İNSANLIK O MUHTEŞEM AHLÂK ve O MUHTEŞEM MEDENİYETE MUHTAÇ

Ebedî Fecre YAZAR : Osman Nûri TOPBAŞ Hocaefendi   KUR’ÂN’IN MEDH ETTİĞİ AHLÂK Cenâb-ı Hak buyurur: وَاِنَّكَ لَعَلٰى خُلُقٍ عَظٖ۪يمٍ “(Ey Habîbim!) Şüphesiz Sen muazzam bir ahlâk üzeresin.” (el-Kalem, 4) Fahr-i Kâinât Efendimiz’in yegâne muallim ve mürebbîsi Cenâb-ı Hak’tır. O’nu Rabbimiz terbiye etti. O’nun müstesnâ ahlâkı; insanlığa nümûne-i imtisal, en ideal örnek, en mükemmel misal, fiilî kıstas… Cenâb-ı Hak buyurur: […]

Continue reading »

KADER ve TESLÎMİYET

YAZAR : Osman Nûri TOPBAŞ Hocaefendi KADER SIRRI Kader, îmân esaslarımızdan biridir. Rabbimiz’in ilim ve kudretinin sonsuzluğunun îcâbı olan kader sırrını akılla idrak ve îzah edemeyiz. Bu noktada, insanın; acziyetini ve hiçliğini idrâk edip teslîmiyetin sükûnuna dalarak, îmânın huzuruna ermesi îcâb eder. Kader, bilinmez bir sırdır. Ancak insan, mükelleftir. Doğru, güzel ve iyi olanı yapmak, ilâhî tâlimatlara itaat içerisinde bir […]

Continue reading »

MUHTEŞEM BİR KÜLTÜR

YAZAR : M. Ali EŞMELİ seyri@seyri.com seyri@yuzaki.com   Yıllar önceydi. 1988. İmam-hatip liseli talebelerle umreye gitmiştik. Büyük Allah dostu merhum Musa TOPBAŞ Efendi Hazretleri de oradaydı. Medine’de bir ikindi namazında onunla müşerref olmanın huzuru, ondaki âsûde bakışların nûru ve gönlünden bütün gönüllere taşan Hakk’a yakınlık şuuru, bütün benliğimizi kuşatmıştı. O akşam ayna üzerine heyecanla işlediğim; وَمَا اَرْسَلْنَاكَ اِلاَّ رَحْمَةً لِلْعَالَم۪ينَ […]

Continue reading »

«ADÂLET ve İHSAN»

YAZAR : Mustafa Asım KÜÇÜKAŞCI tali@yuzaki.com Cuma hutbelerinden hepimiz şu âyet-i kerîmenin meâline âşinâyız: “Şüphesiz Allah, adâleti, iyilik yapmayı, yakınlara yardım etmeyi emreder; hayâsızlığı, fenalık ve azgınlığı da yasaklar. O, düşünüp tutasınız diye size öğüt veriyor.” (en-Nahl, 90) Ömer bin Abdülaziz -rahmetullâhi aleyh- bu âyet-i kerîmenin hutbelerde okunmasını kararlaştırmış. Çünkü bu âyet, Kur’ân-ı Kerîm’in en şümullü (kapsamlı) âyeti olarak görülmüş. […]

Continue reading »

TEVÂZU ve KİBİR

YAZAR : Sami GÖKSÜN Dînimiz İslâm’ın gayesi; insanları kendi aralarında kaynaştırmak, emniyet ve huzur içerisinde hem bu dünyada, hem de öbür âlemde mutlu olmalarını temin etmektir. Bu huzur için dînimiz, güzel ahlâk esaslarını vaz etmiştir. İnsanın gerek Rabbiyle, gerek diğer insanlarla münasebetinde mütevâzı olması, huzurun birinci şartıdır. Bunun tersi olan kibir, yani büyüklenme ise, huzursuzluğun en büyük âmilidir. Tevâzu: İnsanları […]

Continue reading »

YENİ BİR YIL YENİ BİR NESİL

YAZAR : Fatih GARCAN fatihgarcan@hotmail.com Aralık ayının son günleri idi. Henüz yeni hak kazandığı emeklilik günlerinin tadını çıkarma niyetiyle uyandığı bir günün sabahı idi. Yıllardır hep erken kalkmaya alıştığı için yine erkenden uyandı. Odasının penceresini açtı ve içeri dolan tertemiz havayla ciğerlerine bayram ettirdi. Eskiden bunu sigara içerek yapardı!.. Her gün alelacele okuduğu takvim yapraklarını bugün sindire sindire okuyacaktı. Günün […]

Continue reading »

TASARRUF BEREKETTİR

YAZAR : Yard. Doç. Dr. Mustafa CANLI canli20@hotmail.com Fahr-i Kâinât Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem-, bir gün Sa‘d bin Ebî Vakkâs -radıyallâhu anh-’a uğramıştı. Hazret-i Sa‘d, abdest alıyordu. Sevgili Peygamberimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem-, Hazret-i Sa‘d’ın abdest alırken suyu fazla kullandığını fark edince; “–Bu ne israf?” buyurdu. Hazret-i Sa‘d; “–Abdestte de mi israf olur?” diye sorunca, Rasûl-i Ekrem -sallâllâhu aleyhi […]

Continue reading »

HELÂL ve HARAM KAZANÇ -4-

YAZAR : İrfan ÖZTÜRK Haram olanların bir kısmı bi-zâtihî haramdır. Yani haram oluşunun sebebi bizzat kendisidir. Fâiz yemek; tefecilik yapmak; kumar oynamak; alkol, esrar, eroin satışı yapmak ve bunları içmek, vücuda şırınga etmek; kan, irin, lâşe, vahşî hayvan etleri ve benzerlerini yemek ve içmek. Bazı haramlar da vardır ki, aslında temizdir. Ancak elde ediliş itibarıyla kişiye haram olmuştur. Meselâ; ekmek […]

Continue reading »

TÜKET(İL)MEK

YAZAR : Sami BÜYÜKKAYNAK skaynak48@hotmail.com Tasarruf etmek ve israf etmek… Birbirinin zıddı mânâları olan iki fiil. Aslı Arapça olan tasarruf etmek; tüketmek, harcamak mânâsına gelen sarf etmekten türemiş bir fiildir. Tasarruf etmek; bir şeyi dikkatli ve idareli kullanmak mânâsına gelir. Tasarrufun zıddı olan israf etmek ise; gereksiz yere harcamak, savurganlık etmek mânâlarına gelir. Görüldüğü üzere, her iki fiilin de kökünde […]

Continue reading »

ALIŞKANLIK ve İBÂDET

YAZAR : Doç. Dr. Harun ÖĞMÜŞ ogmusharun@yahoo.com Zelzele, heyelân, sel vb. tabiî âfetleri; -peygamber kıssalarında olduğu gibi sübut-i kat‘î bir dînî niteleme olmadıkça- ilâhî bir ceza olarak değerlendirmek doğru olmaz. Ancak varlık âleminde meydana gelen hâdiselerin Allah’la hiçbir bağlantısı olmadığını düşünmek de îmânî bir tavır değildir. Mü’mine göre en küçük bir hâdise bile -en azından izni dâhilinde gerçekleşmesi bakımından- Allah’la […]

Continue reading »
1 46 47 48 49 50 52