Hayat Yolculuğunda UNUTAMADIĞIM KARELER -20-

YAZAR : Mehmet MENCET Daima içinde bulunduğumuz, yokluğunu görmediğimiz nimetlerin, maalesef kıymetini bilmekte çok zorlanıyoruz. Hava ve su… Bunlar hayatî nimetler… Fakat Cenâb-ı Hak bunları öyle bol veriyor ki bize, «Ya olmasaydı ne yapardık?!» yahut «Ya elimizden giderse ne yaparız?» diye tefekküründen bile âciz düşüyoruz. Hele mânevî nimetler… Mü’miniz, en yüce peygamberin ümmetiyiz. Kur’ân ile müşerref olmuşuz. Bu nimetlerin içinde […]

Continue reading »

Şanlı Mâzimizden Seçme Nükteler DAYAK DEĞİL BİR SÖZ BAYILTTI

YAZAR : Abdullah Mesud HIDIR mahidir@gmail.com   DAYAK DEĞİL BİR SÖZ BAYILTTI İlk devir sûfîlerinden Bişr-i Hafî -kuddise sirruhû-, 769’da Merv’de doğdu. Merv’in ileri gelen ailelerinden birine mensuptur. İlk dînî bilgilerini aldıktan sonra, hadis ilmine yöneldi ve bu alanda devrin sayılı muhaddislerinden biri oldu. Ahmed bin Hanbel -rahmetullâhi aleyh- kendisinden hadis rivâyet etmiştir. Hafî Hazretleri, daha sonra nefsini terbiye etmek […]

Continue reading »

138. SAYI TAKDİM

Kıymetli Okuyucularımız, Gerçek zenginlik nedir? Birtakım servetleri depolamak mı? Birtakım müstahkem mevkilere gelmek mi? Ülkeleri, hattâ dünyayı ele geçirmek mi? Milyonlara ve milyarlara kahren hükmetmek mi? Yoksa merhamet taşıran altın bir kalbe sahip olmak mı? Merhamet dolu bir vicdana sahip olmak mı? Ülkemizin 15 Temmuz’da yaşadıklarına bu zâviyeden de bakılabilir. Ülkenin en zeki evlâtlarına; yabancı muhibbi, bozuk itikatlı, tavizkâr, içi […]

Continue reading »

AZDI TERÖR; SONRAYI GÖR!

ŞAİR : SEYRÎ (M. Ali EŞMELİ) Bir mühim yerde ki ülkem, içi târih dolu sır, Devri, dünyâyı yönettik buradan, altı asır! Yazmak ister nice düşman, bize illâ ki vedâ, Anla; küfrün, niye hâlâ gözü İstanbul’da? Kıt’alar gitti uyan, gitmesin en son vatanın, Sımsıcak yüzlü, soğuk hırsıza kaptırma sakın! Pusu hâin, terörün kastı derin, gelme dize, Lâfta dost, on yedi devletle […]

Continue reading »

Sen de…

ŞAİR : TÂLÎ (Mustafa Asım KÜÇÜKAŞCI) Kur’ân’dan İktibas İlhamlar -7- Sen de… لَٓا اُحِبُّ الْاٰفِل۪ينَ “(Yıldız) batınca (İbrahim) dedi ki: «Ben sönüp gidenleri sevmem!»”(el-En‘âm, 76) Mâsivâ hiç tatmin etmez kalbini, Gitme ardından sakın fânîliğin… Sev, Halîl aşkıyla, Bâkî Rabbini, Ente eydan lâ tuhibbu’l-âfilîn!..* * (Hazret-i İbrahim gibi) sen de sönüp gidenleri sevmezsin!

Continue reading »

ŞEHİDİM!..

ŞAİR : VAROĞLU (Mehmet Ali VAR) -15 Temmuz 2016 tarihli darbeye karşı duran aziz şehidlerimize- Makamların en yücesi şehâdet, Alnında parlayan şandı şehidim!.. Canından geçtiğin bu aziz millet, İsmini hürmetle andı şehidim!.. Ordunun içinden bir takım mel‘un, Darbe yapıp, sıktı halkına kurşun, Cesurca tankların önünde durdun, Zalimler, korkacak sandı şehidim!.. Kalleş bir tuzağa düşünce vatan, «Baş eğmeyin!» dedi, o başkomutan, […]

Continue reading »

HAYDİ EY YÜREK!

ŞAİR : SEYRÎ (M. Ali EŞMELİ) Yöneltecek yine târîhi bizlerin hüneri, Bu zirve gerçeği tekrâra, haydi ey Seyrî!.. Yatıp gömülmeyelim yerde, Arş’a dek haydi, Şu anda kalk koşalım; haydi, ey yürek, haydi!.. vezni: mefâilün / feilâtün / mefâilün / feilün (fa‘lün)

Continue reading »

KEMAL EDİP KÜRKÇÜOĞLU’NUN GAZELİNİ TERBÎ

TÂLÎ (Mustafa Asım KÜÇÜKAŞCI) Bir nokta koyup ömrüme sevdâ gazeliyle. Ersem, erisem, şem‘-i hitâmın güzeliyle. Hîçî-i hayâtı sana izhâr emeliyle, Bir hâtime çekmek dilerim ömr-i zelîle… Bir mevc imiş âlem, ona ukbâ eli, sâhil. Her çırpınış âhirde akıp gitmeye dâhil. Dünyâda hakîkat arayan câhil-i gāfil, İhzâr ediyor makberini kendi eliyle… Temsîl-i beşer, aynı kâğıt, aynı mürekkeb, Gör her birini kendi […]

Continue reading »

YOK

ŞAİR : Ali AĞIR aliagir70@gmail.com İnsan hüzün çağında, Mutluluk yok, huzur yok. Gönül şerrin ağında, Yüzde bir damla nur yok. Aza kanaat etmez, Dünyayı versen yetmez… Bahâneler hiç bitmez, Şikâyet çok, şükür yok. Düşünmez ki yarını, Kâr sayar zararını, Günah sokaklarını, Terk eden muhâcir yok. Hayat yoldaşı gurur, O az ilmiyle mağrur, Gece-gündüz konuşur, Yaradan’ı zikir yok. Suda balık misâli, […]

Continue reading »

DİZİN BAĞI ÇÖZÜLÜR

ŞAİR : Ahmet ARSLAN arslanahmet52@hotmail.com Açılır güllerimiz, Çözülür dillerimiz, Dört mevsim olgunlaştık; Eğilir dallarımız. Vakitleri sayarız, Canı tenden soyarız, Sevdaların rengini; Batan güne boyarız. Yanık dilde sözümüz, Sönmez olur közümüz, Göz sessizce yakarır; Mevlâ’dandır özümüz. Arslan Ahmet süzülür, Süzülmeyen üzülür, Son vakit, son zamanda; Dizin bağı çözülür.

Continue reading »
1 125 126 127 128 129 272