SABÂ KÂR-I NÂTIK*

Prof. Dr. Mustafa TAHRALI   -Merhum Cinuçen TANRIKORUR’un hâtırasına- Bir nağme-i dil-sûz okuyan bülbül-i cânız «Âteş kesilir geçse SABÂ gülşenimizden» (1) Mutrıp tutulup seyrine açmışsa DÜGÂH’ı Bin âh ile bir «Hû» duyulur neyzenimizden Bir başka açar gülleri âh BESTENIGÂR’ın Bülbül tutar âhengini müstahzenimizden ÇARGÂH ile bir bir sunulur sâgarı aşkın Dilden dile mahfîce gönül mahzenimizden Gönül âlemde HÜSEYNÎ tutup âvâzesini […]

Continue reading »

SENİNLE

Melda ÖZATA   Ben Çamlıca’dan o hoş diyardan İstanbul’u gözlesem seninle Baksam kıyısında bir hisardan İstanbul’u gözlesem seninle Akşam tutuşur sular ne âlem Bilsen ne çeker zavallı sînem Akşam yine gözlerimde bir nem İstanbul’u gözlesem seninle Geçtikçe o dalgalar boğazdan Binbir tepe erguvanla nazdan Cennetler açılmış ufka yazdan İstanbul’u gözlesem seninle Son dem ki sayıklanan fasılsa Geçmiş gidiyor ömür nasılsa […]

Continue reading »

UNUTULANLAR

Muhammed OKUMUŞ Gözlerden akan kaygılı yaşlar unutulmuş Sevdâ ve hayâ sözcüsü kaşlar unutulmuş Kaptırmayarak kendini şeytâna ve nefse Secdeyle yücelmiş nice başlar unutulmuş Yok ağzımızın önceki hâlis tadı çünkü Mutfakta helâlin tadı aşlar unutulmuş Çağdaş medeniyyet dışı sağlam yapı lâkin Altında temel yok, nice taşlar unutulmuş Çoktur batı hayrânı fakat şarkı bilen az Dillerdeki zeybek ve dadaşlar unutulmuş Kaydında değil […]

Continue reading »

GAZEL

M. Nejat SEFERCİOĞLU   Nesi var bilmiyorum ben bu cihan devletinin Hayrı yok kimseye aslâ şu yalan servetinin Görünür türlü şekil türlü nefâsette ama Tadı yok lezzeti yoktur yenilen nîmetinin Eğilir dik başı binlerce onur sâhibinin Önü yoktur sonu yoktur çekilen zilletinin Çoğalır bir sürü mikrop dağılır her köşeye Nerde dermânı bilinmez bulaşan illetinin Nice erden boşanır tevbeye durmaz aslâ […]

Continue reading »

O’NUN KOKUSU

Mustafa Necati BURSALI   Allah evi Kâbe’den, Nebî kokusu gelir. Binlerce sahâbeden, Nebî kokusu gelir!.. Şuradan ve buradan Perde kalkar aradan, Ey gönül, tâ Hirâ’dan, Nebî kokusu gelir!.. İşte gül, mine, zambak, Her biri kar gibi ak, Enginden ırmak ırmak, Nebî kokusu gelir!.. Taze bahardan, yazdan, Her ezan ve namazdan, Damla damla Hicaz’dan, Nebî kokusu gelir!.. Daldan, yeşil yapraktan, Can […]

Continue reading »

HER ŞEYDEN ÇOK SEVDİĞİM VAR

İhsan KARİP   Bağışlayın anam, babam, Sizden de çok sevdiğim var. Rızâsıdır bütün çabam, Sizden de çok sevdiğim var. Tek, O duyar âh u zârım, O’na kul olmaktır kârım, Can yoldaşım, evlâtlarım, Sizden de çok sevdiğim var. Duyun beni bacı, gardaş, Gidiyorum yavaş yavaş, Demeyin ki, bu ne telâş? Sizden de çok sevdiğim var. O’ndan gayrı her şey zarar, O’dur […]

Continue reading »

ZAMANIN ÖĞRETTİKLERİ

Hadi ÖNAL   Sevda selesinde iplikti duman Ney dedi, saz dedi, olmadı keman Elendi yılların çiğ nameleri Rakamsız saymayı öğretti zaman. Fukara gönülde boya zengini Örttü kalay kabın bakır rengini Kapandı göz görmez oldu engini Murç ile oymayı öğretti zaman. Kaçan fırsatlara ahlar yakıldı Gözlendi yıldızlar, fala bakıldı Nice umut, bulutlara takıldı Yüzüstü kaymayı öğretti zaman. Göğüs geremedik yalan oklara […]

Continue reading »

ÜSKÜDAR’DA AKŞAMÜSTÜ

Harun ÖĞMÜŞ   Sâhilde kurulmuş oturan İskele Câmî, Açmış sıcacık koynunu, tüm çevreye hâmî… Rıhtımda durup yolcu boşaltınca vapurlar, Bir anne kadar onları şefkatle kucaklar… Her gün Yeni Valde’yle eder beş kere cilve, Her cilvede yapmakta gönül coşkusu zirve… Bîgâne Atik-Valde bu sevdâya yukardan, Aldırmaz Ayazma’yla Hüdâyî de vakardan… Çepçevre sarılmış da Selîmiyye elemli, Küsmüş kararan bahtına, bir hayli sitemli… […]

Continue reading »

YUNUS’ÇA

Hâlenur KOR   Yürüdü yollarca Yunus, Yüreği dağlarca Yunus… İndi iniş, çıktı yokuş, Yürüdü, yürüdü Yunus. Mordu gökler alazlandı, Nasıl yandı, nasıl yandı… Gözler sessizce yakardı, Yürek ateş, dağlar kardı. Menzile ki her bir adım, Kor nefesinde yakarış, Ruhu sığmıyor kabına, Yürür arına arına… Adımlar Allah yoluna, Kim bile yanar harına, Çıkar mı insan yarına? Gözü yaşlı düştü yola, Nefsi […]

Continue reading »
1 954 955 956 957 958