YALNIZ HAK RIZÂSI İÇİN…

Sami GÖKSÜN İnsanlığın buram buram hasretini çektiği, fakat nefsânî ihtiraslarından kurtulup bir türlü kabul edemediği gerçek nizam; İslâm’ın ana kaynağı, bütün cemiyetleri nûra, kurtuluşa, medeniyete, şahsiyet ve samimiyete kavuşturacak olan Allah kelâmı, Kur’ân-ı Kerim’dir. Kur’ân; bizleri samimiyetin ufuklarına taşır, şahsiyet ve karakterin zirvesine yerleştirir. Kur’ân’dan ışık almayan ruh ölüdür. Yine Kur’ân’dan aydınlanmayan toplum da ölüdür. Kur’ân’a îmânı canlı olmayan insan […]

Continue reading »

GAFLET

ŞAİR : SEFERÎ (M. Nejat SEFERCİOĞLU) nejatsefercioglu@hotmail.com Can derdine düştük, yine cânânı unuttuk! Mal derdine düştük, yüce fermânı unuttuk! Toprak ananın sunduğu nîmetlere kandık, Makber denilen kapkara zindânı unuttuk. Dünyâ denilen bahçede rûyâlara daldık, Çılgın gibi mahşerdeki meydânı unuttuk! Yıllar yılı gündüz-gece aslından uzakta, Küffâra kanıp boş yere îmânı unuttuk! İnkâra sapıp koskoca mâzîye sataştık, Osman Bey’i Fâtih’le Süleymân’ı unuttuk! […]

Continue reading »

GÖNÜL TÜCCARI

ŞAİR : Ali Rıza KAŞIKCI ali_rz_@hotmail.com Şu dünya pazarından, Sen gönül almaya bak! Hem de Hak nazarından, Sen gönül almaya bak! Ne can kalır ne de mal, Elindeyse burda kal… Dört cihana haber sal, Sen gönül almaya bak! Hemi bağla hemi çöz, Aşk arar kalpteki göz, Sana gerek bir top bez, Sen gönül almaya bak! Yazılı kâğıt sana, Geceler ağıt […]

Continue reading »

SEN KİM HALÎFE OLMAK KİM, DON KİŞOT!

YAZAR : Doç. Dr. Harun ÖĞMÜŞ ogmusharun@yahoo.com Don Kişot’u bilirsiniz. XVI. asır İspanyol yazarı Cervantes’in, kendisini gerçekte olduğundan daha yüksek konumlarda gören, ağırlığını kaldıramayacağı lakap ve unvanlar alan, meselelerin özüyle ilgilenmeyip bir kısım şeklî benzerliklerle her şeyin olup biteceğini zanneden sığ kimselerle alay ettiği romanı. Adını, kendisini şövalye olarak gören ve hayalî düşmanlarla, yel değirmenleriyle savaşan maskara kahraman Don Kişot’tan […]

Continue reading »

MESELENİN ÖZÜ İŞİN BAŞINDA

YAZAR : Doç. Dr. Harun ÖĞMÜŞ ogmusharun@yahoo.com Genellikle hâdiselere günü birlik ve fevrî bakıyoruz. Kadın ve çocuk cinayetleri meydana geliyor; hemen cezaların artırılmasını, idam cezasının geri getirilmesini talep ediyoruz. Deprem oluyor; derhâl bina yapım ruhsatıyla ilgili eksiklikler, inşaatların teftişiyle ilgili mevzuat, teftişlerin yetersizliği, malzemeden çalan müteahhitlerin cezalarının artırılması gündeme geliyor. İş kazaları oluyor; madencilerimiz göçük altında kalıyor. İlk ortaya atılan; […]

Continue reading »