OSMANLI DEVLETİ’NİN DURAKLAMA İÇİNE GİRMESİ -2-

YAZAR : Ahmet MERAL ahmetmeral61@gmail.com OSMANLI’NIN SINIRLARININ GENİŞLEMESİNİN OLUŞTURDUĞU ZAAFLAR Osmanlı Devleti’nin kontrolü zor, tabiî sınırlara ulaşmış olması ve topraklarının aşırı genişlemesi de duraklamaya yol açan bir diğer faktördür. 17. yüzyıla gelindiğinde Osmanlılar batıda Balkanlar ve Tuna’ya kadar Orta Avrupa’yı ele geçirmiş bulunuyordu. Bu sınırlar Osmanlı Devleti’ni Kutsal Roma Germen İmparatorluğu ile sınır ülke hâline getirmişti. Artık bu yöne doğru […]

Continue reading »

BİR TOPLUM YARASI

YAZAR : Ahmet ZİYLAN Hacda idik. Mâruf bir hocaefendi, sohbet veriyordu. Meşhur bir hadîsi nakletti: “Kıyâmet günü hesabı ilk görülecek kişi, şehid düşmüş bir kimse olup huzûra getirilir. Allah Teâlâ, ona verdiği nimetleri hatırlatır; o da hatırlar ve bunlara kavuştuğunu itiraf eder. Cenâb-ı Hak; «–Peki bunlara karşı ne yaptın?» buyurur. O kimse; «–Şehid düşünceye kadar Sen’in uğrunda cihâd ettim.» diye […]

Continue reading »

İSLÂM KARDEŞLİĞİ…

ŞAİR : SEYRÎ (M. Ali EŞMELİ) Mekke müşriklerinin zulmü yüzünden ashâb, Kendi yurdunda neler çekti, perîşan, bîtâb… Kimi tazyîk edilirken kimi kırbaçlandı; Kimi mahvoldu cefâdan kimi çöl çöl yandı… Öldüler, etmediler şevket-i İslâm’ı fedâ, Bir çıkış, onlar için hicreti emretti Hudâ. Maldan, evden, vatanından edilen millet-i Hak, Annesinden, babasından, çocuğundan koparak; Etti hicret, o muhâcirlere gül saçtı çile, Vardılar ravza-i […]

Continue reading »

BUGÜN HİCRET VAKTİ

ŞAİR : SEYRÎ (M. Ali EŞMELİ) Her vakti ebed kılmaya gayret edelim, Hicrî senenin sırrına hürmet edelim, Cennet ki bizim, yatmayalım gurbette, Allâh’a ve Peygamber’e hicret edelim…   vezni: mef’ûlü / mefâîlü / mefâîlü / feûlün

Continue reading »

ENSÂR OLALIM…

ŞAİR : TÂLÎ (Mustafa Asım KÜÇÜKAŞCI) Geldik Sana hicranla yanan dillerle, Nûr Ahmed’inin yaktığı kandillerle… Yâ Rab! Yine kan kusturuyor Ebreheler, Kahreyle şu kör zulmü ebâbillerle… Yangın yeridir bağrı bugün ehl-i dilin, Kan doldu mübârek güne kātillerle… İçten yanıyor bir de gönül kavruluyor; Cellâtlarının âşığı gāfillerle… Bîçâre muhâcirlere düşman kesilen, Cânîlere hâmî nice bencillerle… Yâ Rab! Yine Taptukları gönder, göster; […]

Continue reading »

ŞİİR DİLİYLE HADİSLER -22-

ŞAİR : TÂLÎ (Mustafa Asım KÜÇÜKAŞCI) لَوْلَا الْهِجْرَةُ لَكُنْتُ امْرَأً مِنَ الْأَنْصَارِ “Eğer hicret olmasaydı ben ensardan biri olurdum.” (Buhârî, Menâkıbu’l-Ensâr, 2) «Ben de ensardan olurdum, bana farz olmasa hicret.» Ya muhâcirce tevekkül ya da ensardaki îsâr… Biri Allâh’a sığınmak, biri Hak nâmına hizmet; Ya muhâcir olacak kul, ya muhâcirlere ensar!.. vezni: feilâtün / feilâtün / feilâtün / feilâtün (fâilâtün)

Continue reading »

ÖLÜMÜM

ŞAİR : VAROĞLU (Mehmet Ali VAR) varoglu5@gmail.com Güzün, soğuk bir gece yatıyorken odamda, Beyazlar içinde bir melek belirir camda. Der ki: «Ey rûh! Rabbinin izniyle usulca çık!» Yaşlı gözlerim bakar semâya yarı açık. Artık gelmez kuş gibi çırpınan kalbimden ses, Tükenir bu dünyadan beklenen bütün heves. Çocuklarım başlarlar hüzünle ağlamaya, Yalnızlık acısıyla yürekler dağlamaya. Hayli sonra akıllar gelince biraz başa, […]

Continue reading »

YOL

ŞAİR : Yaşar TAŞKESEN yasartaskesen_50@hotmail.com Yola çıksam bir sabah, eserken bâd-ı sabâ. Dolaşsam; ülke şehir, nice köy ve kasaba, Bir kuşun kanadında taşısam umutları, Açıversem dünyaya, Gazze’de hudutları. Savaş, kan ve gözyaşı kâbus olmaktan çıksın. Lüksün sarhoşluğundan müslümanlar ayıksın. Bombaların yerine kır çiçekleri açsın. Ey Afgan’ın dağları, bu sevdaya muhtaçsın. Özgürlüğe muhtaçsın, yıllar var ki toprağın, Kan damlıyor özünden, yanan […]

Continue reading »

RUBÂÎ

ŞAİR : SEFERÎ (M. Nejat SEFERCİOĞLU) nejatsefercioglu@hotmail.com Irmakları hem rüzgârı yorgun bu dağın, Bülbülleri suskun, gülleri solgun bu bağın, Leylâ’yı gören yok ve de Mecnûn’u kayıp, Sevdâlısı sevdâsı yok olmuş bu çağın. 12 Nisan 2004 vezni: mef’ûlü / mefâîlü / mefâîlü / feûl

Continue reading »

GEL O’NDAKİ RAHMETİ GÖR!..

ŞAİR : Rıfat ARAZ rifat_araz@yahoo.com Gelen gider, giden gelmez; Tefekkür et, hicreti gör!.. Ölen tendir, bu can ölmez; Canda duran kudreti gör!.. Gönül, sende «Gül»ün hası; Gel Halil’de bul ihlâsı!.. Çek nefsinden al libâsı; Kesretteki vahdeti gör!.. Yâkûb’u bil, yan o köze, Tevhid nûru doğsun öze!.. Hayır işle, gelme yüze; Yûsuf’taki iffeti gör!.. Başında mı her bir oyun? El sözüne […]

Continue reading »
1 2 3 4