DEĞİŞTİREBİLECEKLERİ TEK ŞEY VARDI!

YAZAR : Dr. Çetin DEMİRCAN cetindemircan2@hotmail.com

Ne yerlerini değiştirebiliyorlardı, ne yurtlarını…

Ne evlerini, ne giysilerini…

Onlar da biliyorlardı ki, durumlarıyla ilgili, değiştirebilecekleri tek şey vardı.

“–Aşımız…” dediler,

“–Biz yaparız!”

“–Pişmiş aş vermeyin, malzemeleri verin, biz kendimiz yaparız, hiç olmazsa bu bizden olsun. Kendimizi yurdumuzda hissettiren bir şeyler olsun!” dedi Suriyeli sığınmacılar.

İnsanlık tarihi böyle acı hicret örnekleriyle dolu. İnsanlar zulme uğradıkça, mecbur kaldıkça; göç ediyorlar başka diyarlara.

Bu mecburî göç; kaçmak, uzaklaşmak değil aslında, yurt dışında aranan bir destek.

Necip Fazıl’ın dediği gibi:

Hicret, yurt dışında aranan destek,
Dâvâ sahibine öz yurdu köstek.
Merkezi dışarıdan sarmaktır murat,
Merkezin çevreden fethidir istek.

Dün Peygamberimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’di hicret eden, bugün memleketimize sığınan Suriyeliler.

Zulüm ve baskıdan dolayı muhâcir olan bu Suriyeli kardeşlerimizin uğradıkları maddî kayıplar yanında, bu durumun meydana getirdiği rûhî hasarı atlatmaları da oldukça zor.

Ölümlere şahit olma, yaralanma, yakınlarını kaybetme; ilâve olarak öfke, intikam alma duygusu gibi başka bir sürü sarsıntı, bu göç travmasına ekleniyor ve katlanılması zor bir yasa dönüşüyor.

Bu yasın atlatılabilmesi için ise, zaman ve mekân içerisinde paylaşılması şart.

İçinde bulunulan durumda, yaşadıkları mekânlar değiştirilemeyeceğine göre; zaman içinde, bu ruh hâlindeki kişilere, maddî ve mânevî destek vermek gerekiyor.

Çocuklara gösterilecek bir tatlı dil, bir güler yüz bile, bu yaslı günleri atlatmalarına yardımcı olabilir.

Zaman muhâcir sabrı, ensar fedâkârlığı ile paylaşım zamanıdır. Ensar gibi olmak da yardıma, himâyeye muhtaç olan insanlara kucak açmaktır.

Unutmayalım ki dertler paylaştıkça azalır.

Ne diyor âyet-i kerîme:

“Îmân edip de Allah yolunda hicret ve cihâd edenler, (muhâcirleri) barındıran ve yardım edenler var ya, işte gerçek mü’minler onlardır. Onlar için mağfiret ve bol rızık vardır.” (el-Enfâl, 74)

Allah tüm İslâm âlemine; kendi öz yurdunda, değiştirmeye ihtiyaç duyacak bir şeyleri olmadan ve zulüm görmeden yaşamayı nasip etsin. Âmîn…