ÇARESİZ KULUM

SÜKÛTÎ (Hızır İrfan ÖNDER) onderirfan@gmail.com   Ümidim sarsılıp enkaza döndü! İlâç tesir etmez! Çaresiz kulum!.. Felek yaktı beni! Ocağım söndü! İlâç tesir etmez! Çaresiz kulum!.. Mutluluk, gönlümle yakınlaşmamış, Kollarım, dostlarla kucaklaşmamış, Hayallerim vardı; gerçekleşmemiş; İlâç tesir etmez! Çaresiz kulum!.. Gözlüyorum her dem artık «nehâr»ı, Özleyip duruyor gönlüm baharı, Çekip atamadım bağrımdan hârı; İlâç tesir etmez! Çaresiz kulum!.. Kim gösterir ömür […]

Continue reading »

TOPRAK

EYÜP (Satılmış ŞEN) sensatilmis@hotmail.com   Değince kudretin görünmez eli, Cemre cemre erir buzu toprağın… Damlalar tutunca kuruyan dalı, Diner bağrındaki sızı toprağın… Bilir ki tutuşup tüttüğü yerde, Gök kararır, şimşeklenir ard arda, Yağmura duracak bulut arar da; Dalar ufuklara gözü toprağın… Yetim çaylar, ırmaklara karışır, Çayırlarda deli taylar yarışır, Mart bitende, nisan ayı erişir; Çiğdem, çiçek olur yüzü toprağın… Kışı […]

Continue reading »

VAKT-İ SEHER

Enes SAYAR   Ömer Hayyam’dan tercümeyle Arapça söyleyen: Ahmed Râmî Derin bir ses işittim vakt-i seher, Yükseldi geldi, ey uyuyan beşer! Kalkın da doldurun arzu kadehleri, El çektirip, doldurmadan evvel kader. Umursama geri kalmışsa zaman! Aldırma yaşanılmadan evvel an! Ganîmet bil, yaşa, an ki bu andır; Unutma, gecelerde yoktur eman. سَمِعتُ صوتًا هاتفًا في السَّحر … نادى من الغيبِ غُفاةَ […]

Continue reading »

KARA TOPRAK…

CELİL (Halil GÖKKAYA) halilgokkaya@gmail.com   Balçıktan, nutfeye giden yollardan, Tarifsiz hâlleri ser kara toprak… Rabbimiz’in lutfettiği dallardan, Sayısız nimetler ver kara toprak… Ziraat elbette olmaz masada, Kuraklık çekenler kalır tasada, Bazı bedenlere dokunmasa da; Bir gün bizleri de yer kara toprak… Desenlerin açık rengi, koyusu, Bilinmiyor nebatların sayısı, Acı biber, tatlı biber, kayısı; Sorsak neler neler der kara toprak… Dönüş […]

Continue reading »

ÂKIBET

Aziz Mahmud Hüdâyî Ger verilse bir kişiye ömr-i Nûh, Hâsıl olsa ana envâ-ı fütûh, Menzilidir âkıbet tahte’t-türâb, Kimseye bâkî değildir bu harâb. Menzil: Konak, yolculuğun sonunda inilen yer. Tahte’t-türâb: Toprağın altı, kabir. گر ويريلسه بر كشييه عمر نوح حـاصل اولسه آنه انواع فتوح منزليــدر عاقبــت تحت التراب كيمسه يه باقى دگلدر بو خراب

Continue reading »

HİÇ DEĞİŞMEMİŞ

Abdullah GÜLCEMAL abdullah_gulcemal@hotmail.com   Kaç oldu dürzünün yediği nane, O dün de öyleydi, bugün de öyle! Bulunmaz ar, namus, ahlâk, an‘ane, O dün de öyleydi, bugün de öyle! Nerede ne buldu ise aşırdı, Ayağıyla ensesini kaşırdı, Arada firesiz çok lâf taşırdı; O dün de öyleydi, bugün de öyle! Zora düştü, zorbasını yitirdi, Su başında kırbasını yitirdi, Baş sallarken torbasını yitirdi; […]

Continue reading »

YÜRÜR!

Ali AĞIR aliagir70@gmail.com Semânın kalbinde gözlerden uzak, Akıp gider zaman, yüceler yürür! Uyku derin kuyu, rüyalar tuzak, Hayale tutunmuş cüceler yürür! Kıyamda dağların dik yamaçları, Buz keser poyrazda, kardan taçları, Dağılır zamanın siyah saçları; Kıpkızıl şafağa geceler yürür! Ufkun ötesinden ilham süzülür, Zihindeki kördüğümler çözülür, Mısra ipliğine harfler dizilir; Hisler diyarında heceler yürür! Hak içinse eğer, çekilir çile, Yürekte bin […]

Continue reading »

Kıymetli Okuyucularımız, «Yeniden besmele!» Bir şeyi sayarken, esas alınan külliyetli rakamın katlarına gelindikçe; «Dalya!» diye seslenme âdeti varmış. Seslenilirmiş ki, sayanlar dikkat etsin, hesabı doğru tutulsun. Bir de haberdar olsun, sevinilsin, şükredilsin. Bir bereket coşkusu olsun. Biz de tahdîs-i nimet kabîlinden, hamd etmeye, şükretmeye vesile olsun diye sesleniyoruz: 200’üncü sayımızla karşınızdayız. 2005 Mart’ından beri her ay hak ve hakikati, bizim […]

Continue reading »

HAK BU!

SEYRÎ (M. Ali EŞMELİ) Mârifet ilmi kayıp medresede, Hani hikmet ve gönül hendesede? Sen de hiçlik denilen mektebe koş, «Hak bu» Seyrî, niceler «gak» dese de… vezni: feilâtün / feilâtün / feilün (fâilâtün)

Continue reading »

UZAKTAN ŞİDDET EĞİTİMİ

TÂLÎ (Mustafa Asım KÜÇÜKAŞCI) Seyrettire seyrettire her türlü vebâli, Kanlarla barutlarla dolup taştı hayâli; İthâm edecek başkası yok, ellerimizle, Fir’avn-ı zamân eyledik evlâd ü ıyâli… vezni: mef’ûlü / mefâîlü / mefâîlü / feûlün DİPLOMA… Cennet yolunda bir kanat olmazsa, diploma; Sırtında yük olur, onu hasretle toplama! Takvâyı tahsil etmeli, tek imtihan budur… Fânîde «Kaç netim?» diye boş ver hesaplama! vezni: […]

Continue reading »
1 4 5 6 7 8 274