YOLCULUK NEREYE?

M. Ali EŞMELİ seyri@seyri.com – seyri@yuzaki.com Sonsuz bir kâinatta bu dünya, en işlek istasyon. Bir yanda geliş ve bir yanda gidiş. Tüm yolculuklar; Önce ezelden dünya beşiğine, sonra beşikten mezara, sonra da mezardan mahşer meydanına. Sonra da iki büyük gerçekten birine: Cennet veya cehennem. Acaba hangisi? Dünya gözüyle meçhul. Acaba cennete mi, cehenneme mi yolculuk? Meçhul. Tabiî; Herkesin kendine göre […]

Continue reading »

AH ARKADAŞIM! SEN NE YAPTIN?

Fatih GARCAN fatihgarcan@hotmail.com   Asfalt yoldan ayrıldık. Kasabaya kadar yaklaşık otuz kilometre stabilize yoldan ilerledik. Kasabayı geçince, dağ köylerinin toprak yolunun müsaade ettiği hızla yolumuza devam ettik. Yer yer sel sularının aşındırdığı toprak köy yolları… İnsanın hiç gitmek istemediği yolculuklar vardır; bazen hiç canınız istemez. Hani; «Bir şey olsa da gitmesek; araba ârıza yapsa, sefer iptal edilse, en azından teker […]

Continue reading »

ARUZ KUSURLARI

Prof. Dr. Harun ÖĞMÜŞ harunogmus@gmail.com Aruzda vasl, zihaf ve imâle gibi uygulamalar kusur olarak görülür. Vasl (ulama), sonu sessiz harfle biten bir hecenin kendisinden sonra gelen ve sesli harfle başlayan heceye eklenerek telâffuz edilmesidir. Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak. mısraında; «yurdumun üstünde» kelimeleriyle «son ocak» kelimeleri arasında olduğu gibi. Söz konusu kelimelerin son hecelerindeki sessiz harfler bir sonraki […]

Continue reading »

HELÂLİNDEN ÇALIŞIP KAZANANI ALLAH SEVER!

M. Ali EŞMELİ seyri@seyri.com seyri@yuzaki.com Helâlinden kazanç; Hem dünyevî hem de uhrevî bir mâhiyete sahiptir. Hayat boyu; Kazanmak için uğraşmak ve mücadele etmek, ancak bu mâhiyette olduğu nisbetle muhteremdir. Tersi bir durum, yani nice zenginliklere erişildiği hâlde Kārun gibi zebun bir vaziyet ise, aslında iki dünyada da kayıptan başka bir şey değildir. Bu bakımdan; İnsan ne kadar kazandığına değil kazancının […]

Continue reading »

ARUZUN İMKÂN(/SIZLIK)LARI

Doç. Dr. Harun ÖĞMÜŞ harunogmus@gmail.com Aruzda üç açık (sonu sesli harfle biten ve kısa telâffuz edilen) hece yan yana gelemez. Mısra sonları bu hükmün dışındadır. Çünkü orada, açık da kapalı hece (uzun telâffuz edilen veya sonu sessiz harfle biten hece) sayılır. Açık heceleri sınırlayıcı bu özelliği sebebiyle, aruzu Türkçeye tatbik etmenin zorluğu öteden beri dile getirilmiştir. Çünkü Türkçede açık hece […]

Continue reading »

Gerçek Saâdet O’NUN İZİNDE…

YAZAR : M. Ali EŞMELİ İnsanoğlu saâdet ve mutluluğu arıyor ömür boyu. Bu arayış; Bakış pencerelerine göre o kadar farklı noktalarda ki, saymakla bitmez. Herkes kendine göre bir yerde saâdet ve mutluluk arıyor. Dünyadaki hareketlilik, hep bu arayıştan. Hattâ; Patlak veren zulümler de hep bu arayış dolayısıyla. Kimileri kendi saâdet halkasını, başkalarına zulmederek güçlü yaşamakta zannediyor. Kimileri başka memleketlerin vampir […]

Continue reading »

KAPININ SAHİBİ

Fatih GARCAN fatihgarcan@hotmail.com –Tamam tamam, inince haber veririm inşâallah. Akşam dönüş uçağı rötar yapabilir, beni beklemeyin. Haydi, Allâh’a emânet olun inşâallah! –Sen de Allâh’a emânet ol Hoca Efendi. Hayırlı yolculuklar. Allah ziyaretini kabul etsin inşâallah. –Allah râzı olsun. Kalın sağlıcakla… … “–Sayın yolcularımız! İnecek olduğumuz havalimanındaki zemin probleminden dolayı, yedek havalimanına yönlendirildik. Gelişmeleri sizinle paylaşmaya devam edeceğiz.” “Ooo bu da […]

Continue reading »

ŞİİRDE VEZİN ve KAFİYE -3-

Doç. Dr. Harun ÖĞMÜŞ harunogmus@gmail.com Klâsik şiirde vezin ve kafiyenin yanı sıra nazım şekilleriyle ilgili de farklı ve istisnâî durumlar mevcuttur. Meselâ müstezad adı verilen bir nazım şekli vardır ki, uzun ve kısa mısralardan oluşur. Söz gelimi uzun mısra; «mef‘ûlü / mefâîlü / mefâîlü / feûlün» tef‘ilelerinden oluşurken kısa mısra; «mef‘ûlü / feûlün» tef‘ilelerinden oluşur. Yani bir çeşitlenme ve genel […]

Continue reading »

HAK DİN, İSLÂM’dır.

YAZAR : M. Ali EŞMELİ seyri@seyri.com seyri@yuzaki.com Yüce Allah, insanoğlunu dünyaya tevhid dîniyle gönderdi. Yanına ilâhî sayfalar verdi. Tâ ki; Onları okusun, doğru yolu ve gidecek doğru adresi en doğru şekilde bilsin de, tekrar cennete mazhar olsun. Lâkin; Bu fânî dünya, çok yönden bir gaflet yurdu. Oyun, eğlence ve aldanış mekânı. Bu yüzden zamanla insanlar, şeytânî fısıltılar ve nefsânî dürtüler […]

Continue reading »

BİR DİRHEM HUZURA MUHTAÇ

YAZAR : Fatih GARCAN fatihgarcan@hotmail.com –Kardeşim sen bu numarayı al. Muharrem Hocaya ait… Durumunu anlat. O seni eli boş çevirmez. –Allah râzı olsun. Ne zaman arasam uygun olur? –Ne zaman istersen! Onlarda mesai diye bir şey yoktur. Tanıdığında bana hak vereceksin. –Tamam inşâallah. Çok teşekkür ederim. Yılmaz Bey, büyük bir heyecan ile ayrıldı arkadaşının yanından. Uzun zamandır unuttuğu, adını koymakta […]

Continue reading »
1 10 11 12 13 14 61