖMER’İN HASSÂSİYETİ

YAZAR : İrfan ÖZTÜRK Abdullah bin Abbas Hazretleri anlatıyor: Soğuk bir kış gecesiydi. Halîfe Hazret-i Ömer’i görüp onunla biraz konuşmak üzere evden çıkmıştım. Şehir uykudaydı. Sokaklarda hiç kimse yoktu. Birazdan önümde bir karaltı belirdi. Biraz yaklaşınca bir insan olduğunu anladım. Selâm verdim. Verdiğim selâmı almak üzere başını kaldırdı. Sîmâyı görünce rahatladım, o Halîfe idi. Gecenin bu saatinde herkes sıcak yatağında […]

Continue reading »

HAZRET-İ TULEYB -4-

YAZAR : Âdem SARAÇ ademsarac@yyu.edu.tr Doğuşundan itibaren İslâm güneşi ile aydınlık ufuklara yürüyen Hazret-i Tuleyb -radıyallâhu anh-, sevgili annesi Hazret-i Ervâ’nın da müslüman olmasına vesile olmuştu. Dâru’l-Erkam’ın müdâvimlerinden biri olan Hazret-i Tuleyb -radıyallâhu anh-, orada görüp öğrendiklerini gelip evde sevgili annesine anlatıyordu. Yeni nâzil olan âyet ve sûreler, aynı gün Hazret-i Tuleyb ile Hazret-i Ervâ’nın ders ve sohbet konusu oluyordu. […]

Continue reading »

ASHÂB-I KİRÂMIN ÖRNEK HASLETLERİ

YAZAR : Osman Nûri TOPBAŞ Hocaefendi İlâhî Hoşnutluk ve Methe Nâil Olan CENÂB-I HAK İLE DOSTLUK Cenâb-ı Hak, bu cihan dershânesini insan için yarattı. İnsanı da Zâtına muhabbet duyması, kulluk etmesi, yani dost olması için yarattı. Zira buyuruyor: “Nerede olursanız olun, Allah sizinle beraberdir.” (el-Hadîd, 4) Biz ne kadar O’nunla beraberiz? O’nunla ne kadar dostluğumuz var? O’nunla dostluk, elbette ki […]

Continue reading »

İKİ AYRI ÂLEM

YAZAR : Osman Nûri TOPBAŞ Hocaefendi AHIRDAKİ CEYLÂN! “Avcının biri, avladığı ceylânı öküz ve eşeklerle dolu bir ahıra hapsetmişti. Ceylân, ahırda şaşkınlık ve korku içinde bir taraftan diğer tarafa kaçıyordu. Avcı, akşamüstü gelerek hayvanların önüne saman döktü. Eşekler ve öküzler büyük bir iştahla kapışarak yemeye başladılar. Ceylân ise; kâh ürktü, kâh bu samanlardan çıkan toz ve topraktan acıyan gözlerini ovaladı. […]

Continue reading »

KALPTEN BİR BESMELE

YAZAR : Sami GÖKSÜN İnsanın maddî olarak da mânevî olarak da en mühim uzvu kalptir. Sevgili Peygamberimiz, şöyle buyurur: “İnsanın vücudunda bir et parçası vardır ki; o et parçası sâlih olursa bütün vücut sâlih olur, o et parçası bozuk olursa bütün vücut bozuk olur. Dikkat edin o et parçası kalptir.” (Buhârî, Îmân, 39; Müslim, Musâkât, 107) Kalbin çalışmasındaki maddî bozukluk, […]

Continue reading »
1 107 108 109 110 111 170