NE!

Zahit GENÇ zahitgenc80@gmail.com

 

İdraki kıt olana,
Söylenecek çare ne?
İçi, dışı yalana,
Görmeyene, köre ne!

Günah, kalbin pasıdır,
Nefis, günah tasıdır,
Mü’min; insan hasıdır;
Hakikati görene!

Gönüllere giren var,
Yaraları saran var,
Eli açık, veren var;
Rahmet iner verene!

Anlat sabâ yelini,
Göster tatlı dilini!
Uzat dostluk elini!
Gonca güller derene!

Hak’tan iste rahmeti,
Kesrette bul vahdeti,
Her şeyin var hikmeti;
Âyet nedir, sûre ne?

Ne yapalım gazeli,
Gönül sever güzeli,
Ne güzel dost demeli;
Gönüllere girene!

Güneş neden doğuyor?
Hava nasıl soğuyor?
Yağmur niçin yağıyor?
Zaman nedir, süre ne?

İyi kötü seçilsin,
Toprakta gül açılsın,
Mis kokular saçılsın;
Olgunlaşıp erene!

Hayat güzel hiç yoktan,
Belki iyi, az çoktan,
Emir gelmişse Hak’tan;
Dağa, taşa, yere ne!

Kalbin nûru îmandır,
Yoksa hâlin yamandır,
Zaman böyle zamandır;
Âlem büyük, zerre ne!

Bir Allâh’a kul olduk,
Kur’ân ile yoğrulduk,
Huzura bir yol bulduk;
Bilmeyene töre ne!

Dağa gelince bahar,
Coşar orda canlılar,
Dağın, taşın hakkı var;
Bayır, bucak, yöre ne!

İşin başı cesaret,
Varsa biraz basîret,
Rabbim versin güç-kuvvet;
Zora göğüs gerene!

Gökte müthiş akış var,
Yerde bin bir nakış var,
İbret ile bakış var;
Kâinat ne, küre ne!

29 Mayıs 2018