Canım Annem

CELİL (Halil GÖKKAYA) Âlemin yok tadı, sen yoksan eğer, Kemirir beynimi kurt anneciğim… Güzelim gökyüzü matemde meğer Talan olmuş oba, yurt anneciğim… Fânî dergâhına geldin geleli, Ağlıyordun seni bildim bileli. Ömrünün birçoğu geçmiş çileli, Kuma olmuş sana dert anneciğim… Kardelenler kümelensin taşına, Ilgaz’ın sis çöker artık başına… Bakmıyor gözlerimin hiç yaşına; Toprak niye böyle sert anneciğim… Nâra düştüm, kime derdim […]

Continue reading »

Sahibi Var

Bestami YAZGAN Semâda yiter sanma, Her âhın sahibi var. Geceyi teslim alır, Sabahın sahibi var. Dua dua yükselen, Zulmün kalbine inen, Adına sabır denen Silâhın sahibi var. Kubbeleri âsuman, Gönüller yekpâre can, Tesbihi tekbir olan Dergâhın sahibi var…

Continue reading »

Kördüğüm

Aysen AKDEMİR Neden bıçağım kör, ipim kördüğüm? Neden birbiriyle tepişir atlar? Canımdan can verip aşka sürdüğüm, Neden tutup tutup beni tokatlar? Gül müyüm, kumaş mı beni tarif et; Kimden, nasıl aldın hürriyetimi?!. Bir elinde kamçı, birinde makas; Döversin, kırparsın, saygı yetimi! Dövüşen, kan döken, söven bülbül yok; Niyedir insanlar hep alikıran? Her soru beynimde bir zehirli ok, Sevgisiz dünyanın ekseni […]

Continue reading »

Meçhul Asker

Ahmet ARSLAN Vatan borcu için canlar dizilir. Destanı tarihe kanla yazılır. Yiğitler anıtı kalbe kazılır. Rütbeli rütbesiz er meçhul asker, «Vatana kurbanım!» der, meçhul asker. Şehitler tepesi inan boş değil, Sesine kulak ver, toprağa eğil, Onlarla bütünleş, onlarla dağıl. Nasıl kahramandır gör, meçhul asker, «Vatana kurbanım!» der, meçhul asker. Allah Allah nidâsıyla saldıran, Çiçeğini cephelerde solduran, Milletini en sonunda güldüren, […]

Continue reading »

24. Sayı Takdim

Kıymetli Okuyucularımız, Geldik 24’üncü sayımıza. Yüzakı’yla iki yıl geçti. Üçüncü yılımıza yepyeni bir format ve dolu bir muhtevâ ile giriyoruz. Bu, bizim için büyük bir mutluluk. Ölümlü dünyada ölümsüz işler yapabilmek kadar güzel bir şey yok. Hayat ve ölümsüzlük, aslında bu noktadan inkişaf ediyor. Yani ölümsüz olanla diri olmaya çalışmak, şüphesiz ki bütün ölümlere yegâne çare. Bu bakış açısından hareketle […]

Continue reading »

IBS Yetkilileriyle Dünyadaki Sahipsiz Yoksulları ve Onlara Yönelik Kurban Faaliyetlerini Konuştuk…

Unutulmuş Yoksullar Çok… IBS olarak dünyanın fakir bölgelerinde yaptığımız yardım faaliyetlerinin bizim için iki hazzı var. Biri o insanları sevindirmenin huzuru, diğeri de Türkiye’mizi tanıtmış olmanın iftiharı. IBS İstanbul Uluslararası Kardeşlik ve Yardımlaşma Derneği, 1994’te kurulmuştur. Kuruluş tüzüğü paralelinde tabiî âfetler; ekonomik, sosyal problemler ve siyasî krizlerden etkilenerek insanî ihtiyaçlarını karşılayamayacak duruma düşmüş kişilere yardımcı olmaya çalışmaktadır. 1999 Marmara ve […]

Continue reading »

Prof. Dr. H. Kâmil YILMAZ ile mülâkat…

  Röportaj Medeniyetimizde Diriliş Kapısını Açan Bir İdrak Hayata Ölüm Terbiyesi Ebedîlik meyli, fânî şeylerle tatmin edilmeye çalışıldı mı bir tezat doğuyor. Bu tezat da bir gerilimi beraberinde getiriyor. İşte ölüm korkusu bundan kaynaklanan bir vâkıa… Hasan Kâmil YILMAZ Kimdir? 1952 İzmit (Karaabdülbaki) doğumlu. 1963’te Akmeşe Bölge İlkokulu’nu, 1970’te Adapazarı İmam-Hatip Lisesi’ni, 1974’te İstanbul Yüksek İslâm Enstitüsü’nü bitirdi. Önce Bakırköy-Şenlikköy […]

Continue reading »

Mahlâs Nükteleri 3

Prof. Dr. Nihat ÖZTOPRAK NOKTANIN ETTİKLERİNE BAK Nokta, sözlüklerde “çok küçük boyutlarda işaret, benek” olarak tarif edilir. Matematikte ondan, “hiç bir boyutu olmayan işaret” olarak söz edilir. İnsanların değersizliğini ifade etmek için nokta kadar yeri olmamak, nokta bile olmamak, nokta kadar cismi olmamaktan dem vurulur. Ancak onun boyuna posuna aldanmamak gerektiğini aşağıda anlatacağımız nüktelerden anlayacak ve cisminden büyük nice işlere […]

Continue reading »

Oyun

Mustafa Asım KÜÇÜKAŞCI tali@yuzaki.com Doktorların, hemşirelerin yaralara, akan kanlara, hattâ ölüme alıştıkları gibi bir avukat olarak o da insanların acı anlarındaki beddualarına, hattâ hakaretlerine alışmıştı. Ona göre haciz, insanların gururuyla oynamak demekti. Avukat bu oyunu seviyordu “–Dan! Dan! Ölsene baba!” Üç yaşlarındaki çocuk, eve yeni gelen ve gazetesine dalan babasını oyununa katmaya çalışıyordu. Yorgun baba gönülsüzce karşılık verdi. Ellerini iki […]

Continue reading »

Ölümlere Çare

Muhammed Ali EŞMELİ Acılar ve dertler, belâ ve musîbetler arttıkça, insanlar, hayatın çekilmezliğinden dem vurmaya başlarlar. Oysa bunlar hayatın tadı ve tuzu. Şayet kışın cefâsı olmasaydı, baharın safâsı nasıl anlaşılırdı? Aslında çekilmez olan şey, hayatın değil, çürümüş ruhların mikroplu nefesleridir. Zaten asıl ölüm de, can kuşunun ten kafesinden çıkması değil, asil ve ebedî olan rûhun iki günlük bedende sefîlâne bir […]

Continue reading »
1 955 956 957 958 959 1.002