Güldür Ölüm

Rıfat ARAZ Gönül ile gül çağında; Gonca tutan daldır ölüm!.. Kevser akan dost bağında; Dosta açan güldür ölüm!.. Can neylesin haset, gurur? Aşkla erir cümle kusur!.. Kul olana sonsuz huzur; Olmayana züldür ölüm!.. Bir umuttur Arş burcunda; Her soluğun, baş ucunda!.. İhram giymiş nur içinde; Hâlden doğan hâldir ölüm!.. Hani; «Dünya benim!» diyen; Taht devirip, taçlar giyen?.. Bazen gizli, bazen […]

Continue reading »

Olsaydı

NİYAZKÂR (Köksal CENGİZ) Şu sevdâmı hece hece, Anlatacak dil olsaydı. Gönlüm sırdan bir bilmece Şifresi de «gül» olsaydı… Olsaydı dağlarca derdim, Şükrolsun Rabbime derdim. Dost bağına tez giderdim; Yüce davet «Gel!» olsaydı. Sevgi sonsuz, nefret dardır, Sevap kutsal, günah ardır, Her bir işte hikmet vardır; Keşke aklım «bil» olsaydı… Meçhûl sona çeyrek kala, Aldırmam mansıba, mala, Sarınıp bir yensiz çula, […]

Continue reading »

Aşk

MÜRİD (Mustafa TAHRALI) Vech-i aşktan görünen canları Leylâ kılar aşk Gösterir hüsnünü, meftûnunu şeydâ kılar aşk Ref’edip aklını Mecnun diye sahrâya salar Sonra Mecnûn’unu bin akl ile dânâ kılar aşk Vezni: feilâtün / feilâtün / feilâtün / feilün (fâilâtün) (fa’lün)

Continue reading »

Münâcat

Mustafa Necati BURSALI “Eğer Allah; insanları, yaptıkları günahlar yüzünden hemen yakalayıverseydi, yeryüzünde hiçbir canlı bırakmazdı.” (Fâtır, 45) Allâh’ım! Sen getirdin bu hoş gülzâre bizi, Habîbin hürmetine düşürme zâre bizi! Mülk Sen’indir, hamd Sana, Sen’sin Aziz ve Melik; Eğer bağışlamazsan sürerler nâre bizi! Kereminin incisi güneş oldu, ay oldu, Bir vefalı ümmet kıl o kutlu Yâr’e bizi! Göz Sen’den, gönül Sen’den, […]

Continue reading »

Kıt’aların Diliyle Mevlânâ’dan Rubâîler

Muhammed YETİM Önümde kendi ekşi ayranım veyâ koruk üzüm Yeterli; kimsenin balında şerbetinde yok gözüm Ne gam, sıkıntıdan ölüm erişse tatlı cânıma Yeter ki hür ölem de bende olmayam, budur sözüm Vezni: mefâilün / mefâilün / mefâilün / mefâilün Ey cihânın cânı cânan, ben yöneldim çehrene, Şaştı kıblem çok zamandır, sormasınlar Kâbe ne? Dönmem aslâ, ay yüzündür ruhların tek kıblesi, […]

Continue reading »

Bekleyiş

Memduh CUMHUR Günler ne çabuk geçip giderdi, Hep neş’e ve hep sürûr içinde… Rüzgârlar hür ve derbederdi, Son uykuya dek huzur içinde, Günler ne çabuk geçip giderdi… Son perdeyi kaldırınca rüzgâr, Son meskeni gösterir muhakkak!.. Artık ne bahar ne kış ne yaz var, Candan sarılır vefâlı toprak, Son perdeyi kaldırınca rüzgâr … Sevdâ sesi yükselir yavaşça, Sevdâlıların vedâ gününde… Bir […]

Continue reading »

Kıt’a

MECNUN (İbrahim Hakkı UZUN) Diller çözülür, aşkını anlatmaya başlar… Sevginle gönül, aşkına aşk katmaya başlar… Yâ Rab, bedenin hazzını kestikçe oruçla; Kalbim uyanır, sevgini tam tatmaya başlar!.. Vezni: mef’ûlü / mefâîlü / mefâîlü / feûlün

Continue reading »

Dağların Sırrı

M.Faik GÜNGÖR Doksan bin güvercine, kardan yatak seren dağ. «Allâhu Ekber!» deyip, şehâdete eren dağ. Dağlar yerin perçini, dağlar yetimin evi. Dağlara yenik düşer Mekke’nin azgın devi. O dağlar ki yurdumda Tekir’dir, Erciyes’tir, Türk’ün Anadolu’da can bulduğu nefestir. Duydun mu rahmetin ilk, dağlara indiğini? Kim bilir yeryüzünde dağların bildiğini? Gaflet çöker zamanın nefsle dönen çarkına, Yenik görünür Uhud, uyanınca farkına. […]

Continue reading »

Sonbahar

LEYLÎ (Şükran IŞIK) İlkbahar bir uyanış, sonbahar uyku ânı; Sinsi bir hüzün kaplar yavaş yavaş cihanı.. Sisli bir hazan çökmüş dağların eteğine; Rüzgâr olsam dağıtsam başındaki dumanı! Güz, gözlerin ağlasın yaşadığım iklime, Ey toprak! Râyihalar doldur iliklerime, Çadır kurmuş sîneme gam yükünün kervanı, En güzel ağrıları sarar kemiklerime… Her gördüğü fidanın boynunu büker geçer, Gülleri gazel eder, toprağa döker geçer.. […]

Continue reading »

Bâd-ı Sabâ’ya Kıt’alar III

KÂFÎ (Ekrem KAFTAN) Bâd-ı sabâ sesinde rûhuma şifâ vardır, Bana ihsanı olan bir sonsuz cefâ vardır… Hicranına razıyım duydukça ben bu sesi; Bilsin ki bâd-ı sabâ Kâfî’de vefâ vardır! *** Ne mutlu Kâfî’ye ki meftun bâd-ı sabâya, Mazhar olamasa da itimâd-ı sabâya… Hâlini hâli ile arz etmeye muktedir, Ve muhtaç ömürlerce âh imdâd-ı sabâya! *** Nasıl sussun bu gönül yakarken […]

Continue reading »
1 925 926 927 928 929 1.002