DEĞİŞTİREBİLECEKLERİ TEK ŞEY VARDI!

YAZAR : Dr. Çetin DEMİRCAN cetindemircan2@hotmail.com Ne yerlerini değiştirebiliyorlardı, ne yurtlarını… Ne evlerini, ne giysilerini… Onlar da biliyorlardı ki, durumlarıyla ilgili, değiştirebilecekleri tek şey vardı. “–Aşımız…” dediler, “–Biz yaparız!” “–Pişmiş aş vermeyin, malzemeleri verin, biz kendimiz yaparız, hiç olmazsa bu bizden olsun. Kendimizi yurdumuzda hissettiren bir şeyler olsun!” dedi Suriyeli sığınmacılar. İnsanlık tarihi böyle acı hicret örnekleriyle dolu. İnsanlar zulme […]

Continue reading »

Yüksek Hasletlerin Tezâhür Sahnesi HİCRET

YAZAR : B. Cahit ÖZDEMİR bcahit@hotmail.com Bütün canlılar kendilerini ve faaliyetlerini tehdit altında gördüklerinde; fırtınadan kaçan bir geminin durgun bir koya kapak atması misali, daha emin bir mekâna sığınırlar. Bu, şartlara göre geçici veya daimî ikāmet yeri; onların toparlanmaları, güçlenmeleri, hattâ zaferle, eski yerlerine tekrar dönmeleri için bir imkândır. Bu cümleden olarak, Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’in İslâm takvimine […]

Continue reading »

KALPTEN BİR BESMELE

YAZAR : Sami GÖKSÜN İnsanın maddî olarak da mânevî olarak da en mühim uzvu kalptir. Sevgili Peygamberimiz, şöyle buyurur: “İnsanın vücudunda bir et parçası vardır ki; o et parçası sâlih olursa bütün vücut sâlih olur, o et parçası bozuk olursa bütün vücut bozuk olur. Dikkat edin o et parçası kalptir.” (Buhârî, Îmân, 39; Müslim, Musâkât, 107) Kalbin çalışmasındaki maddî bozukluk, […]

Continue reading »

ALLÂH’IN SEVDİĞİ İKİ KELİME

YAZAR : İrfan ÖZTÜRK Sahîh-i Müslim’de Ebû Hüreyre -radıyallâhu anh- rivâyetiyle, Server-i Âlem -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz şöyle buyuruyorlar: “İki kelime vardır ki; lisanda hafif, terazide ağır, Allah Teâlâ’nın yanında çok sevgilidir. Bu iki kelime; «Sübhânallâhi ve bi-hamdihî, Sübhânallâhi’l-azîm»dir.” Bu iki kelimeyi her mü’min her zaman söylemeli ve mânâlarını kalbinde saklamalıdır. Çünkü bu iki kelimenin içinde mübârek ilimler ve […]

Continue reading »

PEYGAMBERİMİZ’İ LÂYIKI İLE TANIYOR MUYUZ?

YAZAR : Aydın TALAY aydintalay@gmail.com Misyonerler ve batılı ülkeler; saâdet ve selâmete ulaştıracak bir sistem ve rehberden mahrum olmalarına rağmen, sömürü üzerine kurulu hayat tarzları için harıl harıl çalışmakta ve hattâ bizim mukaddes dâvâmıza karşı gençlerimizin şevkini yok edecek her türlü gizli plân ve projeyi sergilemektedirler. İşin en acı yanı; çağdaş, demokrasi ve benzeri süslü ve ambalâjlı kelimelerin arkasına sığınan […]

Continue reading »

HAZRET-İ TULEYB -3-

YAZAR : Âdem SARAÇ ademsarac@yyu.edu.tr İslâm ile şereflenen küçük sahâbîlerden Hazret-i Tuleyb -radıyallâhu anh-, sevgili annesinin de İslâm safların girmesi için çok gayret gösterdi. Birçok konuda olduğu gibi, bir anneye nasıl davranılacağı konusunda da çok güzel örnek olan Hazret-i Tuleyb; sevgili annesini hiç üzmemişti. Müslüman olması için gayret gösterirken asla haddi aşmamıştı. Sevgili annesini; üzmeden, kırmadan, kızdırıp incitmeden sürekli İslâm’a […]

Continue reading »

DERGİLER GEÇİDİ

Dördüncü Türkiye Dergi Fuarı; 23-27 Ekim 2013 tarihleri arasında tarihî Sirkeci Garı’nda gerçekleştirildi. Yüzü aşkın yayıncı kuruluşun katıldığı fuarda Yüzakı Dergimiz de standıyla büyük ilgi gördü. Dergilerin ilk sayılarının da sergilendiği Dergi Günlerinde, yazar-şair-okuyucu buluşmaları, konferanslar ve Dergiciliğin Enleri Ödülleri gibi etkinlikler gerçekleştirildi. Fuarı, Millî Eğitim Bakanı Prof. Dr. Nabi AVCI’nın da aralarında bulunduğu çok sayıda kişi ziyaret etti. Nice […]

Continue reading »

YÛNUSLEYİN

YAZAR : İlyas KAYAOKAY okaykaya_1991@mynet.com Yûnus; Anadolu’da neşv ü nemâ bulmuş olup; halkın saf Türkçesiyle gönüllere Süleyman tahtını kurmuş, mutasavvıf bir halk şairidir. Yûnus Emre, şiirini Allah aşkına, mâneviyat bahislerine tahsis etmiştir. Bu hakikat; 16. asır şairi Meâlî’ye «hikmetli söz» mânâsına «Yûnus Emre sözü» ifadesini kullandırır: Yûnus Emre sözünü a sûfî nitsün rindler, Bunlara söyle ala gözden ü kara kaştan. […]

Continue reading »

ÇOK HAYIFLANACAKLAR!

YAZAR : Abdullah Mesud HIDIR mahidir@gmail.com Künyesi Ebû Yâkub olan Yûsuf bin Yâkub Hemedânî, 1048 senesinde (hicrî 441) Hemedan’da doğdu. İmâm-ı Âzam Hazretleri’nin nesebindendir. Büyük âlimlerden fıkıh, hadis, tefsir ve kelâm gibi İslâmî ilimler tahsil etti. Zekâ ve liyâkati onu hocalarının en gözde talebesi yaptı. Hadis ilminde derinleşen Yûsuf Hemedânî -kuddise sirruh- bir müddet sonra tasavvufa yönelerek Ebû Ali Farmedî […]

Continue reading »

Tasavvuf Eğitimine, Abdülaziz BEKKİNE Hazretleri’nde Başlamıştı MEHMED ZÂHİD KOTKU EFENDİ

YAZAR : Can ALPGÜVENÇ alpguvenc@gmail.com Peygamberimiz -sallâllâhu aley­hi ve sellem- şöyle buyuruyorlar: “Müslümanlar birbirlerini sevmedikçe, kâmil mü’min olamazlar!” Yani sevmenin kuru lâfla olamayacağı âşikârdır. Mü’minlerin birbirlerini sevmeleri demek; gerektiğinde kardeşine yardım etmesi, onun elinden tutması, ona doğru yolu göstermesi ve kendisine hiçbir zaman darılmaması, ondan ayrılmaması demektir. Bunlar hep sevgi alâmetleridir. Bizim birbirimize olan muamelemiz, tıpkı öz kardeşlerin birbirlerine davranışı […]

Continue reading »
1 2 3 4