KIT’A

Harun ÖĞMÜŞ Mey sundu felek boş bulunup bir kez emelden; Kırdım heyecandan düşürüp kâseyi elden! Mümkün mü felek bir daha sunsun o şarâbı, Yâhut kırılan kâseyi tâmîr edeyim ben?.. Vezni: mef’ûlü / mefâîlü / mefâîlü / feûlün

Continue reading »

BANA DÜŞTÜ

GÜNBEYLİ (Mahmut TOPBAŞLI) Muhabbet deryasında yüzmek bana da düştü, Hakikat âlemini gezmek bana da düştü. Kaderin mihenginde tartılırken hayatım, Esrarlı düğümleri çözmek bana da düştü. Tâ ezelden yazılmış, Hakk’ın hükmü alnıma, Yazılanı anlayıp sezmek bana da düştü. Sâfiyâne gözlerle seyrederken âlemi, Kelebek kanadıyla çizmek bana da düştü. Şükür secdelerine varırken zaman-mekân Bunca güzel hülyayı dizmek bana da düştü. Yönümü belirleyen […]

Continue reading »

TÜRK’ÜN TÜRK’E ADÂVETE HAKKI YOK

Bahtiyar VAHAPZÂDE Yad elinde çiğnenirken şeref, şan, Türk’ün Türk’e adâvete hakkı yok. Her işimiz başlanırken sıfırdan Türk’ün Türk’e adâvete hakkı yok. Dayak olsun bugün gerek sol sağa, Bu vahdetten yurdumuza gün doğa. Bütün millet dönmeliyken yumruğa, Türk’ün Türk’e adâvete hakkı yok. Tarih bizi imtihana çekerken, İmdat umar hepimizden bu vatan, Dünya da hak sesimize kâr iken; Türk’ün Türk’e adâvete hakkı […]

Continue reading »

SU GİBİ AK, ÇAĞLAYARAK

Ahmet ARSLAN Zannetme ki kederle gam, Bu aşk, âşığa göre tam. Üstüne gölge düşerse, Kalır aşklar, o zaman ham… Öter çile bülbülü bak, Âşığın yüzü kardan ak! Kul; Hak yolunda yürürken, Sevdalanır akan ırmak… Menzil yakın, sanma ırak. Malı, mülkü artık bırak! Hak bildiğin aşk yolunda, Su gibi ak, çağlayarak… Tutkum perdeyi kaldırır, Aşkı gönlümde oldurur, Mevlâ’m, içimi-dışımı; Kâmil bir […]

Continue reading »

51.Sayı Takdim

Kıymetli Okuyucularımız, Dünyada bin bir meşgale, bin bir yöneliş, bin bir hedef var. Kimisi ulvî… Kimisi süflî… İnsanın elinde ise yalnızca mahdut bir ömür. Bu kısacık ömür, aynı zamanda bir sermaye… O sermaye; fânî dünyanın gel-geç heveslerine, nefsin hem süflî ve anlamsız hem de tatmini imkânsız arzularına sarf edilirse yazık ki ne yazık… Sınırlı bir müddetten ibaret dünya hayatımız; ancak […]

Continue reading »

KRİZİ FIRSATA ÇEVİRMEK

Mustafa Asım KÜÇÜKAŞCI tali@yuzaki.com Bir hocam anlattı: Adam otomobil acentesine gelmiş müessese sahibine dert yanıyor: “–Son çıkan vergi indirimi yüzünden, on gün önce sizden aldığım arabada 6 milyar zarar ettim…” “–Ama ağabeyciğim biliyorsunuz bu devletin bir uygulaması.” “–Biliyorum canım!..” “–Herhâlde buraya bizden altı milyarı geri istemeye gelmediniz?” “–Yok yok, araba almak bu kadar avantajlı hâle gelince ben iki araba daha […]

Continue reading »

Nefse Karşı Durma Müessesesi: VAKIF

Dr. Harun ÖĞMÜŞ harunogmus@yuzaki.com Vakıf; bir maldan elde edilecek faydayı halka tahsis edip malın kendisini herhangi bir kimseye ait olmaktan çıkararak Allâh’ın mülkü kılmaktır. Bu durumdaki mala Arapça «durmak» anlamına gelen «vakıf» adının verilişinde vakfedenin mülkiyetinden çıkıp başka bir kimsenin mülkiyetine girmeyişi, -tabir câizse- ortada kalakalışı gözetilmiş olsa gerektir. İslâm medeniyeti bir vakıf medeniyetidir. Cami, medrese, han, hamam, kervansaray, hastane, […]

Continue reading »

Doğudan Batıya VAKIF MÜESSESESİ

H. Kübra ERGİN hkubraergin@hotmail.com Her medeniyetin kendine mahsus idealleri, değerleri ve prensipleri olduğu gibi; bunların hayata geçirilmesi için tesis edilmiş müesseseleri vardır. İnanılan dünya görüşünün sadece bir ideal, bir mefkûre olarak kalmayıp hayata biçim verebilmesi için bu müesseseler gereklidir. Bir medeniyetin rûhu olan inanç ve değerler bu müesseselerle şekle bürünür ve âdeta o medeniyetin sembolü olur. Meselâ kapitalist dünya görüşünün […]

Continue reading »

GERÇEK MEDENİYETİN TEMEL TAŞI

Aydın TALAY aydintalay@gmail.com Vakıf; insanlardan karşılığını beklemek, mal-mülkü artırmak, maddî ilgi uyandırmak ve teveccüh için değil, sadece Allah rızâsını kazanmak için kurulan hayır müessesesidir. Varlığın Allâh’a adanmasıdır. Aslında her Müslüman malı ve canı ile bir vakıftır. Zira Bakara Sûresi’nin 156. âyetinde Hak Teâlâ meâlen şöyle buyurur: “Bizler Allâh’a aidiz ve sonunda O’na döneceğiz.” Bütün ibâdet ve ilâhî emirlerde de bu […]

Continue reading »

Hayra mı, İlme mi, Gönüllerin Fethine mi, İnsanlığın Hidâyetine mi? KENDİMİZİ NEYE VAKFETTİK?

Seyr YAZAR : M.Ali EŞMELİ Her gün yüzlerce haber… Bir o kadar da ibret… Bir o kadar da hikmet… Kimi acılarla dolu. Kimi sıkıntılarla… Kimine insanın içi burkuluyor. Kimine öfke damarı şişiyor. Bazı haberler gözleri yaşartıyor, bazıları saçları ağartıyor. Hepsinin anlattığı bir gerçek: Neticelerin gidişat ile paralelliği. Başka başka görünseler, ayrı ayrı zannedilseler de. Dikkatle bakılınca istisnalık rengi giymiş olan […]

Continue reading »
1 848 849 850 851 852 1.028