MİLÂDÎ 23 AĞUSTOS 634. VEFAT YIL DÖNÜMÜ MÜNASEBETİYLE…

Sâmi İLHAN samilhan@hotmail.com

HAZRET-İ EBÛBEKİR (r.a.) EFENDİMİZ

En fazîletli insan, Nebîlerin ardından,
Böyle buyurdu O’nun için Habîb-i Yezdan.1
Uzun hicret yolunda, yol refîki o vardı,
Bir mağara içinde, sadrından nur aktardı.
Eğer tartılsa idi, tüm insanlar îmanda,
Kefe ağır gelirdi, Sıddîk konduğu anda!2
İsrâ’yı ve Mîrâc’ı, gelip O’ndan sordular,
Reddeder mi! Sâdıkken, «Sıddîk» oldu o çınar!

Servetini getirdi, kaç defa Sevgili’ye,
Islak gözlerle her dem, aşktan döndü deliye!
Deyince Nebî O’na: «Ne bıraktın geriye?»
Destansı cevap verdi: «Allah ve Rasûl!» diye.
Irak eyleme Rabbim, âhirette onlardan,
Kişi sevdiğiyledir, haberdâr et bu sırdan…

«Mübârek rûh-i şeriflerine üç İhlâs bir Fâtiha…»

_______________
1 Peygamber Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem-, Hazret-i Ebûbekir -radıyallâhu anh-’in önünde yürüyen Ebu’d-Derdâ Hazretleri’ne;
“Yâ Eba’d-Derdâ! Senden daha hayırlı olan birisinin önünde mi gidiyorsun? Şüphesiz, nebîler ve peygamberlerden sonra,
Ebûbekir’den daha fazîletli birisi üzerine güneş doğup batmamıştır.” buyurdu. (Mecmau’z-Zevâid, 9/44)
2 “Ümmetimin îmânı terazinin bir kefesine, Ebûbekir’inki diğer kefesine konsa, Ebûbekir’in îmânı ağır basardı.” (Kenzu’l-Ummâl, h. no: 35614)