BİLİR Mİ?

Zahit GENÇ genczahit@gmail.com

 

«Bilirim» diyorsun; «Bildiğin nedir?»
Musa’yı bilmeyen Tûr’u bilir mi?
Ne anlatır söyle; «Gökteki bedir»
Zulmeti bilmeyen nûru bilir mi?

Gönülle gören mi, gözle gören mi?
Gönlünü post edip yere seren mi?
Güzel olan gül mü, gülü veren mi?
Gül nedir bilmeyen hârı bilir mi?

İçinin sesine kulak ver, dinle!
İstersen derdine ağlayıp inle!
Daha çok işim var gönül seninle;
Yanmayı bilmeyen nârı bilir mi?

Gönlünün rengi ne? «Ak mı kara mı?»
Derdin nedir söyle: «Mal mı para mı?»
Kalbinde yer eden; «Aşk mı yara mı?»
Sevmeyi bilmeyen yâri bilir mi?

Sefer var bilirsin «dâr-ı bekā»ya,
Elinden gelirse kalma bakāyâ,
Şâhitsin her zaman, türlü vakaya;
Kendini bilmeyen pîri bilir mi?

«Yolcuyum» diyorsun; «Yolculuk nedir?»
Ufuklar uzak mı, yakın mı fecir?
Hangi şey günahtır, hangisi ecir?
Zararı bilmeyen kârı bilir mi?

Ufuklar dönerken kızıl bir renge,
Başla nefsinle hiç bitmeyen cenge,
Lehine dönmeli mutlak bu denge;
Gayreti bilmeyen zoru bilir mi?

Hayat bir nimettir, boş bir düş değil,
Vicdan bir cevherdir, kara taş değil,
Gönül bir âlem ki, içi boş değil;
Yokluğu bilmeyen varı bilir mi?

Ne demektir bilsen «ölmeden ölmek»,
Kaderdir bilirsen «ağlayıp gülmek»,
Ne güzel edeptir «aczini bilmek»;
Edebi bilmeyen «âr»ı bilir mi?

19 Aralık 2020