YIKILDI DAĞIM!..

Servet YÜKSEL servety@t-online.de

 

-8 Ekim 2020’de vefat eden babamın aziz rûhuna…-

Ecelin gölgesi düşmüş yoluna,
Ateşler içinde başım dönüyor…
Yaradan yâr olur garip kuluna,
Bir dert vermiş; mâsivâdan yunuyor…

Hüznün rüzgârında gönül bayrağım,
Kördüğüme döndü elim, ayağım,
Devrildi çınarım, yıkıldı dağım;
Kader bizi acılarla sınıyor…

Aylardan renklerin solduğu Ekim,
Davet ötelerden, neylesin hekim…
Bilemedim yaşayan kim, ölen kim;
Yalan dünya, bir mezara iniyor…

Gurbet ki bir ömür sînede yüktü,
Vicdanın tertemiz, kalbin büyüktü,
İçimdeki çocuk boynunu büktü;
Gözlerinde kanlı yaşlar donuyor…

Şimdi yaylalarda feryat etsem mi?
Mor dağlara doğru çekip gitsem mi?
Toprağında çiçek olup bitsem mi?
Bir hayal görmüşüz; neşem sönüyor…

Nefis aldatırmış, mal-mülk oyalar,
Yormaya korkmuştum, çıktı rüyalar,
Öyle mahzun hâtıralar, eşyalar;
İnsanın yokluğu, ibret sunuyor…

Her hâli rızâna ermeyi diler;
«Bize ağır geldi bu gam!» dediler,
«Kırk yıl yanılacak adam!» dediler;
Musallâda ağrı, sızı diniyor…

Bir yanda yetimlik, hicran hisleri,
Bir yanda zamanın koyu sisleri,
Ah babam, bahçende zikir sesleri;
Yaslı kalemime kuşlar konuyor…